Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde bugün saat 16.00'da başlayan toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TÜRK-İŞ temsil ediyor.
Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç, yarın resmi olarak başlayacak.
MEVCUT ASGARİ ÜCRET NET 17 BİN 2 LIRA
Mevcut asgari ücret net 17.002 lira. İşçinin brüt ücreti aylık 20.002,50 lira, işverene toplam maliyeti ise 23.502,94 lira. Bu maliyetin 20.002,50 lirası brüt asgari ücret, 3.100,39 lirası sosyal güvenlik primi, 400,05 lirası ise işveren işsizlik sigorta fonu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümetten 15 temsilciden oluşuyor. İşçileri TÜRK-İŞ, işverenleri TİSK temsil ediyor. TÜRK-İŞ heyetinin 5 üyesine Ramazan Ağar başkanlık ediyor. Bu yıl Aşçı Selma Sayın, Kuaför Nihan Koçak, Taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven asgari ücretlilerin sorunlarını dile getirecek.
Asgari ücretteki artış, toplu iş sözleşmesi uygulanan yerlerdeki tüm ücretleri etkiliyor ve işsizlik maaşı, kıdem tazminatı gibi pek çok düzenlemede ölçüt olarak kullanılıyor.
Asgari ücret, 15 kişilik bir komisyon tarafından belirleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından çağrılan komisyon, Aralık ayında dört kez toplanıyor ve en az 10 üyenin katılımıyla oy çokluğu ile karar alıyor. Eşitlik durumunda başkanın bulunduğu tarafın oyu çoğunluk olarak kabul ediliyor.
BAKAN IŞIKHAN TOPLANTI ÖNCESİ KONUŞTU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, toplantı öncesi açıklamalarda bulunuyor. Işıkhan'ın açıklamaları şöyle:
Bakan Işıkhan, asgari ücret tespit komisyonunun 2025 yılı için ilk toplantısında yaptığı açıklamada, "İşçi ve işveren temsilcilerinin görüşlerini dinleyeceğiz. Sürekli artan refahımız aziz milletimize geri dönmektedir. İşçi, işveren ve kamu temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak asgari ücreti belirlemek üzere bugün itibarıyla çalışmalarımızı başlatıyoruz. Komisyon görüşmeleri neticesinde tespit edilecek asgari ücretin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.
"DİYALOG MEKANİZMASI İLE HAREKET EDİYORUZ"
Işıkhan, asgari ücretin sadece genel bir ücret seviyesi değil, çalışanlara ödenebilecek minimum ücreti ifade ettiğini belirterek, "Belirlenmesi sürecinde üç taraflı sosyal diyalog mekanizması ile hareket ediyoruz. Hükümet temsilcileri olarak adalet terazisini dengede tutuyoruz. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde ekonomik göstergeleri titizlikle değerlendiriyoruz. Enflasyon oranı, vatandaşlarımızın satın alma gücü, iş gücü piyasalarının ihtiyaçları, ekonomik büyüme gibi ekonomik ve sosyal koşulları detaylı bir şekilde analiz ederek hem işveren hem işçi tarafının memnuniyetini gözeterek adil bir asgari ücret belirlenmesini ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Işıkhan, "Asgari ücrete yapılan artışlar sadece enflasyona karşı koruma kalkanı olarak kalmamış, vatandaşlarımızın satın alma gücünü artırarak büyüyen ekonomimizin meyvelerini daha adil bir şekilde paylaşmamıza vesile olmuştur. Sürekli artan refahımız aziz milletimize daha fazla istihdam ve yükselen ekonomi vizyonu olarak geri dönmektedir. Güncel istihdam verilerimiz, emin adımlarla ilerlediğimiz istikrarlı seyrin en önemli göstergelerinden birisidir" açıklamasını yaptı.
"TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNİ GÖRMÜŞTÜR"
Ekim ayında istihdam sayısının 32 milyon 970 bine ulaştığını ve istihdam oranının 0.2 puan artışla yüzde 49.9’a çıkarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Işıkhan, "İşçilerimiz Türkiye’nin yükselen gücünün lokomotifi olurken işverenlerimiz bu gücün yolunu açan aktörlerdir. Birlikte yan yana yürüyerek üretim çarklarını döndürerek ekonomimizin dinamiklerini güçlü tutarak bu günlere geldik. İşte bu nedenle bu toplantılar sadece bir ücret belirleme meselesi değil, emeğin ve sermayenin birlikte güçlendiği bir dengeyi kurma çabasıdır. Bizim vizyonumuzda alım gücü kutsaldır. İşçinin emeği ile işverenin yatırım gücünü aynı potada birleştiren bir düzen, kalkınma sürecinin en güçlü hareket noktası olacaktır" dedi.
