Kolombiya Başkanı Sayın Gustavo Petro’ya mektup 

Abone Ol

Dünyayı, insanları, çocukları, kadınları, vicdanı, merhameti, barışı ve kardeşliği yaratan Allah’ın adıyla! 

Sayın Cumhurbaşkanı; 

İsrail, 75 yıldır yaptığı gibi 7 Ekim’den bu yana Filistin toprakları olan Gazze’de insanları öldürüyor. 

Kendilerine “demokrasinin” merkezi, “insan haklarının” koruyucusu diyen; ancak dünya tarihinde “demokrasiyi” ve “insan haklarını” en çok ayaklar altına alan emperyalist Batılı ülkeler de her zaman olduğu gibi İsrail’e tam destek veriyorlar. 

Katil Netanyahu’nun yaptığı “soykırıma” arka çıkmak için İsrail’e koşan Batılı devlet başkanlarının katliama destek veren açıklamaları karşısında sizin “soykırıma ortak olmayacağız” çıkışınız tarihe altın harflerle yazılacaktır. 

İsrail’in yaptığı katliama “soykırım” diyen ve bu soykırıma tepki gösteren tek “Müslüman” olmayan devlet başkanı olmanız Müslüman halklar için çok önemli, anlamlı ve kıymetliydi. Bu mektup “asil” duruşunuza bir teşekkür olarak yazıldı. 

Sayın Cumhurbaşkanı; 

Kendilerine “medeni”, “çağdaş”, “demokrat”, ve “insan hakları savunucusu” diyen ülkelerin liderlerinin Filistinlileri öldüren “katil” İsrail ve “eli kanlı” başbakanlarına destek vermesi karşısında sizin bu katliamlara itiraz eden sesiniz “insanlığın” ölmediğinin, “vicdanların” kurumadığının umudu oldu. 

Sizin, İsrail’in zulüm ve katliamlarına karşı yükselttiğiniz ses, yaptığınız itiraz; “insanlığını”, “vicdanını” ve “merhametini” kaybetmiş olan emperyalist ülkelere ve liderlerine tarihî bir tokat olmuştur. 

Oysa “merhameti” olan çocukları ve kadınları öldürür mü? “Vicdanı” olan hastaneleri bombalar mı? “İnsanlığı” olan soykırım yapar mı? “Dini” olan hiç cami ve kilise bombalar mı? 

İsrail, dünyanın gözü önünde Gazze’de, Batılı ülkelerin desteğiyle bunların hepsini yapıyor. Bu ülkeler, Gazze’de İsrail’in katlettiği binlerce bebek, çocuk ve kadının ölümünden hem sorumlu hem de İsrail’in suç ortaklarıdır.   

Sayın Cumhurbaşkanı;  

Size bu mektubu yazarken İsrail’in bebek, çocuk, kadın ve yaşlı ayrımı yapmadan öldürdüğü Filistinli sayısı 5 bini geçmişti. Bunlar sayı değil! Bunlar isimleri olan, canları olan, kalpleri olan masum sivil insanlar. 

İsrail barbarlığı, arkasına başta ABD ve İngiltere olmak üzere AB ülkelerinin de (İspanya hariç) desteğini alarak Filistin topraklarında bir “soykırım” yapmaktadır. Halkını yıllardır “soykırım” mağduru olarak anlatan İsrail’in, bugün aynı “soykırımı” Filistinlilere yapması anlaşılır gibi değil. 

İnsanların yaşaması için yapılan hastaneleri bile bombalayan vahşi bir zihniyet karşısında tüm dünya hiçbir şey yapmadan çaresizce bu katliamları seyrediyor. 

Sizin, “Filistinli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu, İsrailli çocukların huzur içinde uyumasıdır. İsrailli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu, Filistinli çocukların huzur içinde uyumasıdır.” tespitiniz “vicdan” ve “merhamet” sahibi olmanızın tezahürüdür. Keşke tüm dünya liderleri sizin gibi bu “insani” değerlere sahip olsaydı! 

Sayın Cumhurbaşkanı; 

Siz İsrail’in soykırım uyguladığı Filistinlilerin çığlığını 11 bin 490 kilometre uzaktan duyarken o çığlıkları, yanı başındaki İslam ülkelerinin duymaması kabul edilebilir değildir. 

“İsrail ordusu ve hükûmeti bir gün, sebep olduğu soykırımı başlattıkları için bizden af dileyecekler. Onlara sarılacağım ve onlar Auschwitz ve Gazze’deki kıyım için ağlayacaklar.” sözünüz tüm insanlığın beklentisidir.  

Siz tüm dünyaya, Hz. İbrahim’i (as) ateşe atan Kral Nemrud’a karşı o ateşi söndürmek için karıncanın su taşıması gibi “vicdanınızı” gösterdiniz. 

Müslümanlara zulmeden Mekkeli müşriklere karşı, Müslümanları ülkesine kabul eden Kral Necaşi gibi “merhametinizi” gösterdiniz. 

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, zalime karşı çıkmak, güçlüye itiraz etmek, katile dur demek sadece cesaret değil; çok büyük bir “insanlık” ve “vicdan” istiyor. Sizin İsrail’in yaptığı soykırıma gösterdiğiniz tepkide ben bunu görüyorum. 

Allah’ın “en üstün” varlık olarak yarattığı insanların değerlerini korumak ve yaşatmak için gösterdiğiniz bu “insani” ve “vicdani” duruş için zatıalinize, devletinize ve Kolombiya halkına şükranlarımı sunuyorum! 

Biliyorum ki sizin “vicdanınızın” sesi ve “merhametinizin” çığlığı İsrail’i soykırım yapmaktan alıkoymayacak ancak duruşunuz, tarihe “insanlık” adına altın harflerle yazılacak ve unutulmayacaktır! 

Sizi en çok da Müslümanlar unutmayacak!  

Kudüs’e barış, kardeşlik ve huzur götüren Selahaddin Eyyubi’nin torunlarından; Gazze’de soykırıma karşı çıkan Başkan Petro’nun halkına selam olsun…