Gündem

2023 gözlerini korkutuyor

Yurt içi ve yurt dışında attığı stratejik adımlarla gücüne güç katan Türkiye, hedeflerine emin adımlarla yürüyor. Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyonuyla 20 yıldır altyapısını hazırladığı savunma ve otomotiv sanayii, enerji ve sağlık alanındaki yatırımlarının meyvesini 2023’te almaya başlayacak.

Abone Ol

2011 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Kanal İstanbul Projesi’nin temelinin önümüzdeki aylarda atılması bekleniyor. 5001 ölçekli uygulama imar planı onaylanan proje, son 15 yılda ortalama 48 bin geminin geçtiği, gemi sayısı azalmasına rağmen taşınan tehlikeli madde miktarının yüzde 11, yük miktarının yüzde 53 arttığı İstanbul Boğazı’nı büyük bir çevre felaketi ve tehlikesinden kurtaracak. Türkiye’ye stratejik bir güç katacak. Deniz yoluyla şehir içi ulaşım yüzde 100 artacak, İstanbul trafiği bitecek. Vatandaşın trafikte harcanan milyonlarca saati israf olmayacak. En önemlisi ise Kanal İstanbul bir kartopu gibi ekonomiye çarpan etkisi yapacak. Toplam 69 milyar TL’lik kanal, konut, limanlar ve ticari proje yatırımları piyasayı canlandıracak. Gemi geçişlerinden 60 milyar TL olmak üzere kanal yan projelerle birlikte devlete 10 yılda 181 milyar TL gelir getirecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 18 Mart 2017'de temeli atılan ve 18 Mart 2022'de de hizmete açılması planlanan 1915 Çanakkale Köprüsü, tamamlandığında Avrupa ile Asya kıtasını birleştiren ulaşım noktalarından biri olacak. Ege’yi Avrupa’ya bağlayacak olması sebebiyle hem uluslararası ticarette hem de ülke içi lojistik sevkiyatında stratejik ve büyük bir katma değer önemine sahip olan 1915 Çanakkale Köprüsü tamamlandığında yıllık zaman tasarrufuyla ekonomiye 465 milyon lira katkı sağlayacak. Akaryakıt tasarruf tutarı ise 102 milyon liraya ulaşacak. Her yıl en az 500 milyon TL milletin cebinde kalacak. 2023 metrelik orta açıklığıyla köprü tamamlandığında 'dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü' unvanına sahip olacak.

Türkiye, 2023’e kadar tamamen yerli olarak kendi yolcu uçağını da yapmayı hedefliyor. Böylece 1930’larda dünya daha uçak yapımını tartışırken ülkemizde ilk uçak yapımını gerçekleştiren Nuri Demirağ’ın yarım kalan hayali de tamamlanmış olacak. Türkiye, yolcu uçağı alanında dünyada büyük bir açık bulunan kısa mesafeli ve şehirlerarası uçuşlara yönelik az kapasiteli uçak yatırımına yönelmeyi hedefliyor. 2023’te bu alanda da önemli bir ihracat kapısı aralanmış olacak.

2023’ün en önemli köşe taşlarından birini ise savunma sanayiinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı için yapılan yatırımlar oluşturuyor. Türkiye’nin bölgedeki gücün katlayacak olan Altay tankının 2022 başında envantere girmesi ve sergi üretime geçmesi hedefleniyor. Motor testleri başarıyla tamamlanan, prototip üretimi gerçekleştirilen ve yakında saha testlerine başlayacak olan Altay için şimdiden Pakistan, Umman, Katar gibi ülkelerin ön siparişleri bulunuyor. Türkiye, yaklaşık 10 ile 15 milyon euro arasında maliyeti bulunan Altay tankının ihracatı ile devlet ligine de adım atmış olacak.

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından tasarımı yapılan ve dünya tarafından büyük beğeniyle karşılanan yerli otomobil için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Seri üretimin yapılacağı otomobil fabrikasının inşaatı sürerken üretilecek otomobille ilgili tasarım, motor geliştirme ve teknoloji amaçlı Ar-Ge yatırımları da devam ediyor. Fabrika bittiğinde hazır proje tezgâha alınacak. Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden iF Design Award 2021'i Türkiye'den mobilite alanında kazanan ilk marka olan TOGG’un ilk seri otomobilinin 2022 yılının son çeyreğinde banttan indirilmesi bekleniyor. Gemlik tesisinin yıllık 175 Bin adet üretim kapasitesi olacak. 4300 kişiye istihdam sağlayacak olan TOGG, yan sektörlerle birlikte dolaylı olarak en az 250 bin kişiye de ekmek kapısı olacak.

