Afrika devrimi

Abone Ol

Doğal ekosistemlerin çeşitliliği, tarım istikrarına uygun coğrafi yapısı, acil ihtiyaca cevap verme potansiyeli ve ekonomik gelir esnekliğine sahip eko sistemiyle Afrika dünyanın en zengin toprakları. Yeraltı zenginlikleri ve enerji rezervleri de buna eklenince en kaba hesapla bile Afrika’nın yeni dünyaya gebe olduğu ortadadır.

IMF raporunda küçük puntolarla en hızlı büyüyen 10 ülkeden 6’sının Afrika’da olduğu yazıyor.  Recep Tayyip Erdoğan, 2011’de Başbakanlığı sırasında Somali’ye giderek iç savaş yaşanan ülkeyi ziyaret eden ilk dünya lideri olmuştu. Ardından Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın Etiyopya, Somali ve Cibuti ziyaretleri başta Türkiye iş dünyasına ve dünya kamuoyuna “Afrika’da biz de varız” mesajıydı. Dün, Senegal’e kargo uçuşları seferine başladığını duyuran THY haberiise Türkiye de pek yankı bulmazken Çin ve Fransız medyasını rahatsız etti.

Tüm bu gelişmeler olurken Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Pretoria’da yaşayan Müslüman aktivistAbdullah El-Maruni, “Afrika’da bir batılı sempati kazanmak için, Türkiye bizi seviyor parolasını kullanıyor ama Afrika Türkiye’nin umurunda değil”diyor.

Afrika devrimisosyolojik bir süreçtir. Elbet gerçekleşecek ve elbet hürriyet Afrika’yı kuşatacak. Biz farkında olsak da olmasak da hatta Katoliklerin elinde oyuncak olmuş diktatörlerin yanında bile olsak bu devrim gerçekleşmeye başladı.

Derin stratejik toplantılara, İngilizceden tercüme edilmiş Afrika analizi diye dolaşan zırvalara ihtiyacımız yok. Sadece Abdullah El-Maruni’ye kulak versek bilebütün taşlar yerine oturur.

Maruni, “İngiltere’nin, Çin’in, Fransa’nın, Rusya’nın, İsrail’in ve İran’ın ne olduğunu anlatmaya gerek yok. Bu konuda kafanız karışıksa ve onları iyi insanlar sanıyorsanız sadece Afrika değil dünyadan haberiniz yok demektir. Onlardan herhangi biri Afrika’ya geliyorsa fuhuşa, silah satmaya, mahsulleri götürmeye gelmiştir. Eğitimden bahsediyorlarsa adını bile bilmediğimiz düşmanlıkları öğretmekten bahsediyorlardır. Bize sarılmak için gelen sadece Türkler var. Afrika bunun farkında ama siz farkında değilsiniz galiba. Erdoğan Somali’ye geldiğinde biz hiç korkmadık. Üstelik umutlandık çünkü Türkiye, Müslümanların da kazanabileceğinin elle tutulur örneğidir Afrika’da.”

Fransız devrimi çalışmak

Öğretim görevlisi bir abim, Fransızlar bile Fransız devrimi çalışmazlar artık ama bizim üniversitelerde hala büyük aşkla çalışan sosyologlar var demişti. Sosyologlar, gazeteciler, sanatçılar ve siyasetçiler Afrika’ya gidip dokunmak zorundalar. İngilizceden çevrilmiş Afrika analizlerini acilen çöpe atıp oraya dokunarak, kendi analizlerimizi ve çözümlerimizi üretmeliyiz.Abdullah El-Maruni’nin dediği gibi pek farkında değiliz ama eğitimden, sağlığa, tarımdan, savunmaya kadar bir çok alanda en çok da politika alanında Türkiye ile birlikte hareket etmeye hazır Afrika.