İnsanı bulalım da iyisi kalsın

Abone Ol

“İnsan insana muhtaçtır” diye bir söz var hatırımda. Bence çok kıymetli bir söz. Zira insanın olmadığı bir dünyada yaşamak çok da sağlıklı bir durum değil. İnsanın olmadığı bir dünya mümkün de değil; elbette biliyorum. Ama kastettiğim, insansız yaşamaya çalışan insanların kurduğu bir dünya. Gerçi bile isteye uzleti seçen insanlara da hayranım ben ama bu, işin gerçekten zor olanı.

Bu cümle biraz da bakış açısıyla alakalı. Neye ve niye kıymet verdiğimizi gösteren bir cümle aslında; ya da belki kim olduğumuzu hatırlatan bir cümle. Bizim insana “şifa” diye gördüğümüz insanı, Batı’nın temellerini atan kültür “insan insanın kurdudur” diye anlatıyor. Hatta bence sadece anlatmıyor; buna da inanıyor ve inandığı için de bu zalim modern çağda insanı yok etmek için çırpınıp duruyor. Garip bir ikilem; insan insanı yok ediyor yani kendini. Tuhaf…

Peki ama iyi insan olmak ya da belki de sadece insan olmak bu kadar zor mu? Evet, bence zor hem de gerçekten zor. Hatta bu çağda iyi kalabilen insanlara hayranım. Bu dünyada insan kalmak zor; hele bir de iyi insan olmak çok daha zor.

Sorunun nerede olduğunu anlamak çok güç değil aslında. “Yani kim bu insana kastedenler?” sorusuna verilecek cevabı hepimiz biliyoruz. Bilmediğimiz ya da bilsek bile hakkında bir şey yapamadığımız “İnsanı nasıl kurtaracağız?” sorusu ve onun cevabı bence. Çünkü teşhisi de tedaviyi de her birimiz bilsek bile sorun şu ki hepimiz hastayız. Yani insanı bitiren bu illet hepimize bulaştı. Nasıl bir veba saldılarsa dünyanın üzerine, nefes alan herkes ve her şey hastalandı.

Bizi bundan kurtaracak olan şifanın ne olduğunu da aslında en başta söyledim; insan… İnsanı aramak, insanı bulmak ve insan olmak zorundayız. İyi insan? O bence şimdilik bir Kafdağı’nda… Zira “İnsanı bulalım da iyisi kalsın” diyor içimden bir ses. Çünkü biz insana hasretiz şu anda.

“İyiler güzel atlara binip gittiler” demiştik ya; işte o atları bile vurdu bu çağın zalimleri.