Woody Allen’ın ‘Out of Focus’ hikâyesini severim.
Kafa karışıklığı mevzu bahis olduğunda mutlaka anlatırım.
Daha da anlatacağım, öyle görünüyor.
Yazının başlığına Cüneyt abimizin ‘Kara Murat’ filminin en ‘kıyak repliğini’ çektim. Ancak, kafası karışıklığından bahsedeceğim.
(Film, yönetmeni ile anılır mı diyorsunuz? Hadi canım? Bizde adet, ‘esas kız ve esas oğlanlar’ üzerinden anılır filmler.)
Bizim ‘Sosyalistlerin’ kafa karışıklığından, ‘Kemalistlerin’ kafa karışıklığından…
‘Kemalist Sol’dan Para(l)elcilere, anti-emperyalistlerden liberallere…
Peki, ya ‘Müslümanlar’ diye soranların ‘hatırı kalmasın’ diye kafası karışık ‘Antikapitalist Müslümanlar’ ve ‘Süslümanlar’dan da…
‘Ulusalcılar’ ile ‘Türk ve Kürt Milliyetçilerini’ es geçeceğimi aklınızdan bile geçirmeyin.
Hepsinde müşahede ettiğim ‘patolojiyi’ tanımlayacak, doğru bir kavram bulamadığım için ‘kafa karışıklığı’ deyip geçiyordum bir aralar.
İsmet Özel ‘kafa karışıklığı iyidir, kafanın çalıştığını gösterir’ diyor.
Onun yaklaşımına göre benim ‘patoloji’ diye adlandırdığım ‘tuhaflık’ iyi sanılabilir.
Oysa, ‘kültürel kimlik bunalımının’, kronikleştirdiği ‘ontolojik nevrozlar’ tedavi gerektirir.
Neyse. İmdadıma yetişen, dünya sinemasının dahi yönetmen ve oyuncusu Woody Allen’ın, ülkemizde ‘Yaramaz Harry’ olarak vizyona giren ‘Deconstructing Harry’ filmindeki iki hikayeden biri olan ‘Odak Kayması’ oldu.
Orijinal lisanında da yazayım da merak eden izlesin. ‘Out of Focus’ diye ‘youtube’layın yeter.
***
Film seti. Her bir şey tam tekmil. Yönetmen, görüntü yönetmeni, kameraman iş başında ve her şey yolunda derken, kameraman ‘odak’ arızası yaşar.
Yönetmenin ‘Action!’ komutu havada kalır ve anlaşılır ki, ‘odak kayması’ lenste değil, yalnızca ‘erkek’ oyuncudadır.
Oyuncu, ‘intiharıyla’ bizi kederlere boğan Robin Williams. Toprağı bol olsun.
Odağı kaymış flu bir esas oğlan. Film çekimi yatar. Dinlenirse geçer diye evine gönderilir. Karısı şaşırır, çocuklarına eğlence çıkar.
Ancak, bu eğlence uzun sürmez. Gittikçe flulaşan görüntü aile fertlerinde bulantı yapar. Olacak gibi değildir. ‘Gözlükçü’ bir çözüm olarak düşünülür.
***
Woody Allen’ın muzip zekâsı ‘meramımı’ tam olarak ifade eden ‘kavramı’ bulmama yardımcı oldu. ‘Odak Kayması.’
Evet, yaşanılan kafa karışıklığı değil, odak kayması.
Peki, nasıl oluyor da ‘Kemalist’inden Komünistine, liberalinden anti-emperyalistine’ bir ‘odak kayması’ yaşıyor bu millet?
Kişisel olarak bu mümkün. ‘İnsanlar değişir.’ Ya ‘kurumlar?’
Mesela, ‘Büyük Türk Milliyetçisi’ Mustafa Kemal’in mirası, burjuva beyaz Türklerin ‘CHP’si niçin ve nasıl ‘Sosyalist Enternasyonal’ üyesi?
Peki, Maocu İP’i Kemalizm’le akraba ‘kılan’ nedir’?
Kara Murat filminde ‘Kara Murat Hanginiz?’ sualine, ‘Kara Murat benim’ deyip öne çıkanlar gibi.
‘Türk milliyetçisi’, ‘liberali’, ‘sosyalisti’, ‘komünisti’ ‘Kemalist’im’ deyip çıkıyor ortaya.
Devletin sarayına karşılar ama, ‘saray gibi malikâne’ ve ‘rezidanslara’ meftunlar.
‘1000 odalı’ kendi Parti Genel Merkezlerini, bir ölü için koca bir semte yayılmış yerleşkede antik Yunan akropol mimarisi ‘saray mezarı’ normal görürler de, ‘milli mimari’ özelliği taşıyan, nihayetinde 100 milyonluk millete hizmet edecek yüz akı bir binaya saldırır dururlar.
Hepsi su katılmamış Laik, ama paşa dedelerinden hafız.
Bakıyorsun Kemalist, az sonra Komünist.
Herif düpedüz Kürt Faşisti, söylemi Sosyalist.
Kültürünü, millî kimliğini yitirmiş ‘odağı kaymış mutant’ bunlar.
Görünüşleri de, sözleri de öyle flu ki, ‘ruh bulantısı’ yapıyorlar.
Tek takıntıları var Recep Tayyip Erdoğan.
Onun arkasında duran odağı taş gibi yerinde ‘millî iradeyi’ göremiyorlar.