Kültür Sanat

Haydarpaşa Garı'ndaki arkeolojik kazılarla Kadıköy'ün tarihi yeniden yazılıyor

Antik kaynaklarda 'Khalkedon' yani 'Körler Ülkesi' olarak tanımlanan Kadıköy'ün tarihi Haydarpaşa Garı'nda yaklaşık 3 yıldır devam eden arkeolojik kazılarda elde edilen kalıntılar M.Ö. 5. yüzyıldan başlayarak tarihe ışık tutuyor.

Abone Ol

<p>Garın arkasında bulunan peronlar, menfez, İbrahimağa ve İbrahimağa manevra bölgelerini içine alan alanda yürütülen çalışmalarda ortaya çıkan buluntularda antik şehre ait önemli ipuçları da elde edildi.</p>

<p>İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Rahmi Asal, tren istasyonunun arkasında bulunan alanda çalışmaları titizlikle yürüttüklerini belirterek, büyük bir ekiple çalıştıklarını dile getirdi.</p>

<p>"İstanbul için çok özel bir alan ortaya çıkarıldı." diyen Asal, şöyle devam etti:</p> <p>"Haydarpaşa Garı'nın arkası neredeyse bir ören yeri havasına büründü. Çalıştığımız alan bugünkü Kadıköy'ün antik dönemdeki adı olan Khalkedon'un batı limanı içinde. Çok önemli kalıntı ve buluntulara rastlandı tabii. Bunlardan biri opus sectile döşemeli özel bir konut. Hamamıyla birlikte değerlendirdiğimiz bir şey. M.S. 5. yüzyıla tarihleniyor. Azize Bassa Kilisesi (Sainte Bassa Kilisesi) diye antik kaynaklarda da modern araştırmacıların yayınlarında da geçen, Bizans dönemi için önemli bir kalıntı. Onun bir bölümüne rastladık. Apsisinin içinde çoklu, yaklaşık 28 bireyin gömüldüğü bir toplu mezar ortaya çıkarıldı. Helenistik döneme ait bir platform, muhtemelen bir mezar anıtına ait kaide ortaya çıkarıldı hemen yanında bir lahitle beraber. Bununla birlikte çok sayıda küçük buluntu elde edildi. Özellikle İstanbul için gerçekten inanılmaz bir rakam olan yaklaşık 12 bin sikke, altın, gümüş, bronz sikke elde edildi ki bunların içerisinde en önemlisi de M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen Kadıköy'ün ilk sikkelerinden bir tanesi tespit edildi. Daha öncesinde var olan buluntulardan biri ama burada, kazıda ilk kez. Normal arkeolojik kazıda ortaya çıkması bilgi vermesi açısından önemli. Çok sayıda amfora, kandil ve günlük yaşama ait buluntular elde edildi."</p>

<p>M.Ö 5. yüzyıldan Kalkhedon'un ilk kent sikkelerinden birinden başlayarak günümüze kadar kesintisiz bilgiler elde edildiğini vurgulayan Asal, "Klasik dönem, Helenistik dönem, Bizans dönemi, Roma dönemi, Osmanlı dönemi ve geç Osmanlı dönemine ait, hatta erken Cumhuriyet dönemine ait kalıntıları burada tespit ettik. Yani kesintisiz kronolojik bir yerleşme dönem dönem de olsa var. Şu anda alanın doğal kodu tren istasyonlarının peronlarının ve rayların hemen başladığı koddan, kimi yerde yaklaşık 2 metreye, kimi yerde 30-40 santimetreye indik. Her döneme ait burada yoldan, hamama, bir küçük konuta... Bir saray kalıntısından bir ayazmaya ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. En yüksek kazımız 2 metre civarında." ifadelerini kullandı.</p>

<p>Asal, "Bahsettiğim sikke çok önemli. Helenistik döneme ait mezar anıtı; platformu, kaidesi çok önemli. Toplu mezar Azize Bassa Kilisesi'nin kalıntısı çok önemli. Sikkeler çok önemli. Çoğunlukla erken Bizans dönemine ait kalıntılara rastlıyoruz. Bunları zaman zaman dönemi içinde veya sonrasında kesen orta Bizans'a, geç Bizans'a kadar, hatta Osmanlı dönemine ait yapılaşma var. " dedi.</p>

<p>Bu tür kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hedefleyip, planlayıp yaptığı kazılar olmadığını, burada Ulaştırma Bakanlığı'nın bir projesine bağlı olarak çalıştıklarını aktaran Asal, "Daha çok da o projenin bizi yönlendirdiği ya da çıkan arkeolojik kalıntılara göre bizim projeyi yönlendirdiğimiz bir süreç yaşanıyor. Yaklaşık 3 yıldır burada çalışıyoruz. Şu anda yeni bir proje üzerinde, çıkan arkeolojik kalıntıları da değerlendiren ve projenin içine katan yeni bir proje çalışmasının devam ettiğini biliyoruz. O proje önümüzdeki günlerde bizim önümüze gelecek. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü olarak bu konudaki kazı sonuçlarımızı, değerlendirme raporumuzu Koruma Bölge Kurulu'na ileteceğiz. Orada bu konu değerlendirilecek. Ona göre de önümüzdeki süreç şekillenecek. Açıkçası arkeolojik kazılar için bir tarih vermek çok da mümkün değil." diye konuştu.</p>

<p>Haydarpaşa Garı'nın kentin en sembolik eserlerinden, yapıtlarından biri olduğunu belirten Asal, hem arkeologların, hem sanat tarihçilerinin hem de vatandaşların önceliğinin Haydarpaşa Garı olması gerektiğini ifade etti.</p>