Spor ve siyasette kolay olanı zora dönüştürmekte üzerimize millet tanımıyorum. Kolayı zora çevirip başarmak milli genimiz olsa gerek.
Futbol şampiyonası elemelerine katılan milli takımımıza bakın. Grubun favori takımını yener ama hiç şans tanınmayan takımlara yenilir ya da puan kaybeder.
Kolay çıkacağımız grubun son maçında üst tura çıkmak için karşımıza kim çıkarsa çıksın yenip “biz bitti demeden bitmez” diye de kendimizle övünürüz.
Siyasette de çok farklı değiliz…
Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden aylar geçti. Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesinin ilk saniyesinden itibaren genel başkanlığı İmamoğlu’na bırakması konusunda süren kavga devam ediyor.
Sadece CHP ve CHP’liler değil, tüm Türkiye aylardır Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki koltuk kavgasını seyrediyor.
İyi Parti, Akşener ve parayla yazı yazan CHP’li “sözde” gazeteciler Kılıçdaroğlu’nu devirmek için harıl harıl çalışıyorlar.
Ancak Kılıçdaroğlu o koltuğu İmamoğlu’na bırakmaz. Oysa İmamoğlu hiç uğraşmadan koltuğu Kılıçdaroğlu’nun altından alabilir!..
Ama dedim ya biz millet olarak kolayı zorlaştırmayı seviyoruz.
Kolay yoldan hedefe ulaşmak varken biz dikenli, çileli, zor ve tehlikeli yollardan gitmeyi tercih ederiz…
İlaçla tedavi olacak hastalığımızı ameliyat aşamasına gelmeden tedavi etmeyiz…
İMAMOĞLU HİÇBİR ŞEY YAPMADAN GENEL BAŞKAN OLABİLİR
İmamoğlu, CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisinin oylarıyla İstanbul Belediye Başkanı seçildiği gün CHP’nin gelecekteki genel başkanı olarak görüldü.
Kendisinin bu yönde çaba göstermesine gerek kalmadan CHP’de ve kamuoyunda böyle bir ön kabul kendiliğinden oluştu ancak Akşener’in kışkırtmalarıyla Kılıçdaroğlu’nu devirmek için hemen harekete geçti. Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesi, İmamoğlu’nun ekmeğine yağ sürse de bu kavgayı kazanması imkânsız.
Aslında çok basit bir hamle ile İmamoğlu’nun CHP genel merkezine giden yolu kendiliğinden açılır. Yalnız bu hamleyi yapacak olan İmamoğlu değil Akşener!
Hamle gayet basit. Akşener, yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapmayacak…
CHP, İyi Parti’nin desteği olmadan başta Ankara ve İstanbul olmak üzere, Adana, Antalya, Mersin ve Hatay gibi çok önemli büyükşehirlerde seçimi kaybeder.
İyi Parti’nin desteklemediği CHP’nin seçim yenilgisi, Kılıçdaroğlu’nun yeni bir seçimi kaybetmesi demektir. İşte o zaman 31 Mart akşamı, “dokunulamaz” olan Alevi lobisinin direnişi de Kılıçdaroğlu’nu koltukta tutmaya yetmeyecektir!
İmamoğlu, belediye başkan adayı olmayı kabul edeceğini açıklayarak Kılıçdaroğlu karşısında geri çekildi. Büyük bir risk alan Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kaybettiğinde Kılıçdaroğlu karşısında şimdiki kadar güçlü olamayacak.
İmamoğlu’nu yerden yere vuran CHP’li ilçe belediye başkanları, bakalım İmamoğlu’nun yeniden belediye başkanı seçilmesi için çalışacaklar mı? Yoksa seçimi kaybettirip genel merkeze giden yolunu tamamen kapatacaklar mı? CHP’de entrika da kavgalar da bitmez.
İmamoğlu işi neden bu kadar zorlaştırıyor anlamıyorum. Ama bu “koltuk” kavgası İmamoğlu “bitti” demeden bitmez!