Her 4 yılda bir yeniden belirlenen emlak vergileriyle ilgili 2026 yılında önümüze gelecek rakamlar ciddi boyutta artmış gözüküyor.
Emlak vergilerinin belirlenmesinde emlak rayiç bedelleri baz alınıyor ve her dönemde yeni bir metrekare fiyatı üzerinden yeni miktarlar belirleniyor.
2026 dönemi için belirlenen miktarlarda 10 kat, 20 kat, 30 kat ve daha üzerinde rakamlar belirlendiği için vatandaş bu konuya ciddi bir tepki ortaya koyuyor.
Zaten ekonomik anlamda çok ciddi oranlarda zorlanan vatandaşın üzerine bir de emlak vergisi ile ilgili yük bindiğinde bunun piyasa ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.
An itibariyle aile bütçesini yönetme telaşında olan vatandaşın belediyeler tarafından belirlenen emlak vergilerini ödeme noktasında büyük problemler yaşayacağı aşikar bir durumdur.
Bu arada emlak vergilerinde ki yüksek artışa itiraz etmek için 8 Eylül son gün.
Artışın yüksekliğine itiraz etmek için 8 Eylül 2025 tarihine kadar her bir vatandaşın dava açma hakkı bulunmakta.
Aynı zamanda dava açmanın yanında ilgili belediyeye vatandaş bireysel olarak bir dilekçe ile de itirazını dile getirebilmekte.
Burada aslında konu şu evet rayiç bedeller ülkemizde artmıştır ve artmaktadır ama bu artış ile emlak vergisindeki artış oranı birbiriyle uyumsuz ise sorun vardır.
Şu anda yaşanılan sıkıntı tam da budur yani ülkemizde son 4 yılda hangi gayrimenkulün değeri 20 kat 30 kat vs. oranlarda artmıştır?
Böyle bir artış oranı yaşanmadığı için emlak verilerinde ki artış oranı vatandaş tarafından tepkiyle karşılanmaktadır.
Bu oranlarda ki artış vatandaşı çok ama çok ciddi oranda sıkıntıya sokacaktır bu yüzden bunun için yetkililer bir an önce önlemler alması ve gayrimenkul rayiç artış oranlarını piyasa şartlarına uygun hale getirmelidirler.
Artışların fahiş olduğu bölgelere baktığımızda büyükşehirler ve turizm bölgeleri yer almaktadır.
Diğer taraftan artışın sadece emlak vergilerinde olmadığı ve bu artışla birlikte inşaat yapım maliyetlerinin yanında gayrimenkullerin fiyatlarını da doğrudan etkileyecek bir artışın söz konusu olduğu ortadadır.
Emlak verilerinin yanında tapu harcı, emsal kira bedeli, veraset ve intikal vergisi, değer artış kazancı, değerli konut vergisi, taşınmaz kültür varlıkları payı gibi kalemlerin tamamında ciddi artışlar söz konusudur.
Hal böyle olunca enflasyonda ki en büyük kalem olan kira artışları daha da artacaktır.
Artmasının sebebi de şudur gayrimenkul sahibi bu artışları karşılayabilmek için kirayı daha da yükseltmek isteyecektir.
Veya yeni kiraya vereceği bir gayrimenkulün kirasını belirlerken vergi ve diğer kalemlerde ki artışları göz önünde bulunduracaktır.
Bir taraftan enflasyonla mücadele derken diğer taraftan enflasyonu daha da artıracak artışlar yaparsanız enflasyonun önüne geçmeniz imkansız hale gelir.
Bir taraftan her gün yaşanan konkordatolar ve iflasların oranında yükselişler olurken diğer taraftan fahiş vergi artışlarıyla vatandaşın yükünü biraz daha artırmak çok doğru bir yaklaşım tarzı değildir.
Ekonomide de hayatta olduğu denge çok ama çok önemlidir. Denge kaçarsa bir daha aynı dengeyi tutturabilmek için çok ciddi maliyetlere katlanmak zorunda kalırız.