Faizde durum

Abone Ol

Yarın Merkez Bankası Para Politkası Kurulu faizle ilgili kararını açıklayacak.

Bu açıklama piyasaların içine girdiği durumun nasıl devam edeceğiyle ilgili son derece önemli bir açıklama olarak gerek piyasalara gerekse de zihinlere kazınacaktır.

Piyasaların ve iş dünyasının beklentisi yarın ki faiz kararında bir indirim olacağı yönündedir.

Açıkçası ekonominin elinin değdiği her yerde ve her alanda bu beklenti durumu satın alınmış durumda olup sadece yarın açıklanacak karar beklenmektedir.

Benim beklentimde evet Merkez Bankası yarın faizi indirecektir. Ama faiz indirimi kaç baz puan olacaktır onu kestirmek Merkez Bankasının bundan sonraki süreçte faize yaklaşımını kestirmek anlamını ortaya koyacağı için önem arz etmektedir.

Kanımca indirim 250 baz puan olacak gibi gelmektedir bana. Bunun sebebini de şu şekilde açıklamak istiyorum; 250 baz puanlık bir indirim dengeli bir indirim olacağı için Merkez Bankası agresif bir yönelim içerisine girmeyecektir.

250 baz puanın altı daha çok temkinli ve 250 baz puan üstü de agresif bir karar olarak algılanacağı için Merkez Bankası piyasalara her şey kontrol altında ve dengeli bir indirimi seçtim mesajı verecektir diye düşünüyorum.

Ayrıca bu faiz indirimi 2025 yılının ilk faiz indirimi olacağı için bu yılın geride kalan 5 ayında da Merkez Bankasının yöneliminin nasıl olacağını da belirleyen bir etken olarak karşımızda olacaktır.

Ekonomilerde denge ve hassasiyetin önemine binaen verilecek kararlarda ince düşünülmesi gerekmektedir ve de hayati bir sorumluluğa sahiptir.

Herkesin bildiği üzere faiz oranları ekonominin her alanını yakından etkilediği için piyasa beklentisi yönünde karar verilmesi piyasa mekanizmasının eksiksiz yol alması açısından da üzerinde durulması gereken bir başka konu hükmündedir.

Özellikle iş dünyasının yaşadığı en büyük sorun olan finansman probleminin çözülmesi için yarın ki ve bundan sonra ki faiz kararları çok ama çok büyük önem arz etmektedir. O yüzden yarın ki karar faiz indirimi için bu yılda ki ilk basamak hükmünde olacaktır.

Zaten indirim süreci başlamaz ve bu oranlardan işletmeler finansman aramak zorunda bırakılırsa konkordato oranları her geçen gün daha da artacaktır.

Piyasaların bir beklentisi vardır bir de piyasaların gerçeği vardır: beklenti yer ve zamana göre değişebilir ama gerçeklik değişmez bir durum olarak karşımızda durur her zaman.

Karar alınırken beklentiden öte piyasa gerçekleri göz önüne alınmalı ve ona göre bir yol haritası belirlenmelidir.

Eğer piyasa gerçekleri göz ardı edilirse yaşanılacak problemlerin büyüklüğü ve etkisi de çok fazla olacaktır.

O yüzden ekonomik kararlarda akıl, bilim ve ön okumanın önemi çok ama çok büyüktür. Asla akletmediğimiz bir karara imza atmamalı asla bilimsel verilerin olmadığı kararlar alınmamalı ve ön hazırlığının iyi yapılmadığı hiçbir karar alınmamalıdır.

Bakalım beklentinin altında gelen enflasyon oranları ile fonlama tarafında yapılan yeni düzenlemelerin güçlendirdiği Merkez Bankası faiz indirim oranı yüzde kaç oranında olacak hep birlikte göreceğiz.