Hakan Fidan geldi Sırrı Süreyya firar edecek mi?

Abone Ol

HAKAN FİDAN’IN GERİ DÖNMESİ

*Aday adaylığını geri çekmesi beni şaşırtmadı; ama MİT’e geri dönmesi şaşırttı. Yapacakları itibariyle iyi oldu, keşke bu noktaya gelinmeseydi ve Sayın Fidan bu kadar yıpranmamış olsaydı.

*Cumhurbaşkanı Erdoğan hareketin lideri olduğunu ve bunun böyle bilinmesi gerektiğini perçinlemiş oldu.

*Okçular Tepesi’nin terk edilmesi sonrasındaki tavır kızgınlıktı; ama unutulmamalıdır ki Okçular Tepesi’nden sonra da birçok zafer kazanılmıştır. Ortada kaybedilmiş bir savaş yok, kazanırken kaybedilmeye yakın bir durum söz konusu ve yapılan hamle bunu boşa çıkarmıştır.

*AK Parti’nin bugüne gelmesindeki en önemli sebeplerden biri, birlik ve beraberliğidir. Bu sadece AK Parti kadroları için değil, bürokraside beraber çalıştıkları insanlar için de böyledir ve zincirin halkalarının kopmasının süreci zayıflatacağı bilinmelidir.

*Gerek çözüm süreci ve gerekse de istihbaratın yeniden yapılandırılması noktasında AK Parti kadroları Fidan’ın geri dönmesi ile rahat bir nefes almıştır.

*Her şeyi kutsayan ve Fidan’ın adaylığı sonrası hemen onu harcamaya kalkan birçok meslektaşımız umarım bundan ders alır ve aile içi kavgalarında fitne ateşi taşımamayı öğrenir.

*Mesele MİT meselesi değil, Türkiye’nin değişim ve dönüşüm meselesi. Bunda mutabakata varılması ve kişisel hesapların bunun üzerinde tutulması önemlidir ve Sayın Fidan’ın bunu sergilemesi de alkışlanmalı.

*Sayın Fidan’ın geri dönmesi, Ankara’da kulislerde edepsizce konuşan ve karar verme mekanizmasındakilerin, gerçekten dava adamı olmadıklarını göstermesi açısından önemlidir.

CHP RAPORU DA İHH’DAN ETKİLENDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talebi üzerine Adıyamanlı olan Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tüy tarafından “Kürt Seçmen CHP’ye Neden Küs?” başlıklı 6 sayfalık bir rapor hazırlandı. Bu rapor oldukça önemli ve inşallah CHP bunu dikkate alır.

Raporda benim en çok dikkatimi çeken önerilerden biri de İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından hazırlanan “Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci” başlıklı rapora atıf yapması. CHP raporunda şöyle denilmekte: “İHH başta olmak üzere dindar kesim tarafından hazırlanan raporlar dikkate alınmalı ve bu noktada öneriler özenle incelenmelidir.” CHP’nin bu yaklaşımı, İHH raporunda yer alan bu tespit açısından oldukça önemli; “Hangi partiden olursa olsun başta bölge milletvekilleri olmak üzere siyasi parti yönetici ve temsilcileri ile devlet kadrolarının, çözümün bir parçası olma konusunda, halkın barış talebi ile sürecin takipçisi olma noktasında yeterince aktif rol oynamadığı ve belirleyici aktör olmadığı gözlenmektedir.”

Kürt sorununun çözümü noktasında CHP, İHH’nın raporunu dikkate alabiliyorsa artık biz “normalleşiyoruz” demektir. Bu normalleşme hepimize kazandırır.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER FİRAR EDECEK Mİ?

Öncelikle şunu ifade edeyim, İmralı Heyeti içerisinde yer alan Sırrı Süreyya Önder yakın zamanda milletvekili adayı olmayacağını, kısaca firar etmek istediğini söyledi. Öcalan’la bile vedalaştı ve “firar etme” hakkını kullanacağını belirtti. Çözüm sürecinin bu kadar hayati olduğu bir zaman diliminde herkes Sırrı Süreyya Önder’in gitmesinin doğru olmadığını ifade ediyordu. Son aldığım bilgilere göre; Sırrı Süreyya Önder üzerinde, başladığı işi tamamlayabilmesi açısından çok ciddi bir baskı var. Önder bu baskılar karşısında tekrar aday olup görevine devam edecek gibi gözüküyor. Milletvekili iken kısa dönemli firarlarda bulunur; ama uzun süre firar etme hakkı şu an elinden alındı. Yeter ki çözüm sürecini başarıya ulaştırsın, söz, isterse Adıyaman isterse Kandil yayları olsun, dilediği kadar firar hakkını bu toplum kendisine verir.

KADINLAR İÇİN AYRI TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI OLSUN

Zaman zaman toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Hele sabah ve akşam saatlerinde… Aman Allah’ım! Adım atacak yer bulamıyorsunuz. Böyle bir sıkışmışlık içinde ne yazık ki istenmeyen şeyler de cereyan edebiliyor.

Rejim kaygısı, devlet bütünlüğü, şeriat kuralları dışında söylüyorum. Kadınlara bir hak tanıyın, onları şu demokrasinin nimetlerinden yararlandırın ve kendilerine bir sorun: “Bacım ayrı vagon, otobüs vs. ister misin?”

Emin olun çok sayıda insan buna ‘evet’ diyecektir, ben şimdiden diyorum. Kadınlara soralım ve eğer isterlerse onlara ayrı yerler tahsis edelim. Korkmayın! Laiklik lastik altında kalmaz, ona da bir yer buluruz.

“EŞEĞİ DİLİME BAĞLA”

Nasreddin Hoca bir akşam eve giderken bakmış bir yabancı, hanın önünde oturuyor. “Gariptir, eve davet edeyim de bir güzel karnını doyurayım.” demiş.

“Kardeş, bizim eve gel de beraber yemek yiyelim” deyince yabancının yüzünde gülücükler: “Hocam arkadaşları da çağırabilir miyim?” Hoca: “Tabii, git çağır, beni takip edin.”

Evin önüne gelmişler, hoca içeri girmeden bir de dönüp arkasına bakmış ki ne görsün, tam 8 kişi… Hoca: “Ne yapalım, Allah ne verdiyse artık, yiyeceğiz.”

İçeri girmişler, biraz sonra kapı çalmış, hoca açmış kapıyı. Beriki, “Hocam biraz önce arkadaşları sizin eve girerken gördüm, ben de onların arkadaşıyım” deyince hoca, “Sen de gir içeri” deyip davet etmiş. Kapıdaki hiç istifini bozmadan atılmış: “Hocam ben girmesine gireyim de eşekler vardı, peki ya onları nereye bağlayayım?” Nasreddin Hoca bu, kıvrak zeka, hazır cevap durur mu, hemen yapıştırmış lafı: “Dilime bağla evladım, dilime.”