İş dünyasını algılayabilmek

Abone Ol

Ekonomik konjonktürle ilgili iş dünyasının beklentilerini iyi anlayarak alınacak kararları yönlendirmek ekonomi alanını daha rahat nefes alınabilir bir yapıya büründürecektir.

Daha rahat nefes alınabilir yapı derken neyi kastettiğimizi anlatmakta ve açmakta fayda vardır.

Öncelikle an itibariyle “İş dünyası ne gibi problemlerle karşı karşıyadır” sorusunun cevabını bulduğumuzda aslında “Daha rahat nefes alabilmek adına neler yapılabilir” sorusunu da cevaplamış oluyoruz.

Son dönemde iş dünyasında yaşanan sorunları şu şekilde sıralamak mümkün; Merkez Bankasının politika faizini yüzde 14 seviyelerine indirmesine rağmen bankaların uyguladıkları kredi faizinin yüzde 30’ları bulması sebebiyle finansman maliyetlerinin tahminlerin çok ötesinde yükselmesi.

Döviz kurlarındaki oynaklığın aşırı olmasından ötürü iş dünyasının maliyet hesaplamalarını yapamaması ve ithalata dayalı olan ekonomik yapımımızdan ötürü alınan hammaddelerin kur kaynaklı fiyatlarının yükselmesi.

Alınan ekonomik tedbirlerin kısa vadeli olmasından ötürü yaşanılan sıkıntıların artması.

Kur, enflasyon ve faiz oranlarının yüksekliğinden dolayı iş dünyasının işletme sermayesi oranlarının da çok yükselmiş olması.

Genel anlamda bakıldığında yaşanılan problemleri saydığımız bu başlıklar altında toplayabiliriz.

Sorunları çözebilmek için yapılması gerekenleri ise sırasıyla şu şekilde ifade etmek mümkündür:

Bankalar kredi faizleriyle ilgili hızlıca bir çalışma yapmalı ve kredi faiz oranları politika faizine yakın bir seviyelere getirilmelidir.

Kamu bankalarının özellikle kredi verme konusundaki iştahları biraz daha kabarmalıdır.

Merkez Bankası’nın bundan sonra alacağı faiz kararlarında faiz oranlarının döviz kuruna olan etkisi daha çok dikkate alınarak hareket etmesi sağlanmalıdır.

Ekonomik tedbirlerin orta ve uzun vadeli daha sağlam bir yapıyla uygulamaya konulması son derece önemlidir. Tamamen yaşanılan sıkıntılar odağında kararlı tedbirler alınmalıdır.

İşletme sermayesi anlamında da işletmeler sermaye problemi yaşadıkları kalemleri çok iyi tespit etmeli ve özellikle finansmanla ilgili giderler ile kur farkından kaynaklanan giderlerin tamamı işletme bilançolarında gider kalemleri arasında yer almalıdır.

Tüm bunların yanında özellikle küçük esnaf diye tabir ettiğimiz mahallenizdeki kasap, bakkal, berber, manav gibi esnaf kesiminin de giderlerindeki yükselişten ötürü vermiş oldukları hizmetlerle satmış oldukları ürünlerin fiyatlarına bu gider yükselişlerini yılbaşından sonra yansıtmak zorunda kalmışlardır.

Birçok küçük esnaf giderleriyle zor boğuşabileceğini ifade ediyor bu anlamda da esnafların desteklenmesi onların ekonomik yaşamlarını sürdürebilmeleri noktasında ayrıca bir önem taşıyor.

Tedbirlerin ortaya koyduğumuz çerçevede iş dünyasının rahat nefes alabilmesi anlamında uygulanmaması sonucunda bazı olumsuzluklarla karşı karşıya kalabileceğimizi de bilmemiz gerekiyor.

Bu olumsuzluklar ise üretimin hız kesmesi hatta durması neticesinde kapanmalarla birlikte ortaya çıkacak istihdam azalmasıdır.

Bunun yanında finansmanı yakalayabilme ve yapılacak ödemelerle ilgili sorunların daha da artmasıdır.

Belirsizliğin daha uzun süre devam etmesi durumunda birçok işletmenin daha da küçüleceğini de görebiliriz.

Ortaya koyduğumuz süreçler hızlıca işletilmelidir ki ekonomik rahatlamaya doğru bir yol alınsın.

İş dünyasını iyi anlamak ve sonrasında da sorunlarıyla ilgili çözüm yollarını uygulamaya koyamazsak sorun artık sorunlar yumağı olmaya başlayacaktır ki bu hiçbir kimsenin istemediği bir durumdur.