Açelilerin gönlü ay-yıldızda kaldı

Abone Ol

Açeli aktivistlerden Ezher Mehdi, Açeliler olarak hem Osmanlı’nın hem de tsunami sonrası Türkiye’nin kendilerine verdiği desteği unutmadıklarını ifade ederek, İslam ülkelerinin yeniden Osmanlı Türkiye’sine muhtaç olduğunu vurguladı.

Adem özköse

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin seyahatinin ardından bugün Endonezya ziyareti başlıyor. Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülkelerinden biri olan Endonezya, geçmişte küçük ada sultancıklarından oluşuyordu. Bu sultanlıkların en önemlisi ise “Açe Sultanlığı” idi. Osmanlı ile Uzak Doğu’nun bu Müslüman diyarı arasındaki münasebetler Portekiz sömürgecilerinin Açe’yi işgal girişimi üzerine başladı. Sömürgeci Portekiz Ordusu, Açe sınırlarına dayanınca Açeli Müslümanlar İstanbul’daki Halife’den yardım istedi. Osmanlı da 1569 yılında Kurdoğlu Hızır Reis komutasındaki 22 gemiden oluşan bir donanmayı bu bölgeye gönderdi. Osmanlı leventleri burada hem sömürgecilere karşı savaş verdir hem de Açe’ye yerleşerek bölge halkına hizmet ediyor. 2004 yılında ise yaşanan tsunami felaketinin ardından Türkiye bu bölgeye adeta yardım seferberliği başlattı. Hem Osmanlı’nın hem de 2004 yılındaki Türkiye’nin yaptığı yardımları unutmayan Açe halkı, bugün Yeni Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretini çok önemsiyor.

Endonezya’nın özerk bölgelerinden biri olan Açe’nin başkenti Banda Açe’de yaşayan Ezher Mehdi, Açelilerin Osmanlı’nın yaptığı yardımları bugün de unutamadıklarını ifade ederek, Yeni Türkiye ile birlikte Osmanlı’nın geri dönmeye başladığını düşündüklerini söyledi.

Açelilerin hem Osmanlı’nın hem de tsunami sonrası Türkiye’nin kendilerine verdiği desteği unutmadıklarını belirten Açeli aktivist Mehdi şunları kaydetti:

“Geçmişte sömürgeciler tarafından kuşatıldığımız dönemde Açe’den İstanbul’a bir heyet gitmiş ve Halife’den yardım istemişlerdi. O zamanlar Osmanlı da zor durumdaydı; fakat Halife her şeye rağmen bize yardım etti. Osmanlı askerleri Müslümanlara yardım etmek için gemilerle Açe’ye kadar ulaşmışlar ve Açelileri korumak için burada kalmışlar. Biz bunları dedelerimizden öğrendik. Tsunami’den sonra ise Açeliler olarak bir kez daha geçmişi yaşadık ve yeniden tarihe döndük. Türkiyeli kardeşlerimizin yardım için Açe’yi doldurduklarına şahit olduk. Buraya evler, okullar yaptılar. Hatta bize ekmek yapmayı öğrettiler. Türkiye tıpkı Osmanlı gibi Açeliler’e sahip çıktı. Bizler bugün İslam ülkeleri olarak yeniden Osmanlı Türkiye’sine muhtacız. Bundan dolayı da Yeni Türkiye, tüm Müslümanların umududur ve İslam’ın yükselmesi için hepimizin İstanbul’a ihtiyacı var.”

Mekke Kapısı Açe

4 milyonu aşan bir nüfusa sahip olan Açe’de nüfusun yüzde 97’si Müslümanlardan oluşuyor. Açehalkının tarih, kültür ve hukukunda 8.Yüzyıl’dan itibaren bölgede yayılmaya başlayan İslam büyük rol oynarken Açe’nin bir diğer ismi de Mekke Kapısı’dır. Açe’ye Mekke Kapısı denilmesinin nedeni ise Endonezyalı hacıların bir zamanlar, önce Açe’de toplanıp buradan hac için Mekke’ye doğru hareket etmeleridir.

Dünyanın en önemli su yollarından biri olan Malakka Boğazı’na kıyısı olduğu için Açe, tarih boyunca çeşitli milletlerden insanların uğrak yeri olmuş. Farklı milletlerle karşılaşma Açelilerin çeşitli kültürlerden istifade etmelerinin de önünü açmış. Bölge halkı bu kültürel zenginliği zamanla İslam potası altında eriterek köklü bir tarihsel mirasa dönüştürmüş. Bundan dolayı da Açeli Müslümanlar Güneydoğu Asya’daki İslam medeniyetine büyük katkılarda bulunmuşlar…

Açe’ye gelen Osmanlı donanması

Sömürgeci Portekiz Ordusu Açe sınırlarına dayanınca Açeli Müslümanlar İstanbul’daki Halife’den, Osmanlı ordularından yardım istemişler. Osmanlı da 1569 yılında Kurdoğlu Hızır Reis komutasındaki 22 gemiden oluşan bir donanmayı bu bölgeye göndermiş. Açe’ye gelen Osmanlı mücahidleri burada hem sömürgecilere karşı savaşmışlar hem de Açe’ye yerleşip bölge halkına hizmet etmişler.

