Yerlikaya’nın tepkisi yerindedir; çünkü polis düşmanlığı, devlet düşmanlığıdır.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Hiç kimse fedakârca görev yapan, serden geçen polisimize düşman deme alçaklığına cüret edemez. Buna müsaade etmeyiz, bu söylemi lanetliyorum.” sözleri yalnız bir tepki değil, devletin vakarının ilanıdır.
Bu sözler, Diyarbakır’daki Öcalan yürüyüşünde polise “düşman” diyen DEM Parti çevrelerine verilmiş en net cevaptır.
Çünkü polis bu milletin evladıdır.
O polis, terörle mücadelede can vermiştir,
o polis, İstanbul’da, Ankara’da, Cizre’de bombaların ortasında durmuştur.
BU ÜLKEDE POLİSE DÜŞMANLIK, TERÖRÜN SİYASİ DİLİDİR
Bugün “polis düşmanı” diye bağıranların, dün kimlerle yürüdüğünü herkes biliyor.
Aynı çevreler, 6-8 Ekim olaylarında da sokakları yakmış, “özgürlük” diye başlayan eylemleri kanla bitirmişti.
Şimdi yine aynı dil devrede:
Oysa bu millet, polisine saldıranı asla bağışlamaz.
Polis bu ülkenin sur kapısıdır;
o kapıya taş atan, aslında milletin kalbine taş atar.
Bugün Ali Yerlikaya’nın sözleri, sadece polise değil,
devletine sahip çıkan her vatandaşa moral olmuştur.
Bu millet, polisine düşman diyenin kim olduğunu
ve kimin yanında durduğunu gayet iyi biliyor.
Diriliş Postası olarak biz diyoruz ki:
Polis düşmanlığı, vatan düşmanlığıdır.
Devletin üniformasına dil uzatan,
bu topraklarda “özgürlük” değil, fitne arıyordur.
Bu milletin güvenlik güçlerine saldıranların tek korkusu vardır:
Devletin kudreti ve milletin birliği.
O kudret yerinde durdukça, hiçbir “düşman dili” bu ülkeyi bölemez.
***
ARTIK VAKİT BİRLEŞMENİN VAKTİ!
Bahçeli haklı; KKTC anavatana katılmalı
Kuzey Kıbrıs’ta seçimler bitti, sandıktan Ankara karşıtı bir rüzgâr çıktı.
Ama artık o rüzgârı dindirecek tek gerçek var; Kıbrıs’ın kaderi Türkiye’dir.
Devlet Bahçeli’nin “KKTC anavatana katılma kararı almalı” çıkışı,
bir siyasi öneri değil, stratejik bir zorunluluktur.
Çünkü Batı, Rum kesimini AB’ye sokarak dengeyi çoktan bozdu.
Şimdi yapılması gereken, aynı kararlılıkla Türk tarafını da Türkiye’nin egemenlik şemsiyesi altına almaktır.
Kıbrıs Türkü’nün güvenliği, refahı ve geleceği Ankara’nın gücündedir.
İki devletli çözüm artık yeterli değil;
çünkü Rum barışı değil, teslimiyeti istiyor.
O hâlde cevap nettir:
Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır; ama artık resmen Türkiye’nin parçası olarak!
***
YERLİ VE MİLLÎ GÜÇ GÖKLERDE YAZILI
Bozdoğan ve Gökdoğan, bağımsızlığın iki imzası
TÜBİTAK-SAGE’nin Bozdoğan ile Gökdoğan füzeleri hedefi tam isabetle vurdu. Bu sadece bir başarı değil, bağımsızlık idealimizin gökyüzüne kazınmasıdır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da dediği gibi; artık savunma sahasında “dışa bağımlılık” tarihe karışıyor.
Yerli mühendislik, yerli tasarım, yerli irade…
Bunlar birleşince ortaya çıkan tek şey var: Güç.
Bu güç, sadece bir savunma kabiliyeti değil; Türkiye’nin haysiyetinin, karar alma özgürlüğünün teminatıdır.
Tebrikler TÜBİTAK-SAGE, tebrikler Türk sanayisi.
Göklerimiz artık daha emin, yarınlarımız daha güvenli.