Komplo suçlamaları altında bir başkanlık yarışı

Abone Ol

Çalkantılar içinde görevinden ayrıldıktan tam 30 ay sonra bile, Donald Trump için Amerika’da çanlar bir türlü susmak bilmiyor.

Hollywood yazarlarının grevinin tam ortasında, özel hukuk danışmanı Jack Smith, gerçek hayattan bir gerilimle gündemi sarstı. Geçtiğimiz salı günü öğleden sonra geç saatlerde, 2020 başkanlık seçimlerinin sonucunu bozmaya yönelik çabaları olduğu iddiasıyla Donald Trump hakkında, dört maddeden oluşan 45 sayfalık bir komplo iddianamesi yayımladı. Metinde, ismi gizlenen altı ‘komplocu’ daha yer alıyor. Suçlamaların, Amerikan anayasal sisteminin kalbini hedef aldığı söyleniyor.

İddianamede, "Davalı, kaybetmesine rağmen iktidarda kalmaya kararlıydı" suçlamasında bulunuluyor. İfadeler oldukça ciddi: “Seçim gününü takip eden iki aydan fazla bir süre boyunca davalı, fiilen kazandığını belirttiği seçimde, sonucu belirleyenin bir hile olduğu yalanını yaymıştır. Bu iddialar yanlıştı ve davalı da bunların yanlış olduğunu biliyordu.” yazıyor.

77 yaşındaki eski başkan suçlu bulunursa, yıllarca hapis yatabilir ve muhtemelen hapiste ölebilir.

Mağdur kazanır

Diğer yandan parti seçmenlerinin çoğunluk desteğiyle Trump, Cumhuriyetçi sahanın üzerinde yükselmeye devam ediyor. Üniversite mezunu ya da mavi yakalı pek fark etmiyor; görünen o ki Cumhuriyetçi parti hâlâ Trump’a ait. Daha önceki iki iddianameden sonra bile, bu gerçek değişmedi. Aksine, Cumhuriyetçi parti üzerindeki kontrolü gittikçe artıyor. Eski başkan, mahkûm da olsa parmaklıkların arkasından yarışı sürdüreceğine dair söz verdi. Filmlerdeki ‘Amerikan alkışı’ sahnelerini hatırlayalım; en fazla alkışı hep mağdur alır.

Gölge güçlere alenen kılıcını çeken eski başkan Trump, en yakın rakibi Ron DeSantis'e karşı yarışı 37 puan önde götürüyor. Bu sonuçta, takındığı tavrın payı büyük. Kendisine yöneltilen tüm suçlamaları politize olmuş bir yargının ürünü olarak halka şikâyet ettikçe, davalı başkanın kamuoyundaki desteği artıyor.

Ancak zengin başkanın işi hiç kolay değil. Bitmek bilmeyen yasal işlemler halindeki engeller, muhtemelen Trump'ın siyasi yolunu ve hayatını daha da karmaşıklaştıracak. Bir raddeden sonra demokratların, muhtemel Trump başkanlığı için ‘istikrardan yoksun bir Amerika’ isnadı, Cumhuriyetçi delegasyonla taban için bir cam tavan haline dönüşebilir. Konu Trump olunca, ortada Amerikan yargı sürecine kıyasla baş döndürücü hızda ve sayıda seyreden bir iddianameler sağanağı yaşanıyor. Salı günkü iddianameden sadece birkaç gün önce hükümet, halihazırda ele geçirilen belgeler davasında eski başkana yönelik yeni ve ciddi iddialarda bulundu.

"Tek kişilik suç dalgası"

Federal savcılara göre, Smith'in soruşturmasını engellemek amacıyla Trump ve iki yardımcısı, belgelerin bulunduğu Mar-a-Lago malikânesinin güvenlik kameralarını silmeyi planladı. Bu iddia doğrulanırsa eski başkan için işler daha da sarpa sarabilir.

Eski Teksas kongre üyesi ve uzun süredir Cumhuriyetçi aday olan Will Hurd,"Bir çalışana, güvenlik kamerası görüntülerini sildirmeyi sağlıyorsanız, suç işlediğinizi biliyor olmalısınız." dedi. Eski New Jersey Valisi ve Federal Savcı Chris Christie, Trump'ı "tek kişilik bir suç dalgası" olarak damgaladı.

Adaylık sezonunun ardından ceza davaları kendini gösterecektir. Gelecek mart ayında Trump, yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a, sus payı ödemesi yaptığı iddiasıyla ilgili olarak Manhattan'da yargılanacak. Önümüzdeki yıl, mayıs ayı sonunda da hükümetin gizli belgelerini ihlal ettiği iddiasıyla Florida'da yargılanması planlanıyor. Trump'ın mahkûm edilip edilmeyeceği ve tabanının buna vereceği tepki, onun kalıcılığının göstergesi olacak. Cumhuriyetçi tabanın desteği bir yana; ancak kulisler, Melania Trump'ın her iki davada da eski başkanın yanında yer almasını beklemediklerini belirtiyor.

Görünen o ki 2024 Amerikan başkanlık seçimi, kendi unutulmaz tarihini yazacak. “Sonuç ne olursa olsun, ABD asla eskisi gibi olmayacak.” diyenlerin sayısı ise gün geçtikçe artıyor.