Son günlerde artan gıda zehirlenmesi iddialarına karşılık gıda perakendeciliği güven temelli bir kongreye imza attı. 18 Kasım 2025’te Wyndham Grand Levent’te gerçekleşen 11. Ortak Gelişim Kongresi, “Her Ürün Bir Güven Eseri” temasında şekillenen bu buluşmasında, sektörün profesyonellerini, üreticilerini, tedarikçilerini, kamu temsilcilerini ve genç girişimcileri bir araya getirdi.
Kongrenin mimarı GPD (Gıda Perakendecileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu’nun her fırsatta destek verdiği Güvenilir Ürün Platformu başkanı Celal Toprak, Genel Sekreteri Elif Aşlamacı Attepe ve ben de kongreye katılanlardandık.
Güven resitali
Gıda sektörünün tüm paydaşlarının bir araya geldiği bu kongre, aslında bir güven resitaliydi. Yine gıda ekosisteminin geleceği için adeta bir manifesto; güvenin yeniden inşası için bir çağrı niteliğindeydi. Her ürün, bir güven eseri olarak sahneye çıktı. Tarladan, fabrikadan, lojistikten raflara; her adımda güvenin altına kalın çizgiler çizildi. Tüm bunlar ticari bağı kuvvetlendiren bir ağ değil; toplumsal bir sözleşmenin de simgesiydi.
GPD başkanı Alp Önder Özpamukçu da açılış konuşmasında dikkatleri güvene çekti. Türkiye gıda perakendeciliğinin sosyal ve ekonomik sorumluluğu, ekonomik bir büyüklük meselesinden ziyade aynı zamanda toplumsal bir yük, bir vizyon olduğunu anlattı. Organize perakendenin bugün 465 binden fazla kişiye istihdam sağladığını, 47 bin satış noktasına ulaştığını ve cirosunun 1,5 trilyon TL’yi aştığını vurguladı.
Özpamukçu’nun sözleri, sahnede bir manifesto gibi yankılandı: güven, şeffaflık ve üretim gücü, sektör dönüşümünün üç temel sacayağıydı. Bu değerler ışığında perakendenin rolü, satış yapmanın yanında izlenebilirliği, hijyeni ve kaliteyi de tarladan sofraya uzanan bir hikâye olarak anlatmaktı.
Verilerle güçlenen bir sektör
Konuşmanın teknik yanıysa büyüleyiciydi: NielsenIQ Perakende verilerine göre, Türkiye genelinde perakende nokta sayısı %0,2 artarken modern kanal %5’lik bir büyüme göstermişti. Bu istatistik, fiziksel mağaza açılışı olsa da stratejik yatırım ve erişim vizyonunun da bir kanıtıydı. Organize perakendeciler, tüketicilere daha kapsayıcı bir erişim sunarken, aynı zamanda gıda ekosisteminin güvenilir bir köprüsü olma misyonlarını da sürdürüyorlardı.
Yılın ilk dokuz ayında FMCG (fast-moving consumer goods) pazarında %41 büyüme kaydedildi; ancak ilginç olan büyümenin hacimden değil, fiyat artışından gelmesiydi: %1 hacim, %40 fiyat değişiminden kaynaklandı. Bu da perakendecilerin, artan maliyetleri yönetmenin yanında tüketici güvenini korumanın önemini ne kadar hissettiklerini gösteriyordu.
Özpamukçu’nun aktardığı kategori verilerinde ise: alkolsüz içecekler, süt ürünleri, ev temizlik ürünleri, bakkaliye, saç bakım ürünlerinde yüksek büyüme göze çarpıyor; alt kategorilerde ise sıvıyağdan donuk gıdaya, evcil hayvan mamasından hazır kahveye kadar geniş bir yelpaze yükseliyordu. Bu tablo, tüketici taleplerinin temel ihtiyaçlarla sınırlı olmadığını, hayatın her köşesine yayıldığını gösteriyor.
Yerel üretime destek
Kongrenin “Ortak Akıl, Ortak Gelecek: Liderlerin Yol Haritası” oturumu, sahneye önemli bir konuşmacıyı çıkardı: Migros Grubu İcra Başkanı Özgür Tort. Tort, gıda arz güvenliği için yerli üretime destek çağrısı yaptı. Dünya nüfusunun artışı ve artan gıda talebinin ışığında, perakendecilerin taze gıdada ve temel ihtiyaç ürünlerinde “sahada satın alma” ve yerel üretimi destekleme yönünde rol alması gerektiğini söyledi.
