Kızıl İcaz: Sathî Zihinlere Bir İkaz

Abone Ol

Bazı kitaplar vardır, okura göz kırpmaz.

Bazıları da okuru çağırmaz.

Onlar okuru beklemez, okuru yoklar.

Kızıl İcaz işte o kitaplardan biri.

Bu eser, “anlaşılmak” gibi bir kaygıyla yazılmamış.

Daha doğrusu, herkes tarafından anlaşılmak gibi bir derdi yok.

Çünkü bazı metinler, çoğunluğa hitap ettikçe değer kaybeder.

Bazı metinler ise ancak derinlik talep edenlere açılır.

Müellifi Mehmet Doğan, nam-ı diğer Molla Muhammed Doğan, bu noktada açık konuşuyor:

Sorun metinde değil.

Sorun okuyucunun zihninde.

Kızıl İcaz, bir tefsir kitabı değil yalnızca.

Bir izah metni hiç değil.

Bu eser, aklın tembelliğiyle, zihnin sathîliğiyle, okumanın yüzeyselliğiyle hesaplaşan bir metin.

Bugün her şey hızla tüketiliyor.

Bilgi de…

Metin de…

Hatta kutsal olan bile.

Okumadan “anladım” diyen bir çağdayız.

Bakmadan “gördüm” diyen bir kuşaktayız.

Ve düşünmeden “yorumladım” diyen bir zihniyet içindeyiz.

Kızıl İcaz tam bu noktada duruyor.

Ve diyor ki:

“Dur.

Bir daha düşün.

Bir daha oku.

Ama bu kez yüzeyden değil.”

Bu kitap, Risale-i Nur geleneğinin içinden konuşuyor; fakat geleneği ezberle tekrarlamıyor.

Metne sadık, manaya cesur.

Lafza hürmetkâr, fikre meydan okuyan bir çizgide ilerliyor.

İcaz meselesi, yani Kur’an’ın eşsiz kısalığı ve derinliği, bu eserde akademik bir vitrine konulmuyor.

Aksine, icaz bir zihin imtihanı olarak sunuluyor.

Kısa olanın neden ağır geldiğini soruyor.

Az kelimenin neden çok yük taşıdığını hatırlatıyor.

Burada kolaylaştırma yok.

Popülerleştirme hiç yok.

Okuru rahatlatma ise zaten amaç değil.

Kızıl İcaz, okuru rahatsız ediyor.

Çünkü rahatsız etmeyen metin, dönüştürmez.

Sarsmayan metin, iz bırakmaz.

Zorlamayan metin, derinleştirmez.

Bu eser, “herkes anlasın” diye yazılmış bir metin değil.

Ama anlamak isteyenin önüne ciddi bir yol haritası koyuyor.

Zihin disiplini istiyor.

Sabır istiyor.

Ve en önemlisi, sathî olmamayı şart koşuyor.

Belki de bu yüzden adı Kızıl İcaz.

Çünkü burada kızıllık, bir renk değil; bir uyarı.

Bir ikaz lambası.

Zihnin “dur” demesi gereken yerde yanan bir ışık.

Bu kitap, modern okurun hızına göre ayarlanmış bir metin değil.

Ama belki de tam bu yüzden, modern okura en çok söyleyecek sözü olan metinlerden biri.

Kızıl İcaz, satıh üzerinde dolaşan zihinlere karşı yazılmış bir metin.

Derinliğe çağrı yapıyor.

Ve çağın en büyük problemine, tek bir cümleyle cevap veriyor:

Zor olan metin değil.

Zor olan, derinleşmeye niyeti olmayan zihindir.

Selam ve duayla,

fî emânillah