Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde her salı günü grubu bulunan partilerin grup toplantıları olur. Parlamento muhabirlerinin Meclis’ten en çok haber çıkardıkları gün Salı günüdür. Çünkü Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve vekillerin neredeyse tamamı grup toplantılarına katılırlar.
Geçtiğimiz salı günü de Meclis her zamanki yoğunluğunu yaşıyordu. Her zaman olduğu gibi ilk grup toplantısı MHP Grubu’nun idi ve MHP Genel Başkanı Bahçeli grup toplantısında konuşuyordu. Çok şey söyledi ama söyledikleri tüm sözler şu sözlerin gölgesinde kaldı:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi henüz tam devreye girmedi. 3 Kasım 2019’u beklemek mümkün değildir. 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır. Türkiye’nin bekası açısından Cumhur İttifakı’nın korunması elzemdir. İttifakın başarıyla seçimlerden çıkması için toplumsal olayların iyi takip edilmesi, atılan adımların verilere göre atılması gerekmektedir. Türkiye’nin, ABD, Fransa, İngiltere ile ilgili kurulan ilişkiler değişime uğramıştır. Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçmesi acil bir hal almıştır. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nden sonra neyle muhatap kalacağı belli değildir. Mahalli idareler seçimlerindeki kutuplaşmaların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı az çok malumunuzdur. Bu riski kaynağında kesmek başlıca amacımızdır. Önümüzde 2 seçim vardır. Ya normal tarihi beklenecek. Ya da milli mecburiyetten dolayı seçimleri erkene çekilecektir. Teklifimiz şudur; 26 Ağustos 2018 günü Türk milleti yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip hem cumhurbaşkanını hem de milletvekili genel seçimiyle Türkiye düşmanlarına gereken dersi vermesi en makul, en demokratik, en akılcı yoldur.”
Kimse bu açıklamayı beklemiyordu. Meclis’te görüştüğüm tüm vekiller adeta bir şok yaşadılar. Bahçeli’nin konuşmasının ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grubu’nda konuşmuş ve seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine vurgu yapmıştı. “Erken seçim olur” diyenler olduğu kadar da “Erken seçim olmaz, görüşülür ve aydınlığa kavuşturulur” diyenler de oldu.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları ile AK Parti yetkilileri MHP yetkilileri ile görüşme trafiği yaşadılar. Peşinden daha önce ayarlanmış Erdoğan Bahçeli görüşmesine gözler çevrildi. Erdoğan, Bahçeli görüşmesinin ardından da 24 Haziran’da erken seçim için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarih açıkladı.
Aslında Bahçeli’nin erken seçim tarihi verdiği gün, çıktığım TV yayınında da söyledim. Bahçeli’nin elinde erken seçim tarihini açıklayacak kadar bahsettiği milli mecburiyet ne idi? Milli mecburiyetin gerekçelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a görüşmesinde anlatıp ikna edecek derecede ülke menfaatlerinin bulunduğunu seçim kararından sonra daha da iyi anlaşılması gerekmektedir. Belki seçim sürecinde bu daha da net anlatılabilecektir.
O nedenle Bahçeli’nin seçim tarihi verirken söylediği sözler çok önemlidir. ABD, Fransa, İngiltere ile kurulan ilişkiler değişime uğradığından bahsetmesi, 31 Mart yerel seçimlerden sonra hangi planların devreye sokulmak istendiği, ülke üzerinde hangi planların yapıldığı noktasında Bahçeli’nin elinde sağlam belgeler olduğunu düşünüyorum. Erken seçim kararı ile de tüm bu planların suya düştüğü kanaatindeyim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim tarihini 24 Haziran olarak açıklarken 15 Temmuz’un siyasette de milat olduğunu ifade ederek, “Eski sistemin hastalıkları attığımız her adımda karşımıza çıkıyor” demesini de boş geçemeyiz…
İçimizde kriptoların olduğunu hepimiz konuşmuyor muyuz? Alınan bu erken seçim kararıyla sinsi planlanan tüm senaryolar çöpe gitti. Bu yüzden belli kesimin elleri ayaklarına dolandı.
Şimdi, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni ve bu sistemin gelmemesi için arka planda çalışanları millete anlatma zamanı. İşte sandık. Şimdi millet bu sandıkta 16 yıl yürüdüğü davayı neticeye ulaştırıp ulaştırmayacağına karar verecek.
Selam ve dua ile…