Kültür Sanat

Hazan mevsimi nedir? Hüznün ve şiirin mevsimi...

Hazan mevsimi anlam olarak, güz, sonbahar demektir. Kökeni Farsça olan hazan kelimesi hakkında çok sayıda şiir yazılmıştır. Çünkü hazan mevsimi; İnsanların sevdiklerinden ayrı kaldığı andan sonraki her an hazan ayıdır. Kısaca yaprak dökümü diyebiliriz…

Abone Ol

<p>Hazan; yani hüzün mevsimi. Kısalan günler, sararan yapraklar, yağan yağmurlar ve esen serin rüzgarlar hangimize hüzün vermez ki? İşte en güzel hazan mevsimi fotoğrafları ve şiirleri…</p>

<p> <em>nasıl iş bu<br/>her yanına çiçek yağmış<br/>erik ağacının<br/>ışık içinde yüzüyor<br/>neresinden baksan<br/>gözlerin kamaşır<br/>oysa ben akşam olmuşum<br/>yapraklarım dökülüyor<br/>usul usul<br/>adım sonbahar</em> </p> <p> <strong>Atilla İlhan</strong> </p>

<p> <em>Durgun havuzları işlesin bırak<br/>Yaprakların güneş ve ölüm rengi,<br/>Sen kalbini dinle, ufkuna bak.<br/>Düşünme mevsimi inleten rengi<br/>Elemdir mest etsin ruhunu<br/>Eser rüzgarların durgun ahengi.<br/>Yan yana sessizce mevsimle keder<br/>Hicrana aldanmış kalbimde gezin<br/>Esen rüzgarlara sen kendini ver.</em> </p> <p> <strong>Ahmet Hamdi Tanpınar</strong> </p>

<p> <em>yüzün eylülü bekleyen ince yaprakmış<br/>mardin’in bağlarına erken düşmüş kış<br/>bir beytü’l-gazel güzelliği beyzade kızı<br/>iki dirhem havayla gel yelkenimde sızı<br/>bezirgan başıydık, bıldır karlar aradık<br/>biçare taşa bin harf bin cümle adadık<br/>sen hazan sayıkla, ben bilyem peşinde<br/>seke seke cenneti buldum yar sesinde<br/>servi boy mardin’de ayrık otu biçilmez<br/>dost köprüsü yıkılmaz yarsız geçilmez</em> </p> <p> <strong>Barış Erdoğan</strong> </p>

<p> <em>Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç<br/>Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını<br/>Neden akşam oluyorum tren kalkınca<br/>Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince<br/>Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum<br/>Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki<br/>Az önceki çiçekler nasıl da diken diken<br/>Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç<br/>O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti<br/>O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti<br/>Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz<br/>Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı<br/>Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı<br/>Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı<br/>Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu<br/>Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç…</em> </p> <p> <strong>Hasan Hüseyin Korkmazgil</strong> </p>

<p> <em>Dalından kopan yaprakların<br/>Sararan yanlarına yazdım adını<br/>Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.<br/>Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.<br/>Eylül’dü……<br/>Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız<br/>Adımlarımızın kısalığı bundandı<br/>Bundandı gözlerimin durgunluğu.<br/>Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,<br/>Ellerin kadar ıssız,<br/>Sen kadar zamansız molalar veriyordum<br/>Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.<br/>Eylül’dü…..<br/>İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,<br/>Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.<br/>Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.<br/>Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman<br/>En çok sesini aradım.<br/>Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.<br/>Gözlerini sildi zaman..<br/>Dedim ya… Eylül’dü.<br/>Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.</em> </p> <p> <strong>Cemal Süreya</strong> </p>

<p> <em>Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.<br/>Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.<br/>Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;<br/>Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.<br/>Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;<br/>Günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir;<br/>Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere.<br/>Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere.<br/>Dünyânın ufku, gözlere gittikçe târ olur,<br/>Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.<br/>İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;<br/>Bir başka mûsıkîye geçiş farz eder bunu;<br/>Teslîm olunca va’desi gelmiş zevâline,<br/>Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.<br/>Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,<br/>Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,<br/>Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı:<br/>Fark etmez anne toprak ölüm mâceramızı.</em> </p> <p> <strong>Yahya Kemâl Beyatlı</strong> </p>