Çünkü Türkiye, bölgenin kriz haritasında “tek istikrar sabiti”.
Suriye’de Türkiye olmadan denklem kuramıyorlar.
Irak’ta Türkiye’yi dışlayınca denge bozuluyor.
Gazze’de ateşkes tartışmaları Türkiye’siz yürümüyor.
Karadeniz güvenliğinde Türkiye, NATO’nun bel kemiği gibi duruyor.
Amerika bunu biliyor.
Türkiye’nin sahadaki ağırlığı masadaki ağırlığını ister istemez büyütüyor.
Bu nedenle Washington, Fidan’ın ziyaretini “sıradan bir resmi temas” kategorisine koymuyor.
Bu ziyaret, iki ülkenin ilişkilerini yeniden kalibre eden bir checkpoint gibi.
⸻
Ziyaretin kritik dosyaları
Kurumsal dilde söyleyelim: “Multi-layer agenda.”
Ama sade haliyle şu:
* Güvenlik ve terörle mücadele
* Suriye–Irak hattının geleceği
* Gazze ve bölgesel denklem
* Savunma sanayii ve F-16 süreci
* Ekonomik ilişkilerin yeniden açılması
* NATO–Türkiye–ABD üçgeni
Bu dosyaların her biri, “tek cümleyle çözülecek işler” değil.
Ama her biri Türkiye’nin sahadaki gücü sayesinde pazarlık payı yüksek işler.
⸻
Hakan Fidan’ın diplomasideki farkı
Washington, klasik diplomasi dili sever:
Bol cümle, az mesaj.
Fidan ise tam tersi:
Az cümle, yüksek frekanslı mesaj.
Bu yüzden Amerikalılar onu dikkatle dinler.
Çünkü bir cümlede üç katman bilgi taşıyabilir.
Ve asıl kritik nokta şu:
Fidan, MİT geçmişinden gelen analitik okuma kabiliyetiyle, ABD’nin niyet analizini iyi çözebilen ender isimlerden biri.
Bu ziyaretin Ankara’da yüksek bir beklenti yaratmasının sebebi de bu.