Hoş geldin TCG Anadolu

Abone Ol

Ülkemizi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremleri konuştuğumuz günlerde, Türkiye’nin marka projelerinden birinde önemli bir gelişme yaşandığını öğrendim. Depremler nedeniyle kaybettiğimiz 46 binin üzerinde insanımızın acısı içimizi yakarken aldığımız bu haber tabiri caizse ilaç gibi geldi.

Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere Türkiye’nin en büyük gemisi olacak olan “Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi TCG Anadolu”dan bahsediyorum. 2015 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı ile Sedef Tersanesi arasında imzalanan sözleşme ile hayata geçen projenin inşasına 17 Nisan 2016 tarihinde başlanmıştı. Projede 131 alt yüklenici yer almış ve yerlilik oranı %70 seviyelerine kadar çıkmıştır.

Mayıs 2019’da suya indirilen TCG Anadolu’da o tarihten itibaren muhtelif sistemlerin montajı, testleri ve sertifikasyonları yapılmaktaydı. Aslında 2022 yılı sonunda donanmaya teslimi planlanan TCG Anadolu’nun geçtiğimiz hafta sessiz sedasız yapılan bir törenle yüklenici Sedef Tersanesi tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildiğini öğrendiğimde çok mutlu oldum ve tabi ki ziyadesiyle gururlandım.

Size TCG Anadolu’nun özelliklerinden ve ülkemize katacağı katma değerden bahsetmeden önce bu isimle ilk karşılaşmamı anlatmak istiyorum.

Sene 1999, henüz Gölcük depremi yaşanmamıştı. O dönem görev yaptığım TCG Zafer’de ülkemizin bir uçak gemisi alacağı ve adının da TCG Anadolu olacağı söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Hatta bu gemiden sonra ikinci bir geminin daha geleceği ve onun adının da TCG Trakya olacağı söyleniyordu. Gerçi TCG Trakya adında Knox Sınıfı bir gemimiz vardı, ama o tarihe kadar onun envanterden çıkacağı değerlendiriliyordu.

Ne güzel değil mi? İlk uçak gemimiz TCG Anadolu, ikincisi ise TCG Trakya… 

Sonra alınacak gemilerin menşelerine yönelik haberler gelmeye başladı. Muhtemelen ABD’nin hizmet dışına çıkardığı uçak gemilerinden biri olacak ya da İspanyolların ürettiği Juan Carlos Sınıfı Amfibi Çıkarma Gemilerinden olacaktı. Ama her hâlükârda bir satın almadan bahsediliyordu. Yani kendi uçak gemimizi kendimizin yapması söz konusu bile değildi.

Daha sonra yeni gemi için komutan isminin belli olduğu ve personel belirleme çalışmalarının başladığı duyumlarını almıştık. Ben de çok heyecanlanmıştım. Öyle ya uçak gemisinde çalışmak herkese nasip olmazdı. Mutlaka ben de bu gemide çalışmalıydım. Ama öyle olmadı. 17 Ağustos 1999’da Gölcük yerle bir olurken hayallerimiz de enkazın altında kaldı. Böylece bizim TCG Anadolu hayalimiz de başlamadan sona erdi.

Aradan geçen sürede Türkiye’de çok şey değişti. Artık ihtiyaç duyduğumuz savunma sanayi ürünlerini mümkün mertebe satın almıyoruz. Zor yoldan giderek; gemileri, uçakları, helikopterleri, İHA/SİHA’ları, tankları, füzeleri ve diğer bilumum savunma sanayi ürünlerini kendimiz üretiyoruz. İşte TCG Anadolu da böyle bir zihniyet değişikliğinin ürünü. Aradan 24 yıl geçtikten sonra, o gün satın alınacak denilen uçak gemisini, amfibi çıkarma gemisi şeklinde de olsa kendimiz yaptık. Şükürler olsun.

TCG Anadolu, İspanyol Navantia firmasının tasarımı ve lisansı altında, yerli savunma sanayi firmalarımızın ürünleri entegre edilerek inşa edildi ve Türk Loydu tarafından klaslama işlemleri yapıldı. Benzerleri İspanya ve Avustralya donanmalarında mevcut. Ama TCG Anadolu’yu diğerlerinden farklı kılan bir özelliği mevcut.

Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılması nedeniyle, TCG Anadolu için alınması planlanan dikey iniş-kalkış özellikli F-35B’lerin tedarik edilememesi, yetkilileri bir plan değişikliğine zorladı. Yapılan değerlendirmeler sonunda TCG Anadolu’ya, emsallerinden farklı olarak, bu özelliklere haiz muharip milli uçaklar envantere girene kadar İHA/SİHA konuşlanmasına karar verildi. Böylelikle Türkiye literatürdeki ilk İHA/SİHA gemisinin sahibi oldu.

Şimdiye kadar AH-1W Super Cobra ve SH-70 Sea Hawk helikopterleri için iniş testleri başarıyla gerçekleştirildi. Sırada Bayraktar tarafından TCG Anadolu için geliştirilen TB-3 SİHA’nın entegrasyonu var. Bunun yanı sıra Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı olan Bayraktar Kızılelma ve Hürkuş uçakları ile T625 Gökbey ve T129 Atak helikopterlerinin de entegrasyon çalışmaları devam etmekte.

27436 ton olan TCG Anadolu, 231 metre boy, 32 metre en ve 58 metre yüksekliğe sahip. Gemide 1223 personel görev yapacak. Azami sürati 20.5, iktisadi sürati ise 16 knots.  Gemi ekonomik sürat ile tam yükte en az 9.000 deniz mili seyir siasına sahip olacak. Bu teknik özellikleriyle TCG Anadolu’nun dört farklı görev profili olacak.

Öncelikle taşıyacağı hava araçları ile bir uçak gemisi vazifesini görecek. Her birinde 1 tank olmak üzere havuzladığı 4 adet LCM ile araç güvertesindeki toplam 94 araç marifetiyle amfibik operasyon icra edebilecek. Üzerine konuşlanacak 1 amfibi tabur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana üs desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyarak kuvvet aktarımında bulunabilecek. Geniş yük kapasitesi, 30 yataklı hastanesi ve 5000 kişiye kadar tahliye imkânı ile insani yardım operasyonları yapabilecektir.

TCG Anadolu’nun silah, seyrüsefer, elektronik harp, muhabere ve komuta kontrol sistemleri Aselsan ve Havelsan tarafından donatıldı. Hâlihazırda gemiye atanan personel ile muhtelif sistem testleri yapılmakta olup bu işlemlerin de tamamlanmasıyla ilk görevine hazır hale gelecektir.

TCG Anadolu, sahip olduğu üstün teknolojik özellikler ile ülkemizin gücüne güç katacak ve Türkiye’yi bölgesel bir güç olmaktan çıkarıp küresel bir güç haline getirecektir.

Gerek çevre denizlerde gerekse de uzak denizlerde ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması için görev yapacak TCG Anadolu’ya ve ona can veren kahraman denizcilerimize şimdiden başarılar dilerim.

Pruvanız nete, denizleriniz sakin ve bahtınız açık olsun.