Aksini söylemek, 13 Âyet ile 37 sahabeyi inkârdır!

Abone Ol

Yazılarımı takip edenler iyi hatırlayacaktır. Nüzul-i İsa'yı (a.s) “inkâr” edenlerin veya farklı bir şekilde “tevil” edenlerin; selef-i salihinin inancına “muhalif” hareket ettiklerine dair, birkaç yazı “kaleme” almıştım.

Bazı okurlarım, Nüzul-i İsa (a.s) ile ilgili ayet ve hadisleri merak etmişler. O münasebetle benden “sordular”. Şöyle ki: Şu anda dünya semasında “cismen” bulunan Hazret-i İsa'nın (a.s), ahir zamanda dünyaya “ineceğini”, Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (a.s.m) getirdiği şeriatla “amel” edeceğini ve o ahkamı tüm dünyaya “ilan” ve “tatbik” edeceğini, Hristiyan aleminin “kutsal” kabul ettikleri “haçı” kırarak onun “mukaddes” olmadığını ibraz ettikten sonra, yine “tahrif” olmuş o dinin müntesiplerinin “meşru” kabul ederek zebih -hayvanı kesmek- ettikleri domuzu “katlederek”, domuzun yenmesinin bütün şeriatlarda “haram” olduğunu tüm dünyaya “talim” edeceğini; 13 Âyet-i Kerime, 84 Hadis-i Şerif haber verdiği gibi, cumhur-ı müfessirin ve cumhur-ı ulemanın inancı dahi Hazret-i İsa'nın (a.s) nüzulü üzerinedir.

YERYÜZÜNÜN HAKİMİYETİNE MUVAFFAK OLACAK

Evet, Hazret-i İsa (a.s) dünyaya “Hâkim-i adil” olarak “gelecek” ve herkes onu bu “sıfatla” tanıyacaktır. O zat-ı mualla, Peygamberimiz (a.s.m) gibi “kıyam”, “rüku” ve “secde” yaparak; “namaz” kılacak, “oruç tutacak” ve “hac” farizasını yerine “getirecektir”. Peygamberimizin (a.s.m.) 1400 sene önceki emri üzere “cizyeyi kaldıracak” ve yeryüzünde tek din olan İslam’ın “hâkimiyeti” için mücadele ederek, “muvaffak” olacaktır. Feteemmel!

Nüzul-i İsa'ya (a.s) işaret eden ayetler şunlardır: Zuhruf Suresi 61, Maide Suresi 117, Nisa Suresi 157-158-159, Al-i İmran Suresi 46, Al-i İmran Suresi 48, Al-i İmran Suresi 54-55, Al-i İmran Suresi 59, Muhammed Suresi 4, Enfal Suresi 39 ve Tevbe Suresi 33 ayet-i kerimesi olmak üzere, toplam on üç ayettir.


37 SAHABE TARAFINDAN NAKLEDİLDİ
Mezkûr 13 Âyet-i Kerîme, ahir zamanda Meryem oğlu İsa'nın (a.s.) bizzat “cismen” Müslüman olarak “ineceğini”, onun zamanında tek dinin “Din-i İslam” olacağını ve diğer “tahrif” edilmiş dinlerin ise yeryüzünden tek tek “silineceğini” haber vermektedir.

Keza, Hazret-i İsa'nın (a.s) bizzat cismen ineceğini Muhbir-i Sadık olan Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'den (a.s.m) 37  sahabe “işiterek” haber vermiştir. Bu hadislerin bir kısmı “sahih”, bir kısmı “hasendir”. Mecmuu ise ya “lafzen” mütevatir veya “ma’nen” mütevatirdir. İstikbale ait bu hadisleri bize haber veren sahabe-i kiramın isimleri ise şu şekildedir: Ebu Hureyre (r.a), Abdullah b. Abbas (r.a), Cabir b. Abdullah (r.a), Huzeyfe b. El-Yeman (r.a), Enes b. Malik (r.a), Abdullah b. Ömer (r.a), Abdullah bin Amr b. el-As (a.s), Huzeyfe b. Esin el-Ğıfari (r.a), Abdullah b. Mesud (r.a), Semure b. Cündüb (r.a), Aişe (r.a), Sevban (r.a), Mücemmi b. Cariye el-Ensari (r.a), Ebu Umame el-Bahili (r.a), Osman b. Ebu’ul-As (r.a), Vasile b. Eska (r.a), Evs b. Evs es-Sakati (r.a), İmran b. Huseyn (r.a), sefine (r.a), Abdullah b. Muğaffel (r.a), Abdurrahman b. Semure (r.a), Keysan b. Abdullah b. Tarık (r.a), Ebu Said el-Hudri (r.a), Rebi b. Enes (r.a), Hasan-ı Basri (r.a), Urve b. Ruveym (r.a), Zeynel Abidin Ali b. Hüseyin (r.a), Amr b. Süfyan es-Sakafi (r.a), Seleme b. Nufeyl (r.a), Nafi b. Keysan (r.a), Ebu’d-Derda (r.a), Amr b. Avf el-Müzeni (r.a), el-Hasan (r.a), Muaviye (r.a), Abdullah b. Muakkil (r.a) ve Nevvas b. Sem’an (r.a)’dır. Evet Hazret-i İsa (a.s) semadan nüzul-i ile alakalı bu konu 37 sahabe-i kiramdan 84 tarikle bizlere nakledilmektedir.

KAFİR OLMA TEHLİKESİ VAR

Mütevatir hadis; Yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan bir cemaatin, haber verdiği hadislerdir.

Mütevatir hadisler kendi arasında ikiye ayrılır:

Mütevatir-i Lafzi: Bir cemaatin rivayet etmiş olduğu hadisin lafzı aynıysa, buna mütevatir-i lafzi denilir.

Mütevatir-i Ma’nevi: Ravilerinin manada ittifak ettikleri halde, lafzında ihtilaf ettikleri hadislerdir.

Mütevatir hadislerilerin ravileri araştırılmadan, o hadislerle amel etme “mecburiyeti” vardır.

Mütevatir hadisi inkar eden ise, el-Muhtasar el-Veciz Fi Ulumi’l Hadis isimli eserin, 125. sayfasında belirtildiği üzere “kafir” olur.

Demek, Hazret-i İsa (a.s) nüzulü ile ilgili bu hadis “ravilerine” baktığımızda, “sahabe” ve “tabiin”den “yalan” üzere ittifak etmeleri mümkün olmayan bir “cemaatin”, bu konu hakkında “yek-vücut” olduğu ravilerdir..

Selam ve dua ile
Fiemanillah