İki Büyük Gastronomi Etkinliği

Abone Ol

Yılın son günlerine yaklaşırken İstanbul, tatların ve hünerlerin uluslararası birer serüvene dönüştüğü iki eşsiz etkinliğe ev sahipliği yaptı. Gastronomi alanında İstanbul’un bu iki büyük etkinliği, 2025 gastronomi takvimini nefis tatlarla, kültürel etkileşim ve yenilik ile doldurdu. Her iki organizasyon da Türkiye’de gastronomi alanının uluslararası ölçekte yükselen bir ivme kazandığını gösterirken; genç şeflere ve sektör profesyonellerine yeni kapılar araladı.

22. Uluslararası Mutfak Günleri

Bahçelievler Kongre Merkezi’nde düzenlenen 22. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri, dünya mutfağının ritmini İstanbul’a taşıyan güçlü bir buluşmaya dönüştü. Genç yetenekler, usta şefler ve farklı coğrafyaların lezzet hafızası aynı sahnede buluşurken; yüzlerce tabak, yenilikçi fikir ve teknik ustalık uluslararası jüri önünde sergilendi. Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar; ABD’den Fransa’ya, Güney Kore’den İtalya’ya, Azerbaycan’dan Brezilya’ya uzanan zengin mutfak kültürlerini paylaşırken, genç şefler okul ve profesyonel takımlarıyla öne çıkarak önemli dereceler elde etti.

İstanbul’un tabağında dünya vardı

17–20 Aralık 2025 tarihleri arasında, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) ve Başkan Bayram Özrek önderliğinde gerçekleşen bu organizasyon, tatların diliyle kurulan kültürlerarası bir diyalog, adeta bir gastronomi medeniyeti buluşmasıydı. İstanbul, bu günlerde tabağında dünyayı ve geleceğin şeflerini ağırladı. Bu yıl da 30’dan fazla ülke; İstanbul’un masasında buluştu. Geleneksel tatlar, modern tekniklerle harmanlanırken her tabak, bir kültürün öyküsünü anlattı. Festivalin sahnesi, profesyonel şeflere olduğu kadar geleceğin ustalarına da açık oldu.

Liseli genç şeflerin ışıltısı

· Menteşe Atatürk Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, uluslararası jüriyi etkileyerek toplamda 8 altın ve 3 bronz madalya ile Muğla’nın gururu oldu.

· Mevlana Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de 3 altın, 5 gümüş ve 1 bronz madalyayla organizasyona damgalarını vurdu.

· Ünye Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, “Yılın Lisesi” kategorisinde altın madalya kazanarak büyük bir başarı elde etti.

· TÜROB 50. Yıl Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, “Yılın En İyi Lisesi Ekip Yarışması” ve “Makarna Tabağı” kategorilerinde derecelerle dönerek ilçelerini başarıyla temsil etti.

Üniversite ve profesyonellerden parlak başarılar

· İstanbul Gelişim Üniversitesi (IGU) öğrencileri, iki ayrı takım kategorisinde gösterdikleri üstün performansla altın madalyalar kazanarak genç yeteneklerin uluslararası sahnedeki yerini pekiştirdi.

· Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri “Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması” ve “Modern Türk Mutfağı” kategorilerinde altın madalyalarla taçlandırıldı.

· ESBAŞ Gıda İşletmeleri aşçıları, toplamda 8 altın madalya ve 2 altın kupa kazanarak profesyonel cephenin en başarılı ekiplerinden biri oldu. Özellikle Görkem Karip, “Yılın Altın Türk Şefi” olarak büyük takdir topladı.

Bu isimler ve kazanılan başarılar, geleceğin gastronomi dünyasının şekillendiği anlara tanıklık ediyordu. Festival, yarışma ve ödüllerden ibaret kalmadı; dünya mutfaklarının zenginliği seminerler, paneller, workshop’lar ve kültürlerarası paylaşımlarla derinleşti. Genç şefler, jüri karşısında ter dökmenin ötesinde, usta isimlerle yeni teknikler öğrenme, farklı mutfakları tanıma ve uluslararası iş birlikleri kurma imkânı buldu. Binlerce yıllık kültür mirasını her tabakta taşıyan bu buluşma, İstanbul’u dünya mutfağının kesişim noktası ve genç yetenekler için küresel sahneye açılan güçlü bir basamak haline getirdi. İstanbul’un kalbi, gastronominin ritmiyle atarken, bu ritim geleceğin mutfağını inşa eden genç adımlarla yükseldi.

