Jeopolitik riskler altında altın fiyatları

Abone Ol

Neredeyse tüm zamanların en güvenli yatırım limanı olan altındaki fiyat yükselişi son yedi haftadır sürüyor.

İlk başta belirtmek istediğim husus ise dünyadaki gerilimler ve jeopolitik riskler bu şekilde devam ederse ki devam edeceğini düşünüyorum altın yatırımcısı kazanmaya devam edecek gibi duruyor.

Altının son üç yıldaki fiyat değişimlerine şöyle bir göz atalım ve nereden nereye altın fiyatlarının hareket ettiğini hep birlikte görerek değerlendirelim.

1 Ocak 2022 tarihinde altının gram fiyatı 780 TL idi. Bu fiyat 1 Ocak 2023 tarihinde 1088 TL, 1 Ocak 2024 tarihinde 1956 TL ve 1 Ocak 2025 tarihinde ise 3050 TL oldu.

Yıllık değişimlere oransal anlamda baktığımızda ise 2022-2023 arasında yaklaşık yüzde 40, 2023-2024 arasında yaklaşık yüzde 80 ve 2024-2025 arasında yaklaşık yüzde 56 yükseliş olmuştur.

Aynı veriler üzerinden baktığımızda 2022-2023 yılları arasındaki 1 yıllık süreçte altın fiyatları aylık yaklaşık yüzde 3.34, 2023-2024 periyodunda aylık yaklaşık yüzde 6.67 ve 2024-2025 arasında ise aylık yüzde 4.67 yükseliş seyri izlemiştir.

Yazıyı kaleme aldığım zaman dilimindeki altın fiyatlarına baktığımızda ise bu yılın ilk gününde bugüne kadar yani dokuz aylık süreçte altının fiyatı yaklaşık yüzde 66 düzeyinde artarak aylık bazda yüzde 7.34 artış kaydederek yaklaşık son dört yılın verilerine baktığımızda aylık bazda en yüksek yükselişin yaşandığı yıl olarak 2025 yılı kayıtlara geçmiştir.

Eğer 2025 yılının aylık yükselişi aynı oranda devam ederse ki ben kişisel olarak bu yükselişin aynı oranda (biraz aşağı biraz yukarı olabilir) yükseleceğini ön görüyor ve 2025 yıl sonu altın fiyatının 6200 TL seviyelerinde olacağını bugünden altını çizerek belirtmek istiyorum.

Bu tahminime baz aldığım gelişmeler ise ABD’de bundan sonraki makroekonomik verilerinde bundan öncekiler gibi istenilen düzeyde olmayacağının yanında jeopolitik risklerin bugünden daha düşük olmayacağı ve ABD Merkez Bankası FED’in para politikası üzerindeki belirsizliklerin devam edeceğiyle ilgili risklerin devam edecek olmasıdır.

ABD Başkanı Trump Beyaz Saray’a konuk ettiği her lidere ticari anlamda ürün ve hizmet satma dışında bir yaklaşımda bulunmamaktadır ki bu yaklaşımda ABD ekonomisinin hangi boyutta olduğu konusuyla ilgili bizlere önemli veriler vermektedir.

Dünyanın en büyük ekonomisine sahip bir ülkenin dünyada sadece ama sadece ticari gelirler üzerine bir politika yürütmesi kadar anlamsız bir şey olmadığının altını özellikle çizmek istiyorum.

Eğer dünyadaki gerilimli bölgelerin gerilimini düşürebilme yönünde bir politika izlemez veya sadece izler gibi gözükmekle jeopolitik riskler bırakın ortadan kalkmayı daha da katlanarak artıyorsa altının fiyatı da aynı düzlemde artmaya devam edecektir.

Biz de ülke olarak bu riskleri her zaman göz önünde bulundurarak dış politikamızı oluşturabilirsek risklerin yükseldiği bu kriz ortamından daha da güçlenerek çıkabiliriz.

Bu anlamda Gazze’deki soykırımın bir an önce bitmesinin yanında Ukrayna-Rusya arasındaki savaşında zaman geçirmeden sona ermesi emtia piyasalarındaki hareketliliği sona erdirecek gelişmeler arasında çok ama çok önemli bir konumdadır.

Riskler ne kadar yükselirse fiyatlamalar da o denli yüksek seyretmeye devam edecektir.