Tort’un “kelebek etkisi” benzetmesi çok dikkat çekiciydi: Belki ilk adımlar kârlı olmayabilir, zorluklar olabilir ama yerele yönelip üretimi canlandırmak uzun vadede hem arz güvenliğine hem de ekonomik rekabete katkı sağlar. Migros’un yerli mercimek projesi de bu vizyonun somut örneğiydi: Kayseri Şeker ve yerli üreticilerle iş birliği yaparak, şeker pancarından boşalan tarlalara mercimek ekilmiş, verim artmıştı.
Tort; “Gelecek yıl, tüm Migros markalı ürünler sadece yerli ürünlerden oluşacak” diyerek bir idealin ve stratejik bir sorumluluğun iradesini de ortaya koymuş oldu.
Sürdürülebilir tarım, gençliğe yatırım, geleceğe umut
Özpamukçu’nun da altını çizdiği gibi, tarımın ve hayvancılığın güçlendirilmesi, gıda arz güvenliğinin temel taşlarından biri. Kongrede dile getirilen çözüm önerileri arasında kooperatiflerin rolünün artırılması, dijital tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, genç ve kadın üreticilerin desteklenmesi vardı. Bu vizyon, bugünün ve yarının gıda ekosistemini şekillendirme potansiyeli taşıyor: Dijitalleşen tarım teknikleri, verimliliği arttırırken doğayla uyumlu üretimi mümkün kılıyor; kooperatifler ise üreticileri güçlendirerek yerelde ekonomik canlılığı teşvik ediyor.
Ortak akıl, ortak gelecek ve somut öneriler
Kongre boyunca gıda güvenliği, arz güvenliği, tedarik zincirinin geleceği, perakendeci-üretici iş birliği, sürdürülebilirlik ve teknoloji masaya yatırıldı. Özpamukçu’nun kapanış vurgusu “Amacımız sorunları konuşmak değil, çözümler üretmek” ve “Güven, gıdanın da sektörün de ekonominin de temelidir” sözleri bir manifesto satırı kadar güçlüydü. Çünkü güven, salt halk sağlığı açısından değil; ekonomik istikrar, uluslararası rekabet ve toplumsal refah açısından stratejik bir temel.
Kongrede konuşanlar
· “Değişen Dünyada Perakendenin Dinamikleri” adlı oturumda, Moderatörlüğünü Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoğlu’nun yaptığı oturumda, Little Caesars Pizza Türkiye İş Geliştirme Direktörü Bora Tanrıverdi, Yemeksepeti Market ve Mahalle Genel Müdürü Bülent Dölek ve McDonald’s Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Sertaç Hamza.
· Liderlerin Perspektifinden Sektörün Geleceği başlıklı oturumda Dr. Artunç Kocabalkan’ın moderatörlüğünde, Alshaya Group Türkiye Avrasya Genel Müdürü Bahadır Özbek, Migros Ticaret A.Ş. İcra Başkanı Özgür Tort ve A101 Yeni Mağazacılık A.Ş. COO’su Talat Olgay.
· Liderlerin Perspektifinden Sektörün Geleceği başlıklı oturumda BİM Birleşik Mağazalar A.Ş, CEO’su Haluk Dortluoğlu, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve TAB Gıda CoCEO’su Özgür Çetinkaya, İletişim ve Finans Danışmanı Dr. Artunç Kocabalkan.
· Üreten Türkiye’de Gıda Sektörünün Güç Birliği başlıklı oturumda Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde Onur Market Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen, Hatay Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü
Mustafa Örgüt, Ağırnas Mimarsinan Kadın Kooperatifi Başkanı Şerife Tural ve Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu.
· Ülker CEO’su Mete Buyurgan
· NIQ Türkiye Genel Müdürü ve EEMEA E-Ticaret Başkan Yardımcısı Didem Şekerel
· PepsiCo Türkiye Geleneksel Kanal Satış Kıdemli Direktörü Tuna Dülger.
· Coca-Cola İçecek Türkiye Satış Direktörü Selçuk Onat,
· FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula
· Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu.
· Unilever Türkiye, Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkanı ve Orta Asya Genel Müdürü Bilgehan Çevik.
· Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi ve Üsküdar Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Deniz Ülke Kaynak da birer konuşma yaptılar.
Umut ve Sorumluluk
Gıda ekosisteminde güven, salt bir moral değer değil; stratejik bir yatırım. Bu yatırım, izlenebilirlik, yerel üretim, israfı önleme, sürdürülebilir tarım ve yenilikçi teknolojilerle destekleniyor. 11. Ortak Gelişim Kongresi, bu yatırımın katedilen mesafesini gösterdi; umut vadeden bir harita çizdi. Ama daha önemlisi, bu harita herkese bir rol biçti:
Kongrenin özeti, Özpamukçu’nun sözlerinde gizli:
“Birlikte çözüm üretiyoruz. Güven, sadece bir kelime değil; bu ekosistemin temelidir.”