Gazze’yi kim yönetecek?

Abone Ol

İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara en büyük desteği veren Biden yönetimi, Netanyahu hükûmetiyle savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceği meselesini tartışıyor.

Her iki taraf da Hamas’ın artık Gazze’yi yönetemeyeceği görüşünde.

Gazze Şeridi’nin İsrail tarafından yeniden işgaline sıcak bakmayan ABD’nin gönlü Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’nden yana.

Abbas da savaştan sonra Gazze Şeridi’ni Batı Şeria’yla birlikte yönetmeye hazır olduğunu ilan etmişti.

Netanyahu ise Gazze’yi Abbas’ın yönetmesine karşı çıkarak “Ben başbakan olduğum sürece böyle bir şey söz konusu olamaz” diyor.

İsrail Başbakanı, savaşın sonra ermesiyle birlikte silahsızlandırılacak Gazze Şeridi’nin Abbas olsun veya bir başkası olsun; herhangi bir Filistinli değil, İsrail güvenlik güçleri tarafından yönetileceğini; bunun dışında bir öneriyi asla kabul etmeyeceğini söylüyor.

Ancak Netanyahu’nun bu açıklamaları, daha çok Biden yönetimiyle pazarlığında elini güçlendirme ve kendini kurtarma çabası gibi görünüyor.

İsrail’in 2005 yılında çekilmek zorunda kaldığı Gazze Şeridi’ni yeniden işgal etmesi ve kontrol altında tutması son derece düşük bir ihtimal.

Böyle bir plan ancak Gazze Şeridi sakinlerinin tamamının veya büyük çoğunluğunun tehciriyle mümkün olabilir.

İşgal güçlerinin ve Yahudi yerleşimci teröristlerin Batı Şeria’da Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik ve istihbarat birimleri sayesinde tutunabildiklerini Netanyahu da mutlaka biliyordur.

Gazze Şeridi’nin Abbas başkanlığındaki Ramallah yönetimine teslim edilmesini isteyen sadece ABD değil.

İngilizler çoktan bu yönde çalışmalara başlamışlar bile.

The Times gazetesinin haberine göre, İngiltere’den Batı Şeria’ya giden bir askerî heyet, Abbas’ın adamlarına savaştan sonra Gazze Şeridi’ni nasıl yöneteceklerine dair eğitim veriyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri de önceki akşam yaptığı açıklamada, Filistin halkının meşru temsilcisinin Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) olduğunu, FKÖ’ye Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni yönetme gücü ve imkânı sağlanması gerektiğini söyledi.

Hamas ve İslami Cihad gibi Filistin halkının yarısından çoğunu temsil eden hareketlerin FKÖ çatısı altında yer almadığını ve örgütün mevcut hâliyle Abbas ve adamlarının çiftliğinden farksız olduğunu hatırlatalım.

Netanyahu, ABD ve İngiltere’ye rağmen Gazze’nin Filistinliler tarafından yönetilmesini engelleyemez.

İşgal ordusu Gazze Şeridi’ni günlerdir ABD’den gönderilen bombalarla vuruyor.

Ayrıca Washington ve Londra’nın gerekirse İsrail toplumunu Netanyahu’ya karşı ayaklandırma gücü var.

İsrail Başbakanı ABD ve İngiltere’ye direnmeye kalkarsa Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) kılıcı başının üzerinde sallanmaya başlar.

Dolayısıyla Netanyahu’nun savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceğine dair üst perdeden yaptığı açıklamalar blöften ibaret.

İsrail ve müttefiklerinin tartışmaları ve hesapları Hamas’ın kesinlikle yenileceği varsayımı üzerine kurulu.

Ancak İzzeddin el-Kassam Tugayları başta olmak üzere Filistinli direniş grupları işgal güçlerine karşı koymaya ve ağır kayıplar verdirmeye devam ediyor.

Bir diğer dikkati çekici husus da şu:

Savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceği tartışılırken demokrasiden ve Filistin halkının özgür iradesinden söz eden yok.