Çocuklarda bilgisayar oyunu bağımlılığı ve sonuçları

Abone Ol

Metrobüse binen adam epey dalgın görünüyordu. Yanımdaki boş koltuğa oturdu. “Merhaba arkadaş, dedikten sonra tanıştık ve hayırdır düşünceli görünüyorsunuz” dedim. “Evet derdim büyük dedi” ve anlatmaya başladı: “Biricik oğlum daha iyi eğitim alabilsin diye çalışıp didindim. Daha iyi araştırsın ve öğrensin diye ona bir bilgisayar aldım. Fakat o, bilgisayar karşısında çok fazla zaman geçirmeye başladı. Eşimle konuşarak bilgisayar kullanımını sınırlamaya çalıştık ama başarılı olamadık. Bütün ikazlarımıza rağmen bilgisayar başında oturup saatlerce oyun oynuyordu. Meğer arkadaşlarıyla birlikte takım oluşturup on-line strateji oyunu oynuyorlarmış. Günler böyle gelip geçiyor ve oğlumun bilgisayar ve oyun bağımlılığı artarak devam ediyordu. Oğlum liseye başladı ve delikanlı adam oldu. Artık benim ikazlarıma da kulak asmıyordu. Bir hafta sonu bilgisayarın başından hiç kalkmadan tam 15 saat oyun oynadı. Bütün uyarılarıma rağmen bilgisayarın başından kaldıramadım. Ben de artık iyice sinirlenmiştim ve kendimi kontrol etmekte güçlük çekiyordum. Kızgınlık ve çaresizlik içinde ani bir hareketle bilgisayarın fişini çektim. Keşke çekmez olaydım. Bir de ne göreyim oğlum hışımla ayağa kalkıp, “oyunun en önemli yerinde bunu nasıl yaparsın” diye deli gibi bağırarak üzerime saldırıp bana vurmaya başladı. Ben de hem kendimi savundum hem de can havliyle ona vurdum. Annesi bağırarak içeri girdi. O da oğlumla bir olup “sen bunu nasıl yaparsın” diye bana saldırmaya başladı. Bu olay ailemizin parçalanması için yetmişti. Eşim ve oğlum hemen başka bir eve taşındılar. Eşim boşanma davası açtı ve böylece evliliğimiz sona erdi. Ben düşünmeyeyim de kimler düşünsün?” Bilgisayarın fişini çekmekle büyük bir hata yaptığını söyledim. “Haklısınız fakat iş işten geçti hocam” dedi.

Bazı bilgisayar oyunlarının intihara sebep olduğunu ve oyuncuların bacak damarlarının uzun süre hareketsiz kaldığı için tıkandığını duymuştum. Ortopedi uzmanı bir arkadaşım “akıllı telefonları çok fazla kullanmaktan ötürü başparmaklarda görülen ortopedik rahatsızlıkların artığını” söylediğinde şaşırmıştım. Hareketsiz geçirilen bir hayat kalp ve damar hastalıklarına, obeziteye, eklem ve sırt ağrıları ile görme ve öğrenme güçlüğü gibi birçok problemlere neden olabiliyordu. Fakat bir ailenin bilgisayar oyunu yüzünden parçalandığını ilk defa işitmiştim.

Çocuklarımızı sosyalleşmekten uzaklaştıran, hareketsizleştiren ve özgür karar verme becerilerini yok eden her davranış bir nevi bağımlılıktır. Bilgisayar oyunları bağımlılığı da aynen madde bağımlılığı gibi insanın benliğini esir edip onu adeta bir robot haline getirebilir.

Eğitimciler ve ebeveynler bu probleme çözüm aramalıdır. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren akıllı telefon ve tablet vermekle onlara iyilik yapmış olmuyoruz. Öncelikle bilgisayarla geçirdikleri zamanı sınırlandırmalı ve kontrol altında tutmalıyız. Bilgisayar oyunlarını akıllarına bile getirmeyecekleri olumlu faaliyetler bularak onların zamanını meşguliyet pedagojisinin esaslarına göre doldurmalıyız. Örneğin bir spor dalında yeterlilik kazanmalarını; bir çalgı aletini çalabilmelerini sağlayabiliriz. Ailece okuma saatleri oluşturarak ekrandan değil kitabın yüzünden okumaktan zevk almayı öğretebiliriz. Çocuklarımıza geleneksel sokak oyunlarını öğreterek akranlarıyla birlikte açık havada bol vakit geçirmelerini teşvik edebiliriz. Böylece yorulan ve enerjisini atan çocuklar bilgisayar oyunlarına daha az ihtiyaç duyacaktır. Ebru, hat, tezhip, telkâri, çalgı aleti yapımı, sedef süsleme gibi sanat dallarından birinde yeterlilik kazandırabiliriz. Bilgisayar konusunda kabiliyetli olan çocukları ise yazılım veya robotik teknolojileri konusunda uzman olarak yetiştirebiliriz.

Çocukların bilgisayar oyunu bağımlılığına karşı geliştirilebilecek en etkili çözüm; onların aileleriyle ve erdemli akran gruplarıyla birlikte geçirecekleri kaliteli ve keyifli zamanı artırmakta gizlidir.