Kılıçdaroğlu PKK’nın Eş Başkanı mı?

Abone Ol

Enteresan bir adam şu Kılıçdaroğlu.

Biz kendisini CHP’nin Genel Başkanı, daha doğrusu Genel Müdürü biliyorduk ama yanılıyor olabiliriz.

Neden mi?

Şundan…

Geçen gün Ahmet Hakan, klasik “Kılıçdaroğlu’nu paklama ve parlatma” programlarından birine konuk etmişti kendisini.

Maksat belliydi…

Özellikle, rezidans skandalına adı karışan kızının, bir şekilde bu işten sıyrılmasını sağlamaya yönelik ahbap çavuş soruları soruldu ve hep birlikte, verilen cevaptan tatmin olunmuş fotoğrafı çektirildi.

Cevap kısa ve özdü.

“Bilmiyorum!”

Bu kadarla kalsa iyiydi.

Konu, PKK’nın silah bırakması hususuna geldiğinde beyimiz, Demirtaş’ın bile söylemeye cüret edemeyeceği bir cevap verdi:

“PKK, silah bırakmaz!”

“Nasıl yani?” dediniz değil mi?

Görünen o ki, basbayağı…

Bakmayın siz, sonrasında söylediği “IŞİD’le çarpışıyor” sözlerine.

Kılıçdaroğlu yeterince zeki bir adam olmadığı için hakikati gizlemeyi beceremeyip kazara da olsa aleni bir itirafta bulundu.

Ahmet Hakan, söylenenin vahametini ondan önce fark ederek konuyu değiştirmeye çalışsa da, iş işten geçmişti.

Peki, “Kandil’e çekilse bile PKK’nın silah bırakmayacağını” söylemek Kılıçdaroğlu’na mı kalmıştı?

Kılıçdaroğlu, PKK’nın eş başkanlarından birisi de biz mi bilmiyoruz?

Öyle ya, kendinden o kadar emin bir üslupla “silah bırakmaz!” dedi ki, ister istemez PKK ile organik bir ilişkisinin olup olmadığı kuşkusuna kapılıyor insan…

Bu yaklaşımdan hareketle şunu diyebilir miyiz mesela?

Terör üzerinden siyaset HDP’yi yeterince abat etti, şimdi sıra CHP’de…

Lafı hiç dolandırmadan, “neden olmasın?” diyeceğim elbette.

Evet, neden olmasın?

O Kılıçdaroğlu değil miydi ki, aynı programda, İslam düşmanı Paralel İhanet Çetesi’ne ait müptezel bir derginin kapağı ile ilgili sorulan bir soruya verdiği cevapla, PKK ve terör savunusu yapan?..

HDP/PKK’nın süreci alenen bitirdiği gerçeğini görmezden gelerek, sanki devlet durup dururken operasyon yapıyormuş gibi masal anlatan, bununla yetinmeyip, kalleşçe tertiplenen pusuların aldığı canları yok sayan, bu özne değil miydi sahi?

Sahi, Hürriyet isimli haysiyet celladı gazetenin göz göre göre uydurduğu “400 milletvekili verilseydi Dağlıca olmazdı” yalanını, hâlâ aynı pişkinlikle ve sıkılmadan tekrar eden kimdi?

Başından beri Kılıçdaroğlu’nun bir proje olduğuna inandım.

Bu kalibrede birinin CHP’ye Genel Başkan olmasının başka bir ihtimali de yoktu, kanaat-ı acizanemce…

İşte bu yüzden mezkur proje bağlamında PKK Eş Başkanlığı yaptığı yönündeki bir soruyu, hiç de abartılı ve absürt bulmam doğrusu.

Hele de Paralel İhanet Çetesi’nin sağladığı montaj kasetleri TBMM’deki grup toplantısında dinletmesinden sonra, hiç mi hiç, garip bulmam!

Gözünü böylesine karartarak suç işleme pahasına illegaliteye başvuran birinden her şey beklenir.

Eğer bu kabul çerçevesinde bakarsak, sonuçta bu bir görev…

Kılıçdaroğlu ve PKK Eş Başkanlığı…

Birkaç kez tekrar edince, kulağı tırmalamadığını fark ettim.

Deneyin, siz de fark edeceksiniz.