'Erkek olursam beni sever misin?'

Abone Ol

Birkaç gün önce önüme düşen bir videoda geçen konuşmalar ve küçük bir çocuğun maruz bırakıldığı durum, bu yazıyı kaleme almamı zorunlu kıldı. Dünyanın üzerinde mutabık kaldığı bir gerçek var: 0-18 yaş aralığındaki tüm bireyler ‘çocuktur.’

İstisnasız her bireyin sevgide ilk muhatabı ise annedir. Çocuklar için ebeveyn onayı, onların sevgi ihtiyacının hayati bir parçası hükmünde. Çocukluktan çıkamayan “ergen yetişkinler” için bile durum böyledir; ebeveyn onayı olmadan hayatta yol alamazlar.

Videodaki küçük çocuğa dönelim. Ekranda ilk bakışta dış görünüşü kıza benzeyen bir çocuk ve onun uzun saçlarını ören annesiyle karşılaşıyoruz. Açıklamada, Jossie adındaki küçük çocuğun doğuştan erkek olduğu ancak hormon takviyesi ile cinsiyetinin değiştirilmeye çalışıldığı yazıyor. Haberde kısırlaştırıldıktan sonra bu tedavinin geri dönüşü olmadığı da belirtiliyor. Videoyu ilginç kılan şey, annesi ile Jossie’nin aralarında geçen beklenmedik bir konuşma. Bu diyalogdan önce ebeveynin, kısırlaştırma işleminin doğruluğundan hiç şüphe etmemiş olduğu vurgulanıyor. Şimdi, gelin bu konuşmaya birlikte bakalım:

"Kimse göremiyor ama sen içinde erkek misin yoksa kız mısın?"
"Belki de içim erkek, dışım kızdır."
"Gerçekten mi?"
"Evet, bu doğru."
"Bunun cevabını sadece sen biliyorsun. Peki, büyüyüp bir erkek olmak istersen bunu bana söyler misin?"
"Hıım, evet."
"Eğer bir erkek olarak büyümek istiyorsan büyüyebilirsin."
"Erkek olmak istiyorum. Ama erkek olursam beni sever misin?

SEBEP: GÜVENSİZ BAĞLANMA

Sağlıklı bireysel gelişim; ilk doyurucu ilişkiler içinde doğal olarak ilk önce anneyle daha sonra ise baba ve kardeşlerle kurulan ilişkilerin sonucunda gerçekleşebilir. Uzmanlara göre, Cinsel Kimlik Bozukluğu (CKB) tanısı konan çocuklarda, güvensiz bağlanma olduğu bildirilen çok sayıda tanı, olgu ve vaka bulunuyor. Cinsel kimliğin gelişmesindeki en önemli etkenler; bireyin özdeşim kurabileceği uygun bir kişinin varlığı veya yokluğu meselesiyle açıklanıyor. Model olma ve özdeşim; cinsel kimlik gelişiminde en önemli psikososyal etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Yine uzmanlara göre, karşı cinsiyet ile özdeşim, çocuğun kendisini daha güvenli, emin ve değerli hissetmesini sağlıyor ve kaygısını azaltıyor.

Jossie’ye tekrar dönecek olursak… Sadece annesinin onu sevip sevmeyeceği kaygısıyla katlandığı şey; değersizlik endişesi, güvenli hissetmeme durumu ile bire bir örtüşüyor.

Oysa bilimsel yaklaşımda bu konu net olarak açıklanıyor: “Özdeşim modellerinin yokluğu ya da niteliği, anne baba psikopatolojisi, anne baba ilişki sorunları (birbirini aşağılama, saymama), aile içi şiddet, ihmal ve cinsel istismar, kadın cinsiyetinin kötülenmesi, babanın kızını sevmemesi, oğlunu ileri derecede ürkütmesi gibi nedenlerin sağlıklı özdeşimi engellediği düşünülmektedir.”

YETİŞTİRME HATALARI CAN YAKIYOR

Dünyada yapılan çalışmalar, Cinsel Kimlik Bozukluğu (CKB) tanısı konan çocukların yetiştirilme hataları, ayrılık kaygısı ve özdeşim güçlükleri yaşadığını ortaya koyuyor. Bilim insanları; bireyin erkek ise baba ya da babasının yerinde olan bir erkek; bireyin kız ise anne ya da anne yerine geçen bir kadın ile özdeşim kurmasının; erkek çocuğun babayı, kız çocuğun anneyi benimsemesi, onun özelliklerini benliğinde sindirmesi ve mâl etmesinin sağlıklı cinsel kimlik gelişimi için zorunlu olduğunu ifade ediyor. Birçok cinsel korku, saplantı, sapma, cinsel davranış bozuklukları; bireyde bu özdeşimin sağlıklı bir şekilde kurulamamasından kaynaklanıyor.

“Kız gibi elinden her iş gelir!”

“Kız güzeli benim oğlum!”

Bu sözler size de tanıdık geliyor olabilir.

Buradan çıkan sonuç, şüphe götürmeyecek bir gerçeği önümüze getiriyor: Çocuk ve ergenlerde Cinsel Kimlik Bozukluğuna; yanlış aile tutumları ve olumsuz çevre koşulları neden oluyor. Yetkililere ve uzmanlara da düşen acil görevler var: Ebeveynlere, çocuklarına erken çocukluktan itibaren doğru cinsel eğitimi verebilmeleri için bilgilendirme yapmaları, hatta bu meseleyi bir halk sağlığı sorumluluğu ile yürütmeleri gerekiyor.

Çünkü “Çocuklarınızın peşindeyiz!” derken şaka yapmıyorlar.