Devlet dediğin bostan korkuluğu değildir…

Abone Ol

Tecrübe demek; neyin, ne zaman, nerede ve nasıl yapılacağının bilgi ve becerisine sahip olmak demektir.

16 devletten fazla devlet kurmuş bir ‘devlet aklı’nın tecrübesini, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ve ‘Komşularla sıfır sorun’ gibi dar kaplara dökmen gerektiği sular çoktan buhar oldu.

Şimdi sorun ve cihanda savaşın tam göbeğindeyiz.

Bunun yurtta savaşa dönüşmemesi için şu an görünen temel gerçeklik, en kısa zamanda derhal Suriye’ye en az 50 km derinliğe girip, Kuzey Irak’tan Akdeniz’e uzanan bir güvenlik koridoru oluşturmak lazım gelir.

Bu güvenlik koridoruna da, en kısa zaman içinde, ülkede 2,5 milyona ulaşan Suriyeli göçmenler yerleştirilmelidir.

Bu hem Suriye’nin toprak bütünlüğü, hem bölgenin selameti, ve hem de bu ülkenin içine taşınması amaçlanın iç savaşın bitirilmesi, son noktanın konması bakımından çok önemlidir.

Böyle bir kararın alınması önüne, koalisyon hükümetinin kurulması gibi mazeretler üretilmeden çok hızlı bir şekilde Suriye’ye girilmelidir.

Devlet, yalnızca bostana musallat olan kargaları ürküten korkuluktan ibaret değildir.

Suriye’ye girip güvenlik koridoru oluşturmanın, hem barış sürecine, hem bölge halklarına kazandıracağı pozitif katkı ve moral motivasyonunu hiç bir politika sağlamaz. Zaman kaybetmeden, Ramazan’ın manevi havası kaybolmadan toplumsal desteğin zirve yapacağı bir dönemde bu işi gerçekleştirmek, diğer bölgelere de farklı umutlar, siyasi genişlikler sağlayacaktır.

Bu devletin ordusu, bunu en güzel şekilde gerçekleştirebilecek stratejik akla sahiptir.

Uluslararası ciddi tepkilerin olması sözkonusu değildir.

Türkiye’nin önüne sürülebilecek, göçmen ve terör sorunundan daha haklı gerekçe hiç kimsenin elinde mevcut değildir. ABD ve avanesi terör gerekçesiyle birçok yeri işgal etmişlerdir.

Bu sebeple, Paralel & PKK ve diğer yabancı istihbarat ajanları, Türkiye’yi IŞİD ile işbirliği içinde gösterme gayretine girdiler.

Bütün hesapları tarumar edecek tek şey, Türkiye’nin Suriye’ye girip 50 km derinliğinde Kuzey Irak’tan Akdeniz’e uzanan bir güvenlik koridoru oluşturmasıdır.

Bu hem Kuzey Irak’ın hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının güvenliği için gereklidir.