İsrail Türkiye’ye saldırır mı?

Abone Ol

Başlıktaki “İsrail Türkiye’ye saldırır mı?” sorusuna bakınca pek anlamlı gelmiyor.

Nihayetinde İsrail’in nüfusu 10 milyon civarı. Hemen akıllara “Evet, nüfusu o kadar ama nükleer silah da dahil olmak üzere silah sistemleri bizden üstün.” diyenler olacaktır.

Artık şu da bir gerçek ki “İsrail mi Türkiye'ye saldıracak?” sorusunu soranların sayısı iyice azaldı. Nitekim Optimar Araştırma Türkiye'nin Nabzı Araştırması’nda daha önce bu tehdidi ve savaş tehdidini sormuştu; haziran ayında tekrar sordu. Şimdi gelin, oradaki sonuçlara birlikte bir bakalım…

Önce araştırmanın künyesinden bahsedelim. Türkiye genelini temsilen İBBS 2 kapsamında 26 ilde CATI yöntemiyle ve 2000 katılımcıyla yapılmış bir araştırma.

Hem aralık ayında hem de haziran ayında benzer sorular sorulmuş o soruları karşılaştırmalı olarak değerlendireceğiz. Önce aralık ayına bakacak olursak; “Ülkemiz için bir savaş tehdidi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 44’ü “Evet” cevabı verirken yüzde 38,8’i “Hayır” cevabı vermiş ve yüzde 17,3’ü “Fikrim yok” demiş. Aynı sorunun haziran ayı cevaplarında ise “Evet” diyenlerin oranı yüzde 52,1 olarak gerçekleşmiş; yani savaş tehdidi oranı yüzde 8,1 artmış olarak gözüküyor. Demek ki İsrail’in İran'a saldırması, Suriye'ye sürekli saldırması, Lübnan’a saldırması; bize de saldırabileceği ihtimalinin kamuoyu tarafından da öngörülme oranını artırırken savaş tehdidi görmeyenlerin oranı yüzde 34,4’e, bu konuda fikri olmayanların oranını yüzde 13,1’e düşürmüş görünüyor.

Yine önemli bir soru “Eğer bir savaş çıkarsa ve seferberlik ilan edilirse ülkeniz için savaşır mısınız?” sorusuna aralık ayındaki verilen cevaplara göre “Evet, canla başla/ kanımın son damlasına kadar savaşırım.” diyenlerin oranı yüzde 81,9 olmuş ve aynı şıkkın haziran ayı sonucu ise yüzde 71,5 olarak gerçekleşmiş olarak gözüküyor. Burada yüzde 10,4’lük bir düşüş var. Bu durumun da sebebi savaşın İran ve Suriye’deki acı bilançosu olabilir ya da başka bir sebebi de olabilir. Maalesef bu düşüşün sebebini bilemiyoruz. Diğer şıklardan “Savaşmam” diyenlerin oranı aralık ayında yüzde 6,9 iken haziran ayında yüzde 11,3’e yükselmiş durumda. Yine “Savaşa karşıyım.” diyenler aralık ayında yüzde 6,3 iken bu oran da haziran ayında yüzde 11,4’e yükselmiş olarak gözüküyor. Aralık ayında “Mecburiyetten, gönülsüzce savaşırım” diyenlerin oranı yüzde 4,9 iken bu oran da haziran ayında yükselmiş ve yüzde 5,8 olmuş.

Şimdi gelelim İsrail’in Türkiye’ye saldırma ihtimaline… Kasım ayında “İsrail, Türkiye topraklarına bir saldırı düzenleyebilir mi?” sorusuna “Evet” diyenlerin oranı yüzde 37,9, “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 55,6, “Fikrim yok” diyenler ise yüzde 6,5.

Haziran ayında ise “İsrail’in İran’dan sonra hedefinin Türkiye olacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna “Evet” diyenlerin oranı yüzde 54,2, “Hayır” diyenler yüzde 32,8, “Fikrim yok” diyenlerin oranı ise 13,1 olarak gerçekleşmiş.

Araştırma sonuçlarında da görüleceği gibi İsrail’in Türkiye’ye saldırma ihtimali yüzde 16,3 oranında artmış olarak gözüküyor. “Hayır” diyenlerin oranı da yüzde 22,8 düşmüş. “Fikrim yok” diyenlerin oranı da yüzde 6,6 yükselmiş olarak gözüküyor.

Demek ki kamuoyunda İsrail’in Türkiye topraklarına da saldırma ihtimali her geçen gün artıyor. Ben İsrail’in arkasında kime güvenirse güvensin, Türkiye’ye yakın zamanda bir saldırıya geçebilecek kadar çılgınlık yapabileceğini sanmıyorum.

Hadi bir çılgınlık yaptı ve Türkiye’ye saldırdı.

O takdirde, Türkiye’nin de İsrail topraklarına saldırı yapma hakkı doğar ve saatler içerisinde İsrail diye bir ülke kalmaz ki insanlık için de en hayırlısı bu olur.