İman en büyük teskin edici unsur

Abone Ol

Hayat sürprizlerle dolu, her an bir meçhulü kucaklıyor.

Neyin, ne zaman, ne şekilde başımıza geleceğini bilmeden yaşamımızı sürdürüyoruz.

Birkaç saniye ötesini kestiremeyecek kadar aciziz, bu da fani varlığımızın en çıplak gerçeği.

Ne geçmişimize, ne geleceğimize tam manasıyla hükmedebiliyor, değiştirebiliyor, dönüştürebiliyoruz.

Yaşıyor olduğumuz o anı bile ne kadar irademizle şekillendirebiliyoruz, bu da derin bir tartışma konusu.

İnsan bir yeri ağrıdığında onu ilk etapta çok da büyük bir rahatsızlığın belirtisi olarak görmez.

Genellikle geçiştirmeye çalışır, büyük bir rahatsızlığın habercisi olduğu aklına dahi gelmez.

O rahatsızlık süreklilik arz ettiğinde doktora gider ve bir dizi tetkik yaptırır.

Neticesinde öğrenir ki, yaşadığı durum büyük bir rahatsızlığın, belki de amansız bir hastalığın tezahürüymüş.

Amansız bir hastalığa düçar olmuş, hayatın acımasız bir yüzüyle karşılaşmıştır.

Zaten sayılı olan ömrün artık iyice kısaldığına dair ifadeler, insanın tüm algısını alt üst eder.

Ne yaparsınız böyle bir durumda?

Rutin bir hayata dönüşen günlük yaşantımız, dünyaya bakış açımız nasıl da farklılaşır değil mi?

Dünya hayatı hiç bitmeyecekmiş gibi bir algıya sahibiz, bu hisle adeta hiç ölmeyecekmişçesine koşuştururuz.

Yaşam için, yaşayabilmek için bu his, bu güdü belki bir noktaya kadar gerekli olabilir, bir yaşam motivasyonu sunabilir.

Ölümün bir ihtimal değil, kesin bir sonuç olduğunu bildiğimiz halde, onun bize her an daha da yaklaştığını bilmemiz ayaklarımızı adeta birbirine dolayabilir; tüm hesaplar, tüm planlar bir anda anlamsızlaşır.

İman, işte bu noktada en büyük imkan, en büyük teskin edici unsurdur.

İman kula emniyet verir, ruhu dinginleştirir.

Onunla kendinizi güvende hissedersiniz, tarifsiz bir huzur kuşatır benliğinizi.

Bilirsiniz, ölüm bir yok oluş değil; dünyanın sonu, diğer hayatın başlangıcıdır.

Yeniden diriliş var, bir hesap günü var; herkesin yapıp ettiklerinin hesabını vereceği o büyük gün...

O gün, bu dünyada tutunduğumuz tüm faniliklerin bir hiç olduğunu idrak edeceğimiz yegane zamandır.

Sonlu bir hayatı yaşıyoruz, bu dünyaya ait değiliz.

Ait olmadığımız için sevdiklerimiz bir bir terk ediyor burayı, ta ki sıra bize gelene dek.

Rabbim, imanını imkan bilip, bu hayat kumaşından kendisine güzel bir ahiret elbisesi çıkaranlardan eylesin.