İşe iade davası

Abone Ol

Çalışma hayatının içerisinde kimi zaman istenmeyen durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu durumların en ağırı, şüphesiz iş akdimizin fesih edilmesidir. Yasa koyucu, iş akdinin geçerli bir sebebe dayanmayarak fesih edilen çalışanlara özel haklar düzenleyerek, işveren tarafından keyfi olarak iş akdinin fesih edilmesinin önüne geçilmesi istenmiştir.

İşe iade davası, sadece işçiye tanınan bir haktır ve iş kanunu gereğince bazı şartlara tabi tutulmuştur. Şartları sağlayarak işe iade davası açma sonucu davanın işçi lehine sonuçlanması halinde yapılan fesih geçersiz sayılarak işçi işe geri dönmek için işverene başvurabilecektir.

ŞARTLARI NELERDİR?

İş Kanunu’na tabii olmak

Çalışmış olduğumuz işyerinde öncelikle İş Kanunu kapsamında çalışıyor olmamız gerekmektedir.

Belirsiz süreli iş sözleşmesi

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile çalışıyor olmamız kanun koyucunun aradığı bir diğer şarttır. Yani belirli süreli çalışan işçilerin işe iade davası açma hakkı ne yazık ki bulunmamaktadır.

İşyerinde en az 30 işçi çalışıyor olmalı

İşçinin çalıştığı işyerinde en az 30 çalışan olması gerekmektedir. İşçi sayısının hesabında işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde buralardaki işçi sayıları da hesaba katılır.

İşveren tarafından fesih

Sözleşmenin işveren tarafından gerçekleşmiş olması bir diğer şartlarımızdan olup işçiyi işverene karşı koruma amaçlanmıştır. Çalışan tarafından yapılan fesihlerde işe iade davasına başvurma hakkı bulunmamaktadır.

Fesih geçerli sebebe dayanmamalıdır

İşveren tarafından yapılan fesih geçerli bir nedene dayanmaması halinde işe iade davası açabilecektir.

Çalışan işveren vekili olamamalıdır

İş akdi fesih edilen çalışan işe iade davası açabilmesi için işveren vekili olamamalıdır. İşveren vekili işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekil ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinin işe iade davası açamayacaklardır.

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.

Davanın sonucu

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

Son Söz: İşe iade prosedürü iş güvencesi sistemiyle işveren tarafından yapılan keyfi fesih durumunu ortadan kaldırmıştır. İşveren ancak yasada belirtilen sebeplerle haklı nedenle fesih yapabilirken, haksız ve geçersiz fesih yapılması halinde işçiye işe geri dönme ve uğradığı zararları yasa çerçevesinde ödenmesi hakkı tanınmıştır.