SORULARI YANITLADI
Toplantı öncesi Işıkhan, "Hem işçi hem işverenin memnun olacağı maksimum faydayı sağlayacak şekilde bir ücreti belirlemeye hedefliyoruz" diyerek sözlerine devam etti. "Rakam gelecek mi bugün?" şeklindeki bir soruya, "Daha girmedik toplantıya, bismillah diyelim" diye yanıt verdi. 'Üçlü mutabakat olur mu?' sorusunu ise, "Daha önce başarıyla sosyal dayanışma mekanizmasını geliştirdik, çok başarılı sonuçlar aldık. Hem işçi hem işveren hem hükümet olarak bu iletişimi sürdüreceğiz inşallah. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sosyal diyaloğa çok önem veriyoruz; sosyal diyalogla çözemeyeceğimiz çalışma hayatında herhangi bir sorun olmadığını söylemek isterim. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın değerlendirmesi önemli, o değerlendirmeyi dikkate alacağız" şeklinde cevapladı.
Son olarak, asgari ücret tespit komisyonunun toplantıları sonrası belirlenecek olan 2025 yılı asgari ücretinin hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.
İKİNCİ TOPLANTI 16 ARALIK'TA
Toplantının sona ermesinin ardından açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, "İlk toplantıda herhangi bir rakam konuşulmadı." dedi. Ayrıca asgari ücrette 2'nci toplantının 16 Aralık’ta olduğu bilgisini verdi.
Ağar'ın açıklamaları şöyle:
Asgari ücretin günlüğü bugün 667 TL. Bir kilo et alamıyorsunuz. Bunları iyi düşünmek lazım. İnsanlarımızın, çalışan insanlarımızın, üretim yapan insanlarımızın ücretlerinin yükselmesi lazım. Geriye dönüp baktığınızda bu insanlarımız asgari ücretle kıt kanaatle de olsa geçinebiliyordu, bugün niye geçinemiyor? Bırakın geçinmeyi, ev kirasını veremez hale geldi insanlarımız. Bunları iyi düşünmek lazım. Sonuçta bu ülkede yaşıyoruz. Ülkemizi, insanlarımızı seviyoruz. O nedenle bizi de sevsinler. Bizim yüzümüz hep asık olmasın, tebessüm edelim. Pazartesi günü yapacağımız toplantıda bir ücret belirlenirse tavrımızı alırız, gerekeni yapar, fikrimizi söyleriz..
(Aklınızda bir rakam var mı?) Asgari ücretin kırmızı çizgisi olmaz. Biz rakam söylediğimizde geri adım atma şansımız olmaz. Biz para vermiyoruz, para talep ediyoruz. Rakam vermeye gerek yok, yaşantımız ortada, insanların geçim şartları ortada. Bununla ilgili bize rakamı para verenler söyleyecek. Diyecekler ki ‘Biz şu ücreti veriyoruz, kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz?’ Kamuda asgari ücretli çalışan yok. Toplu iş sözleşmeli ya da sendikalı. Özel sektör çalışanlarında 8 milyondan fazla asgari ücretle çalışan var. Aynı iş yerinde yıllarca çalışanın asgari ücretin üzerinde fiyatı yok. Rakam söylememiz doğru değil. Rakam söylemek bizim elimizi zayıflatır diye söylemiyoruz
(2. toplantıda rakam söyleyecek misiniz?) Biz ikinci toplantıya da rakamla gelmeyeceğiz. İkinci toplantıda iş veren ya da hükümet rakamı söylesinler ona göre olumlu-olumsuz görüşlerimizi sunarız.
16 Aralık’ta ikinci toplantı olacak. Büyük ihtimal 3 kez toplanacağız. Önce bize rakam söylenir biz de ona göre rakamı aktarırız. Rakam söylenmediği için bildiğimiz bir şey yok.
Enflasyonun yükselmesine asgari ücret sebep değil. İnsanlar maaşlarını aldığında ellerinde para kalıyor mu? İç piyasayı döndermenin bir avantajı var. İşçiye-memura ücret ödemeyle enflasyon yükselmez. Bunu iyi düşünmek lazım. Temennimiz oy birliği ile asgari ücret belirlensin. Belirlenmiyorsa hükümet, işçiyle birlikte olursa hükümetle birlikte belirleriz. İnşallah hükümet de buna katkı sunar.