Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen “Tarihsel Serüvende İstanbul’un Meczupları ve Delileri” proje sergisinin küratörlüğünü Hülya Yazıcı üstleniyor. Proje sergisinde, “Deli Gömleği Giymek”, “Pazarola Hasan Bey”, “ Keçileri Kaçırmak”, “Balıkçı Baba”, “Meczup”, “ Gölge Oyunu”, “Takdiri İlahi”, “Köpekçi Hasan Baba” gibi birçok farklı proje ve hikâye sanatseverlerin ziyaretine sunuluyor.
Sergi iki farklı mekânda ziyaretçilerini bekliyor. Birinci mekân Bağımsız Sanat Vakfı, ikinci mekân ise Yeni Dünya Vakfı olarak karşımıza çıkıyor. Ziyaretçiler için iki mekân da yürüme mesafesinde. Sergide deli ve meczupların gözünden İstanbul şehrinin tarihi okumasının yapılması çok etkileyici. Proje sergisinde atölye katılımcılarının ve sanatçıların üretimlerinin yer aldığı seramik, fotoğraf, resim ve video art bulunuyor. Sergide, “Akıl kişiyi terk ederse deli, kişi aklı terk ederse meczup olur” ifadesinin izi sürülüyor.
Sıra geldi, sergi hakkında ufak tefek detaylar vermeye…
PAZAROLA LAKABIYLA ANILIRDI
Sergide Ece Öz tarafından, “Pazarola Hasan Bey” adıyla yapılan çalışma ziyaretçilerle buluşuyor. Bu çalışmanın hikayesi de İBB Kültür A.Ş. yayınlarından çıkan Nurullah Koltaş imzalı “İstanbul’un 100 Divanesi” kitabından alınarak şu şekilde aktarılmıştır: “1900’lerde Unkapanı’nda Atlamataşı caddesi üzerinde ahşap bir evde yaşardı. Başı biraz büyükçedir. Devrinin en tanınmış simalarından olan Hasan Bey, karşılaştığı kişilere mesleğe göre “Pazarola bakkal başı”, “Pazarola fırıncı başı” diyerek selam verdiğinden, “Pazarola” lakabıyla anılır. Bu şekilde selamlanan kişiler kendilerini talihli addederler.”
KAYIĞINA BİNDİĞİ KİŞİNİN BEREKETİ ARTARMIŞ
“İstanbul’un 100 divanesi” kitabından başka bir alıntı ise “Balıkçı Baba”dır. Sergide yer alan İrem Yavuz’un yapmış olduğu “Balıkçı Baba” projesinin hikayesi ise şu şekilde: “Bitlis’te dünyaya gelen daha sonra İstanbul’a göç ederek Eyüp Sultan semtine yerleşen Balıkçı Baba’nın asıl adı Abdülcelil’dir. Dört mevsim üzerinde bir aba, başında keçe bir külah, ayakları çıplak bir halde kaldığı tekkeden çıkar ve âdeti olduğu üzere iskeleye iner. İskelede bir tanıdığını görürse onun kayığına biner ve denize açılır. Sadece bir balık tuttuktan sonra karaya çıkar. Kayığına binmiş olduğu kişinin oldukça bereketli bir gün geçirerek kayığını balıkla doldurduğu söylenir. Balıkçı Baba 1748 senesinde vefat etmiş ve Eyüp’te bulunan Hatuniye Dergâhı haziresinde sırlanmıştır” şeklinde anlatılmıştır.
12 MECZUBUN LİDERİ KÖPEKÇİ HASAN BABA
Köpekçi Hasan Baba Projesi cam füzyon tekniği kullanılarak yapılmıştır. Hikaye ise şu sekilde aktarılmış, “19.yy İstanbul’unda yaşamış çeşit çeşit insanın arasında, farkını fark ettiren bir meczup varmış. Mahallesindeki 12 meczubun lideri Hasan Baba. Ona köpekler babası demişler. Arkadaşları da köpeklermiş sırdaşları da. Gel zaman git zaman Hasan Baba ölmüş. Ardından köpekleri ve lakabı kalmış; Köpekçi Hasan Baba diye” anlatılmış olan projenin sahibi Rukiye Kazancı’dır. Camdan yapılmış olan eser 2018 yılına aittir. Bağımsız Sanat vakfında düzenlenen sergi, pazartesi hariç haftanın her günü sanatseverlerin ziyaretine açık. Sergi mekânı saat 11.00’de açılıp 18.00’de kapanıyor. Sergi 13 Ocak’a kadar ziyarete açık olacak.