“Ey Balkan ve Kafkas göçmenleri! Kusura bakmayın, gidin kendi ülkenize!”

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Nisan’da partisinin Mersin’de Yenişehir Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı”ndauzun bir konuşma yapıyor. AA’nın geçtiği haberde özellikle şu ifadeleri çok dikkat çekici, “Suriyeli kardeşlerimizi de geri göndereceğiz. ‘Kusura bakma’ diyeceğiz. Git kendi ülkene. Her insan doğduğu toprakta mutlu olur.”

Bu sözler gerçekten beni çok ürpertti. Türkiye gibi, dünyanın mazlumlarına yüzyıllardır kucak açan bir ülkede bu sözler nasıl söylenebiliyor? Seçime şurada az bir süre kala, Balkan ve Kafkas göçmenlerinin yoğun yaşadığı bir ülkede bu sözleri söylemek siyasi intihardır. Çünkü ben Balkanlar’da ve Kafkaslar’da hep şunu duydum. Bosna’da ve Sancak’ta yaşayan Boşnak’tan daha fazla Boşnak Türkiye’de yaşıyor. Makedonya’da ve Arnavutluk’taki Arnavut’tan daha çok Arnavut Türkiye’de var. Kafkaslar’da yaşayan Çerkes, Abhaza, Nogay ve Karaçay’dan daha fazla Çerkes, Abhaza, Nogay ve Karaçay Türkiye’de bulunuyor.

Çünkü Türkiye tarih boyunca Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Doğu Türkistan’dan, Orta Asya’dan, hatta Endülüs’ten, Polonya’dan, Alman Nazilerinden kaçıp gelen din, dil, ırk ve mezhebine bakılmaksızın mazlumların sığındığı bir liman olmuştur.

Şunu unutmamak lazım hiç kimse doğduğu toprakları terk etmek istemez, hele hele kitlesel göçe hiç tevessül etmez. Dün Kafkaslar’dan, Balkanlar’dan göçüp gelen kardeşlerimiz hangi gerekçeyle Türkiye’ye sığındılarsa, bugün de Suriyeli kardeşlerimiz aynı gerekçeyle Anadolu’ya sığındı. Dün Kafkasyalı, Rumelili insanlarımıza nasıl sahip çıkıldıysa, bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve bu millet aynı gerekçe ve hassasiyetle Suriyeli kardeşlerine sahip çıkıyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, Mersin’de söylediğin bu sözleri Kafkaslar’dan Rus zülmünden kaçıp gelen ve şimdi Türkiye’yi bir vatan edinen, bu ülkenin kalkınması için çaba gösteren Çerkeslere, Çeçenlere, Adıgelere, Nogaylara, İnguşlara, Karaçaylara, Tatarlara da söyleyecek misiniz? Ey Kafkasya halkı “Gidin kendi ülkenize” neden demiyorsunuz?

Peki ya Balkanlar’dan gelenlere ne diyeceksininiz? Ey Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Rumeli Türkleri “gidin doğduğunuz topraklara. Her insan doğduğu toprakta mutlu olur.” Eğer aynı lafları Kafkasya’dan ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göç eden bu insanlara da söyleyecekseniz, o zaman sözleriniz de tutarlı olursunuz. Yok eğer bu insanlar için söylemeyecekseniz, o zaman aklımıza çok farklı şeyler geliyor. Yaptığınız düpedüz ayrımcılık.

Balkan ve Kafkas göçmenleri sessiz kalmamalı

Şöyle 100 yıl öncesini bir tahayyül edelim. Anadolu perişandı, nesillerini cephelerde şehit vermişti. Yokluk ve sefalet hakimdi. Böylesi bir ortamda Kafkaslar’dan, Rus zulmünden 1 milyona yakın mülteci bu topraklara gelmişti. Doğduğu toprakları bırakarak. O dönem bu millet ve devlet bu insanlarla ekmeğini paylaştı, toprağını verdi hem de yokluğa rağmen. Birisi o dönemde kalkıp, “Ben iktidara gelirsem Kafkasya’dan göçenleri ülkelerine göndereceğim. Her insan doğduğu topraklarda mutlu olur” deseydi tepkiler nasıl olurdu?

Balkanlar’da yaşayan Müslümanlar son yüzyılda tıpkı Kafkasya’daki kardeşleri gibi büyük acılar yaşadı, soykırımlara maruz kaldı ve doğduğu toprakları terk ederek, Anadolu’nun yollarına düştü, tıpkı bugün Suriyeliler gibi. Bu insanlara o dönemde onca yokluğumuza ve sıkıntımıza rağmen “Her insan doğduğu topraklarda mutlu olur. Gidin ülkenize” kimse demedi ve demeye de cesaret edemedi.

Şimdi ben de şunu söylemek istiyorum; Türkiye’de yaşayan Kafkasya göçmeni kardeşlerim, Balkan göçmeni kardeşlerim; Dün sizin yaşadığınız sıkıntıları bugün Suriyeli kardeşlerimiz yaşıyor. 100 yıl önce hepimiz aynı bayrağın ve devletin altında yaşayan bir Millet-i Osmaniyye idik. Kaderin cilvesi, ülkemiz bölündü. Hepimiz tespih daneleri gibi dağıldık. Başımıza bir iş gelse gözümüz hep Anadolu’da idi. Anadolu bizim sığınacak son limanımızdı. Bu limana şimdi de Suriyeli Türkmen, Arap kardeşlerimiz sığındı. Bunları zalime teslim mi edelim? Bu insanlar tıpkı sizin Çetniklerden, Ustaşalardan, Jivkov’dan, Miloşeviç’ten, Mladiç’ten,  kaçıp geldiğiniz gibi Şebbihalardan, Esed’den kaçıp geldiler.

Ey Balkan ve Kafkasya göçmeni olan kardeşlerim, biliyorum bir çoğunuz hala CHP’ye oy veriyorsunuz. Peki böyle bir çağrıyı yapan partiye hala oy verecek misiniz? Yoksa bu lideri bu sözlerinden dolayı özür dilemeye davet edecek misiniz?