Portekizlilerden sonra Hollandalılar da 1873’de Açe kıyılarına gelerek Açe Sultanı’ndan İstanbul’daki Halife ile bağlarını koparmasını, Açelilerin bayraklarındaki hilafeti simgeleyen hilali çıkarmalarını istemişler. Açe Sultanı ise Hollandalı sömürgecilere sonsuza kadar hilafet ve İstanbul’a bağlı kalacaklarını söylemiş. Böylece 40 yıldan fazla sürecek olan Hollanda-Açe savaşları başlamış.

İstanbul’a gönderilen paralar

İbn-i Haldun Mukaddime’sindeAçeli Müslümanların dünyanın en vefakâr Müslüman topluluklarından biri olduğunu söylüyor… Bizim tarihimizde yaşanan birkaç olay da aslında İbni Haldun’un bu iddiasını doğruluyor. Kırım Savaşı esnasında âlimlerin öncülüğünde Açe’de büyük bir yardım kampanyası başlatılmış. Açeliler ellerinde avuçlarında ne varsa Açe Sultanı İbrahim Mansur Şah’a vererek bu paraları İstanbul’a, Halife’ye ulaştırmasını istemişler… Sultan Mansur da halkının isteğini yerine getirerek Osmanlı için toplanan paraları İstanbul’daki Halife’ye ulaştırmış.

Anadolu halkının büyük fedakârlıklarla yürüttüğü Kurtuluş Savaşı esnasında da Açeliler Anadolu ile bağlarını hiç kesmemişler. Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığı, işgalcilerin Anadolu’yu terk ettiği duyulunca Açe’de günlerce kutlamalar yapılmış. Hatta Açeliler hilafet için savaştığını düşündükleri Mustafa Kemal’in fotoğraflarını evlerine, sokaklara asmışlar. Fakat zamanla acı gerçek anlaşılmış ve tıpkı Türk halkı gibi Açeliler de Mustafa Kemal’in aslında hilafet’e karşı olduğunu anlamış.

Turki Osmaniler

Açe’de Osmanlı’nın yardım amaçlı bölgeye gönderdiği askerlerin torunlarının yaşadığı 5 köy bulunuyor. Açeliler Açe’de yaşayan Türklere “Turki Osmanî” diyorlar. Turki Osmanîler ayrıca Açeliler tarafından büyük bir hürmet de görüyorlar. Köylerde yaşayan Osmanlı torunlarının bir çoğu tsunami esnasında can verirken Türkiye Osmanlı’dan kalma köyleri tsunami’den sonra yeniden inşa ettirmiş.

Tsunami’den sonra Açe için seferberlik başlatan Türkiye 500 yıl sonra bir kez daha Açelilerin gönüllerini fethetmiş. Türkiye dün olduğu gibi bugün de Açeliler için Âlem-i İslam’ın büyük ağabeyi ve umudu. Yıllar, yüzyıllar geçse de bu büyük umud nesildennesile aktarılıyor. Açeliler dün olduğu gibi bugün de kendilerini İstanbul’a, hilafet’in başkentine bağlı saymaya devam ediyorlar.

100 Gün Boyunca

Mevlid Kutlamaları

Müslüman Açe halkı 100 gün süren Mevlid kutlamaları geleneği ile de biliniyor. Bu geleneğin kökeni, ülkenin Osmanlı İmparatorluğu’yla kurduğu ilişkilere dayanır. Tarihî kayıtlara göre dönemin Açe kralı Sultan II. Selim’den ülkelerini Osmanlı koruması altına almalarını istemiş, buna karşılık da yıllık belirli bir miktar vergi ödemeyi teklif etmiştir. Vergi almayı kabul etmeyen Sultan II. Selim, bu amaçla toplanan paraların Açe ülkesinde Hz. Peygamber’in (SAV) veladetini kutlama törenlerinde kullanılmasını ister. O günden bu güne de Açe’de Hz. Peygamber’in (SAV) veladeti nedeniyle 100 gün süren kutlamalar yapılıyor. Kutlamalar kapsamında ayrıca zenginler tarafından yemekler de veriliyor.

Sömürgeci Portekiz Ordusu, Açe sınırlarına dayanınca Açeli Müslümanlar İstanbul’daki Halife’den yardım istiyor. Osmanlı da 1569 yılında Kurdoğlu Hızır Reis komutasındaki 22 gemiden oluşan bir donanmayı bu bölgeye gönderiyor. Osmanlı leventleri burada hem sömürgecilere karşı savaş veriyor, hem de Açe’ye yerleşerek bölge halkına hizmet ediyor.