Kulaklık özellikle şehir yaşamında, kalabalıkta veya trafikte görüşmeler yaparken hareket rahatlığı kazandığımız, dış ortamdan etkilenmeden müzik dinleyip film izleyerek vaktimizi daha değerli geçirebildiğimiz bir icat. Kulaklıkların ilk halleriyle bugünkü şekilleri ve özellikleri arasında büyük farklılıklar bulunuyor. Sadece dinleyici değil müzisyen açısından da baktığımızda müziğe, sanata etkisi yadsınamaz olan kulaklıklar gelişim süreci oldukça dikkat çekici.
1881 yılında telefon operatörleri tarafından kullanılmaya başlanan yaklaşık 4 kilogramlık bir ağırlığa sahip olan kulaklıklar, tek kulakta ve omuzdan destek alarak kullanılmış.
1895 İngiltere’de kullanılmaya başlanan Electrophone telefon sistemiyle insanlar evlerinde operaları dinlerken, kulaklıkları telefon sistemiyle bağlı olarak satın alıyordu. Elde tutulan bir çubuk yardımıyla kullanılan kulaklıklar, doktorların kullandığı stetoskopları andırıyordu.
1910’da modern kulaklıkların mucidi olarak kabul edilen Nathaniel Baldwin, günümüzdeki kulaklıklara en yakın modeli tasarlayıp Amerikan ordusuna satmış ancak kulaklığın patentini alamamıştı.
1937 yılında ise satışa sunulan ilk bağımsız kulaklıklar üretildi. DT-48 adını taşıyan model, konfordan uzaktı. Taşımayı zorlaştıran metal ağırlığı, hareket halinde kullanılmak için uygun değildi.
1959 yılında Japon mühendisler, ilk elektrostatik kulaklıkları üretti. Kulaklıklarda deri malzemenin kullanılmaya başlandığı bu yıllarda, popüler müziğin de büyük sıçrama göstermesiyle özellikle gençler arasında kulaklıklara rağbet oldukça arttı.
1980 yılında üretilmeye başlanan kulak içi kulaklıklar, bugünkü kulak içi kulaklıkların aksine kafaya takılarak kullanılsa da hareket halindeyken müzik dinlemeyi büyük ölçüde kolaylaştırıyordu.
1997’de saçları bozmayacak biçimde tasarlanan kulaklıklar, boyun bandı şeklinde tasarlanmış ve sesi daha net aktarabilecek seviyeye ulaşmıştı.
2000’de QuietComfort isimli ve dış sesi tamamen engelleyen kulaklıklar, pilotlar tarafından kullanılmaya başlandı. Çok zaman geçmeden günlük hayatta en çok tercih edilen kulaklık çeşidi oldu.
2004 Bluetooth teknolojisinin stereo ses sistemleriyle buluştuğu yıldı. Kablosuz teknolojinin iletişimle ve müzikle tanıştığı bu yıllarda araç kullanırken rahatça telefonla konuşma imkânı büyük ilgi görmüştü.
Günümüzde herkesin tarzına ve ihtiyacına uygun birçok kulaklık seçeneği bulunuyor. Artık müzik tarzına göre modellere ayrılan kulaklıkların, kulak üstü modelleri masa başında daha kullanışlıyken kulak içi modeller de spor yaparken veya hareket halindeyken kullanılmak üzere tercih ediliyor.