Dünya

BM Genel Kurulu'nda terör devleti İsrail'e tepkiler!..

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, terör devleti İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarını görüşmek üzere toplandı.

Abone Ol

BM Genel Kurulu "Filistin Özel Oturumu'nda konuşan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, İsrail'in "Filistinlilerin en kutsal mekanına en kutsal ayın en kutsal gecesinde baskın düzenlemesinin" tek başına bir örnek teşkil ettiğini belirtti. Maliki, son dönemde Kudüs'te yaşanan olaylara ilişkin, "Kudüs, insanlarını işe katmadan ve insanları pahasına barış yapabileceğini düşünenlere karşılık verdi. İşgalcilere Kudüs'ü hediye edenlere yanıt verdi. Kudüs'ün satılık olmadığını, onlara ait olmadığını anlattık. Aksa'yı bölmeye çalışanlara cevap verildi ve halkın buna izin vermeyeceği ortaya kondu. Sahibi olmayanların Aksa'yı hakketmeyenlere vermesine müsaade etmedik." ifadelerini kullandı. Tel Aviv'in öz savunma hakkına vurgu yapan ülkelere seslenen Maliki, "İsrail'in kendini savunma hakkından bahseden ülkeler hangi haktan bahsediyor. İsrail bir sömürge gücü ve tüm halkı cezalandırıyor." dedi. Maliki, uluslararası toplumun sorumluluğunu üstlenerek İsrail'in "kutsal mekanları, topraklarını Filistin'in bugünü ve yarınını işgaline bir son vermesi" çağrısında bulunarak, "Uluslararası kanunlar, uluslararası düzenin köşe taşıdır, kandırmacayı ve yanlış tefsiri kabul etmez. İsrail'e kanunların üzerinde bir ülke olarak muamele etmek ancak bu durumu teşvik eder. Bizler sizlerden uluslararası hukuk çerçevesindeki İsrail'in işgal altındaki bölgelerde ve Doğu Kudüs'te oldubittilerle uygulamaya sokmaya çalıştığı prosedürlere karşı vaatlerinizi tutmanız çağrısı yapıyoruz." diye konuştu. "Uluslararası toplumun sorumluluğu işgalin kurbanlarına destek olmak, savaş suçlarına dokunulmazlık getirmek değil. Sorumluluğunuz, yasa dışı yerleşim yerleriyle mücadele etmek, bu yerleşim yerlerini boykot edenlerle değil." ifadelerini kullanan Filistin Dışişleri Bakanı, "Netanyahu hükümeti, iki devletli çözüme inanmıyor, yasa dışı yerleşim politikasına devam ederek bu çözümü boşa çıkarıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, İsrail'in, barış şehri Kudüs'ü zorla göç, baskı ve zulüm alanına çevirdiğini söyledi. Safedi, İsrail ve Filistin arasında yaşanan krizi görüşmek üzere toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptı. İsrail işgalinin son bulması ve Filistin halkının hakları için her türlü çabayı harcamayı sürdüreceklerini ifade eden Safedi, "Kudüslüler uluslararası hukukla korunmuştur ve Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerini savunmak hukuku savunmaktır. Şeyh Cerrah sakinlerinin yerlerinden edilmesi savaş suçudur." dedi. Safedi, uluslararası toplumun İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurması için acilen harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak, gün geçtikçe İsrail saldırılarında çocuk ve annelerin hayatını kaybettiğini ifade etti. "Yeter artık.. Öldürmeye, yıkmaya ve uluslararası hukuku çiğnemeye yeter artık. Gazze'de masum siviller öldürülerek evleri başlarına yıkılıyor ve hakları ihlal ediliyor." diyen Safedi, İsrail'in 11 gün içinde 75 bin Gazzeliyi yerinden ettiğini dile getirdi. Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, konuşmasında son olarak da "İsrail, barış şehri Kudüs'ü zorla göç, baskı ve zulüm alanına çevirdi." ifadelerine yer verdi.

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, İsrail ve Filistin arasında yaşanan krizi görüşmek üzere toplanan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda konuştu. İsrail’in kibirle hareket ettiğini ve cezasızlıktan cesaret aldığını belirten Kureyşi, işgal altındaki Filistin halkına amansız saldırılar düzenlendiğini söyledi. Kureyşi, bir hafta süren İsrail saldırılarında "250’den fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiğine" ve binlercesinin yaralandığına dikkati çekerek bunların üçte birini kadın ve çocukların oluşturduğunu ifade etti. Gazze’de her evde ölümün yankılandığına dikkati çeken Kureyşi, Ebu Hatab ailesinin 10 üyesinin hayatını kaybettiğini anımsattı. Kureyşi, Gazze ve Filistin topraklarının diğer bölgelerinde her saat yüzlerce bu şekilde trajedi yaşandığını hatırlatarak şimdiye kadar 50 bini aşkın Filistinlinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldığını kaydetti. Gazze’nin karanlığa gömüldüğüne dikkat çeken Kureyşi, havayı aydınlatan tek şeyin İsrail’in patlayan bombalarının ışıkları olduğunu belirtti. BM Güvenlik Konseyi görevini yerine getiremiyor vurgusu BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kendisine verilen uluslararası barış ve güvenliği sağlama görevini yerine getirememesinin dehşet verici olduğunu ifade eden Kureyşi, "Yeter demenin zamanı geldi. Filistinliler susturulamaz. İsrail’in saldırganlığı durdurulmalı." dedi. Kureyşi, BM Genel Kurulunun söz konusu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğine işaret ederek, “Filistin halkını bu kritik noktada yüzüstü bırakamayız.” diye konuştu. Filistin halkını korumak için uluslararası güç Kuşatılan Filistin halkı ile İsrail ordusu arasında askeri bir denklik olmadığını dile getiren Kureyşi, Gazze ve işgal altındaki tüm topraklar için insani yardım seferberliği başlatılması gerektiğine dikkati çekti. Filistin’e sağlık ekibi, ilaç, yiyecek gönderilmesi gerektiğini vurgulayan Kureyşi, Filistin halkının korunması için uluslararası bir gücün bölgeye konuşlandırılması çağrısında bulundu. İsrail'i savaş suç

