İlginç zamanlar

Abone Ol

Çinliler kafalarının tasını attıran birine beddua etmek için ‘Dilerim, ilginç zamanlarda yaşarsın’ derlermiş.

Yani, kargaşanın, at izi ile it izinin birbirine karıştığı kaotik zamanlarda.

Ülke gündemine bakıp, tam da işte o günleri yaşıyoruz diyeceğimi sanıyorsanız boşuna beklersiniz.

Aksine, kargaşa, kaos dileyen ve bunun için ellerinden geleni arkalarına koymayanlara rağmen hâlâ net her şey.

Cumhur da net, cumhurun başkanı da net.

Mevziyi terketmeyen, taş gibi yerinde duran yüzde 40’lık milli irade net.

Bakmayın liberallerin, sosyal demokratların, Kürt ve Türk şovenlerinin yaygarasına.

Dün ne yapıyorlarsa aynısını yapıyorlar.

‘Kifayetsiz muhalefet.’

Ancak çapları buna yetiyor.

Tek başına iktidar yüzü görememiş, göreceği de imkansız bir muhalefet.

Yaygaralarına bakarsanız, ‘iktidar olacaklar da sanki’ birileri taş koyuyor.

Görüp görebilecekleri ‘başarabilselerdi’ koalisyon iktidarıydı, onu da beceremediler.

AK Parti iktidarına, allem kullem edip, birbirlerine oy transferi bile yaparak çelme takmayı başardılar başarmasına da, iş ellerini taşın altına koymaya gelince her biri bir köşeye sıvışıverdiler.

MHP daha seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz koydu tavrını.

Kendilerince argümanları sağlamdı doğrusu.

‘AK Parti gitsin de nasıl giderse gitsin’ diyecek kadar kendini kaybeden kifayetsiz muhterisleri, ‘AK Parti’nin tek başına iktidar olmaması bile’ bir kere daha ezdi.

Ezildikçe çirkinleştiler.

İçinde bulundukları ‘fasit daireden’ çıkmalarını mümkün kılacak tek yolu da bir marifetmiş gibi kendileri tıkıyorlar.

Kürt halkının sözcülüğüne soyunan HDP, Kürt halkının özerklik talebini (doğrusu PKK’nın talebidir) belki mümkün kılacak tek yola ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sloganıyla karşı çıktı. Komedi.

Yüzde 13 oyla bir halt yapamayacağının farkındalığından olsa gerek.

Türkiye Cumhuriyeti’nin çözüm süreci konusundaki ‘alicenap’ tavrını suiistimal ederek tarihinde olabildiği en güçlü örgütlenmeyi yapan, sırtlarını dayadıkları PKK’ları da kağıttan kaplan çıktı.

Tarihte, düzenli ordu karşısında iki ayda bu kadar kayıp veren bir ikinci ‘gerilla’ görülmemiştir sanıyorum.

Kanına girdikleri Kürt milletinin gencecik evlatlarının cesetleri üzerinde yaptıkları siyaseti ‘şapşik şımarıklığa’ vardıran saygısızlara aklı başında tek bir Kürt’ün bile katılmaması gerektiğini söylemek ‘kardeşliğimizin’ gereğidir.

Kimse yadırgamasın.

Bu ayıplarını yüzlerine vuracak aklı başında ‘yiğit Kürt evlatları’ çok olacaktır.

AK Parti iktidarında, özgürlüklerinin zirvesine çıkan radikal ve marjinal oportünistlere, cemaatlerinin menfaatlerini ve putlaştırdıkları hizmet hareketini her şeyin üzerinde görerek kul hakkı gözetmeden her türlü desiseye girişenlere ve CHP zihniyetine bir şey söyleme gereği bile duymuyorum.

Bir ülkede yüzde 40 gibi kararlı bir kitle kargaşanın da, kaosun da iflahını keser.

Aralarında fikri, siyasi, insani ve vicdani yarıkların olduğu hiziplerin son tahlilde ahvali iyi olmayacak şüphesiz.

‘Bütün hesap kitaplarını’, var olan akıllarını ve potansiyel enerjilerini‘AK Parti gitsin de, nasıl giderse gitsin’e bağlayanların başka şeyleri de hesap etmesi gerekirdi.

Söz konusu yüzde 40’ı bir arada tutan gücün, ‘silahlar ve gözü dönmüş militanların’ korku imparatorluğu olmadığını meselâ…

13 yıl öncesi Türkiye’sinin sosyo-ekonomik ahvalini dün gibi hatırlayışlarını meselâ…

Bugün yolsuzluk, hırsızlık, diktatörlük ve baskı naraları atan partizanların dün gırtlaklarına kadar yolsuzluk, hırsızlığa battıklarını, millete yapılan adaletsizliklere gık çıkarmadıklarını unutmadıklarını mesela.

Hiç olmasa…