Chocolate Cup 2025

Ümraniye, çikolatanın tatlı ritmiyle başka bir dile büründü. 20–21 Aralık 2025 tarihlerinde Ümraniye Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Çikolata Kupası – Chocolate Cup 2025, Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) ve Başkanı Ahmet Karaman öncülüğünde, çikolata dünyasını iki gün boyunca İstanbul’da buluşturdu. Bu özel organizasyon, emeğin, kültürün ve yenilikçiliğin aynı çatı altında buluştuğu bir gastronomi şöleni oldu. Pralinlerden mousse’lara, truffle’lardan sanatsal sunumlara uzanan geniş yelpazede, tatlı sanatının incelikleri genç yarışmacıların ve deneyimli ustaların ellerinde hayat buldu. Liselerden üniversitelere, yerli ve yabancı profesyonellerden oluşan katılımcılar, çikolatanın estetik ve teknik boyutunu izleyicilerle paylaştı. Panel ve workshop’larla zenginleşen programda ise çikolatanın kültürel yolculuğu, bilinçli tüketim ve sektördeki dönüşüm başlıkları ele alındı.

Ümraniye’de çikolatanın büyük buluşması

Bir yarışma alanı hayal edin: özenle hazırlanmış pastalar ve restoran tatlı tabakları arasında dolaşan bakışlar… İzleyenlerin kalplerini tatlı bir huzurla dolduran bu sahne, Türkiye’nin dört bir yanından gelen şefler, gastronomi öğrencileri ve amatör katılımcıların hünerlerini sergilediği bir sanat galerisine dönüştü. Burada çikolata bir gıdanın ötesinde estetik, özgünlük ve tutkuyla yoğrulmuş bir sanat eseriydi. Bu organizasyonun büyüklüğünü anlamak için yarışma tablolarına bakmak yeterli değil. Çikolata heykel ve sanatsal sunum gibi bölümler, tatlının akılda kalan bir tattan öte, bir ifade biçimi olabileceğini gösterdi. Her yarışmacı bir hikâye anlattı; bazen gelenekten ilham alan motiflerle, bazen geleceğe dönük cesur tekniklerle.

Çikolata kültürel bir köprü

Bu festival, gastronomi tarihinde önemli bir yer tutan Ümraniye’de, tatlıyı değerli kılmakla kalmadı; aynı zamanda çikolatanın kültürel bir köprü olduğunu da hatırlattı. Dünyanın farklı mutfaklarından gelen şefler ile yerel ustalar arasındaki diyalog, bu köprünün ayakları oldu. Her kavram, bir teknik veya sunum detayında, farklı coğrafyaların öyküleriyle harmanlandı. Bir başka büyüleyici sahne, festivalin panel ve workshop’larında yaşandı. Benim de birini yönettiğim panellerde Çikolatanın kültürel yolculuğu, sektördeki dönüşüm, sağlıklı ve bilinçli tüketim ile yenilikçilik üzerine konuşmalar, tatlı yapmanın ötesindeki anlamlara ışık tuttu. Usta şeflerin uygulamalı atölyeleri, katılımcılara farklı mutfak kültürlerinin inceliklerini deneyimleme fırsatı sundu. Çikolatanın lezzetli bir “tatlı” olmasının yanında, aynı zamanda disiplin, teknik ve hayal gücü ile yoğrulan bir sanat olduğunu hatırlattı.

Çikolata dünyasını bir araya getiren lezzet

AGAFED Başkanı Ahmet Karaman, Chocolate Cup’ın bir yarışma olmadığını; sektör için güçlü bir etkileşim ve iş birliği platformu olduğunu belirtti. Çikolata dünyasını bir araya getiren bu organizasyon, farklı ülkelerden ve farklı bakışlardan gelen profesyonellerin ortak paydası haline geldi. Etkinliğin sonunda, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, dereceye giren katılımcılara kupa ve plaketlerini takdim etti. Başkan Yıldırım’ın yüzündeki memnuniyet ifadesi, bu etkinliğin gastronomi dünyasının yansıra, Ümraniye’nin kültür ve sanat sahnesi için de ne kadar değerli olduğunun bir göstergesiydi.

Özetle,

Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri ve Chocolate Cup, lezzetleri bir araya getiren bir buluşmadan çok daha fazlasıydı. Bu etkinlikler, farklı coğrafyaların tahayyüllerini birbirine değdiren bir ayna gibiydi. Bu iki festivalin izi, damak ve hafızalarda uzun süre kalacak bir tat bıraktı gibi görünüyor.