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İsrail ve Filistin arasında yaşanan krizi görüşmek üzere toplanan BM Genel Kurulunda bir konuşma yaptı. İsrail'in 7 Mayıs'tan bu yana Filistin'in işgal altındaki bölgelerine yönelik saldırılarına değinen Al Sani, "İşgal altındaki bölgelerde yaşanan tehlikeli durum için acilen İsrail'in saldırılarının durdurulması gerekiyor." dedi. "Uluslararası toplum ciddi bir çalışma gerçekleştirerek, Filistin halkının güvenliğini sağlamalıdır." diyen Katarlı Bakan, "Soruyoruz, ne zaman uluslararası toplum İsrail'i caydırmak için harekete geçecektir?" ifadelerini kullandı. Al Sani, Filistin topraklarında meydana gelen etnik ve demografik değişikliğin tehlikeli boyutlara ulaştığını vurgulayarak, "Hızlı bir şekilde yaşanan Yahudileştirme ve yerleştirme etnik temizlik noktasına vardı." diye konuştu.

Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi: "Filistinlileri bağımsızlıklarını elde etmeleri için desteklemeye devam etmek zorundayız." dedi.

İsrail ve Filistin arasında yaşanan krizi görüşmek üzere toplanan BM Genel Kurulundaki (BMGK) "Filistin Özel Oturumu"nda konuşan Sabah, Kuveyt olarak işgalci bir güç konumundaki İsrail'in Filistin halkına yönelik işlediği tüm suçları şiddetle kınadıklarını söyledi. Filistin davasının hem İslam hem Arap alemi için merkezi bir dava olduğunu vurgulayan Bakan Sabah, şöyle devam etti: "Doğu Kudüs, Filistin'in başkenti olarak kalacaktır. 1967 sınırlarının bir parçasının bile ihlal edilmesine müsaade edilmemelidir. İlk kıblemiz olan kutsal Mescid-i Aksa da tüm Müslümanlar için özel bir mekandır." Kuveytli Bakan, Arap ve uluslararası girişimler neticesinde İsrail'in saldırılarının durdurulabileceğini söyleyerek, "BM Güvenlik Konseyi sessiz kaldıkça işgalci yönetim cinayetlerine son vermeyecek. Nerede olursa olsun, hesap sorulmadığı müddetçe suç ve saldırılar artacaktır." Bakan Sabah, ülkesinin İsrail saldırılarının durdurulması için Arap, İslami ve uluslararası düzeyde gerçekleşecek tüm girişimlere destek verdiğini sözlerine ekledi.

Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, işgal altındaki kutsal mekanların İsrail'in saldırısına uğradığına tanık olduklarını belirterek, "Kuşatma altındaki Gazze'de vahşi ölümlere tanık olduk." dedi. İsrail ve Filistin arasında yaşanan krizi görüşmek üzere toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki (BMGK) "Filistin Özel Oturumu"nda konuşan Bukadum, söz konusu oturumun Filistinlilerin trajik bir durumdan geçtiği sırada gerçekleştiğine işaret ederek, Filistinlilerin tek suçunun İsrail'in oldubittilerine karşı çıkmak olduğunu söyledi. Bukadum, "Hepimiz, yıkım ve öldürmenin korkunç manzarasına tanık olduk. İşgal altındaki kutsal mekanların İsrail'in saldırısına uğradığına tanık olduk. Kuşatma altındaki Gazze'de vahşi ölümlere tanık olduk. Ekranlarımız karşısında gördüklerimizden sonra sessiz kalabilir miyiz? Yaşlı, çocuk ve kadın kurbanları saymaya devam edebilir miyiz? Altyapının feci biçimde yıkılmasına seyirci kalabilir miyiz?" diye konuştu. Gerçekleri çarpıtma girişimlerinin kesin olarak başarısızlığa uğrayacağını vurgulayan Bukadum, "Masum sivillerin içinde olduğu evlerin yıkıldığına ilişkin inkar edilemez deliller var. İşgale sağlanan bu cezasızlık, bu durumu daha da kışkırtacak ve karmaşık hale getirecektir." değerlendirmesinde bulundu. Cezayir Dışişleri Bakanı, temsil ettiği Arap Grubu isimli oluşumun, bu şiddetin kalıcı olarak durdurulması için BMGK'ya çağrıda bulunduğunu dile getirdi.