Türkiye, Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Karaya ilk gaz teslimatının 2023’te yapılması planlanıyor. Karadeniz’deki Tuna 1 bölgesinde bulunan 405 milyar metreküp doğalgaz rezervi, Türkiye’nin yaklaşık 10 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacak. Halen yatırımları devam eden Hidro Elektrik Santralleri ve Rüzgar Enerjisi Santralleri’nin yanı sıra Nükleer Enerji Santralleri’nin de 2023’te hayata geçmesi ve enerji üretimi amaçlı yakıt ihtiyacının azalmasıyla birlikte şu ana kadar bulunan doğalgaz rezervlerinin 10 yıldan da uzun süre doğalgaz bağımlılığımıza son vereceği ön görülüyor.

Tüm dünyayı etkisi alan koronavirüs salgını sonrası son yıllarda Türkiye’de yapılan sağlık yatırımlarının önemi daha iyi anlaşıldı. Sağlık altyapısını tamamlayan Türkiye, 2021’de 5 şehir hastanesini daha hizmete alacak. Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin Şehir Hastaneleri dışında, şehir hastanesi niteliğine sahip Batman, Bingöl, Kars, Muş, Siirt ve Şırnak’ta da 500 yataklı hastanelerin 2023 yılına kadar hizmete açılması planlanıyor.

10 bin metre irtifada 24 saat kalabilen, insansız hava aracı “ANKA” Baykar tarafından üretilen İHA ve SİHA’larla birlikte Türkiye’yi ABD ve İsrail’den sonra stratejik yeteneklere sahip insansız hava aracı üreten 3’üncü ülke haline getirdi. Mayıs 2021 itibariyle TUSAŞ tarafından üretilen ve teslimatı yapılan ANKA sayısı 29’a ulaştı. Havada kalış kapasitesi 30’a saate, yük taşıma kapasitesi ise 350 kilograma çıkarılması hedeflenen yeni nesil ANKA projesi ise devam ediyor. Türkiye’nin 2023’te İnsansız Hava Araçları alanında teknolojik kapasite açısından dünyanın bir numaralı ülkesi olabileceği yorumları yapılıyor.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından başlatılan HÜRJET Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı Projesi kapsamında çalışmalara devam ediliyor. Uçağın ilk prototipinin 2022 yılının Aralık ayında uçması, ikinci prototipinin de 2023 Ocak-Şubat aylarında uçuş yapması bekleniliyor.Seri üretim ilk uçağın Türk Hava Kuvvetleri’ne teslimatının ise 2025 yılının başında yapılması planlanıyor. Proje tamamlandığında Türk Hava Kuvvetleri’nin “Jet Eğitim Uçağı” ihtiyacı milli imkânlarla karşılanacak.

Türkiye, Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından 14 yıl önce başlatılan Akkuyu ve Sinop nükleer santralleri projesinin meyvelerini de 2023’ten itibaren yemeye başlayacak. İki santral tamamlandığında enerji üretimi amacıyla petrol ve doğalgaza ithalatı da büyük ölçüde azalacak. Her iki santralde yılda 80 milyar kw/h elektrik üretilecek. Bu enerjiyi üretmek için ihtiyaç duyduğumuz 16 Milyar metreküp doğalgaza gereksinim kalmayacak. Bu da yıllık yaklaşık 8 Milyar doların milletin cebinde kalması anlamına gelecek. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin birinci ünitesinin 2023 yılında, diğer ünitelerinin de birer yıl arayla üretime başlaması planlanıyor. Santralin, 2026 yılında tam kapasite üretime geçmesi hedefleniyor. Türkiye ve Japonya ortaklığı ile kurulacak Sinop Nükleer Güç Santrali ise 4.400 MW kurulu güce sahip olacak şekilde projelendirildi.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Türkiye'nin petrol üretimini bu yılki keşiflerle birlikte yıllık petrol üretim miktarını 60 bin varilin üzerine çıkardı. Türkiye’nin 2023 yılı hedefi ise 100 bin varillik üretimi. Halen yıllık yaklaşık 700 bin varil olan yıllık tüketimimizin yüzde 10’dan fazlası petrol kuyularımızdan çıkarılmış olacak. Akdeniz’de devam eden sondaj çalışmalarının da 2023’e kadar Karadeniz’de olduğu gibi hem doğalgaz hem petrol konusunda sonuç vermesi bekleniyor.

Ulaşımın en önemli sacayaklarından olan demiryolu taşımacılığında da önemli adımlar atılıyor. Türkiye’nin mevcut garları yenilenerek yeni hızlı tren garları inşa edildi. Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı uzunluğunun 2023’te 10.000 km’ye çıkarılmış olacak. 2023’e kadar, toplam 4 bin km yeni konvensiyonel demiryolu hattı inşa edilecek.