İBB Başkanlığı devlete meydan okuma yeri değildir

Abone Ol

Yaklaşık bir aydır İBB Başkanı’nın Kanal İstanbul konusundaki akıl almaz açıklamalarına şahit oluyoruz. Bundan 6 ay önce Belediye Başkanı seçilmiş birinin, tam 7 yıldır üzerinde çalışılan bir proje için sorgusuz sualsiz “yaptırmam” demesinin altındaki “motivasyon’’ nedir? Bu konudaki motivasyonların bir kısmını önceki yazılarımda ifade etmiştim. Ancak her gün yeni bir beyanat, yeni bir gerekçe ortaya konulması, “motivasyonun ne kadar güçlü olduğu’’ konusunda bize bazı ipuçları vermeye devam ediyor.

Öncelikle İBB Başkanının kendi pozisyonundan daha yüksek kişi ve kurumlarla polemiklere girmeyi alışkanlık haline getirdiğini ifade etmeliyim. Bu tavır aslında megaloman kavramını hatırlatıyor bize. Neden bu kavramı kullanıyorum? Çünkü İBB Başkanı gerçekten kendini olduğundan büyük görme hastalığına duçar olmuş bir kişilik olarak karşımıza çıktı. İstanbul’da seçimleri kazanmış olabilirsiniz. CHP, İP, HDP ve diğer bileşenler sayesinde geldiğiniz o makama saygı duyuyoruz. Ancak bu makamda bulunmak, size devlete meydan okuma hakkı tanımaz. Neden mi böyle yazdım?

Geçtiğimiz günlerde Kanal İstanbul’la ilgili bir değerlendirmesinde ne diyor Sayın İBB Başkanı: “23 Haziran’da İstanbullular devletle yapılan bütün protokolleri iptal etmiştir.” Bu cümledeki tehlikenin farkında mısınız? Ne demek halk bu protokolleri iptal etti? İstanbul Büyükşehir Belediyesine başkan olmuş biri nasıl olur da böyle bir cümle kurabilir? Seçilen her belediye başkanı çıkıp dese ki: Ben bu ilçeyi kazandım, bana bu şehrin insanları oy verdi. Dolayısıyla bu kurumun geçmişe dönük bütün protokolleri iptal olmuştur.” Nasıl bir kaos çıkacağını tahmin edebiliyor musunuz? Güneydoğu’daki bir vilayetin, Kandil uzantılı yöneticilerinin çıkıp bu cümleyi kurarak hangi işlere cüret edebileceklerini düşünebiliyor musunuz?

KANAL İSTANBUL HALK TARAFINDAN ONAYLANMIŞTIR

Kanal İstanbul ile ilgili İBB Başkanı’nın bir diğer argümanı halka sorulması meselesidir. Evet İBB Başkanı farkında olmayabilir ama Kanal İstanbul Projesi halk tarafından onaylanmış bir projedir. Siz kalkıp İstanbul’da aldığınız oya vurgu yaparak “geçmişe dönük bütün protokollerin iptal olduğunu” söylerseniz birileri de size çıkıp, Cumhurbaşkanı’nın aldığı oyları hatırlatır. Meseleyi biraz daha açalım. Kanal İstanbul Projesi ilk olarak 2011’deki genel seçimler öncesi gündeme geldi ve bir seçim vaadi olarak ortaya atıldı. 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu projenin çalışmalarının devam ettiği kamuoyuna açıklandı. Peki hem 2001’de hem de 2014’teki seçimlerde halk hem AK Parti’yi hem Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi mi? Evet. O zaman neyi tartışıyoruz?

ATATÜRK AYAĞA KALKSA DİRİLSE NE DERDİ?

İBB Başkanının Kanal İstanbul’la ilgili son yaptığı açıklama da evlere şenlik olmuş. Ne diyor Sayın Başkan; “Fatih Sultan Mehmet bugün ayağa kalksa, dirilse ‘Sen ne yapıyorsun’ der. Bize, hepimize hesap sorar Fatih Sultan Mehmet!’’

Sayın Başkan! Şunu çok iyi bilmelidir ki; Fatih Sultan Mehmet ayağa kalksa önce kendisine hesap sorardı. “Zulüm 1453’te başladı” diyenleri İBB’ye yönetici yapıp yine onların karşı çıktığı projelere karşı çıkmanın hesabını sormaz mıydı Fatih?..

Ayrıca bir soru da biz sorarak yazımızı bitirelim: Mustafa Kemal Atatürk ayağa kalksa ve dirilse Sayın İBB Başkanı’na sorsa; “Sen ki benim ve silah arkadaşlarımın, canımızı ortaya koyarak kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye kalkanların siyasi uzantılarıyla aynı yolda yürümeye utanmıyor musun?”