Kuklaya müebbet

Abone Ol

Almanya'da Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi, Suriye’de uzun yıllar istihbarat subayı olarak görev yapan Enver Raslan'ı insanlığa karşı suç ve cinayet işlemekten ömür boyu hapse mahkûm etti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet de “tarihi” ve “dönüm noktası” olarak nitelediği kararı destekledi.

2014'te Suriye’den çıkarak Almanya'ya giden ve 2019'da Berlin’de yakalanan 58 yaşındaki Raslan’a verilen ceza, "Suriye'de devlet eliyle işlenen suçlarla ilgili dünyada verilen ilk ceza" olma özelliği taşıyor.

Binlerce kişiye işkence yapmanın yanı sıra cinayet ve tecavüzle de suçlanan eski istihbarat subayının müebbet hapis cezasına çarptırılması Arap sokağında tartışılıyor.

Raslan’ın işlediği suçlar sebebiyle Alman yargısının kendisine verdiği cezayı fazlasıyla hak ettiğinde şüphe yok.

Fakat eski istihbarat subayına verilen cezanın gerçek sebebi konusunda bir takım şüpheler ileri sürülüyor.

Örneğin, Raslan’ın gerçekte “rejimden ayrılarak Almanya’ya sığındığı” için ömür boyu hapse mahkûm edildiğini ve cezanın halen “Suriye rejimi emrinde görev yapan subaylara ülkeden kaçmamaları için verilmiş bir gözdağı” olduğunu iddia edenler var.

Suriye’de rejimin pis işlerini yapmaktan bıksa bile artık hiçbir subay kaçıp Avrupa’ya gitmeyi kolay kolay göze alamaz.

Eski istihbarat subayından geçmişte işkence görenler dahi Alman yargısının kararının daha çok rejimin işine yarayacağı görüşünde.

Nitekim rejim yanlıları “Çoğu insanın ulaşmak istediği bir makama sahipken Almanya’ya kaçtı” diyerek ihanetle suçladıkları Raslan’ın müebbet hapse mahkûm edilmesi dolayısıyla duydukları sevinci dile getiriyorlar.

Bir diğer tartışma da Suriye rejiminin ağır topları dururken alt düzeyde bir maşanın cezalandırılması etrafında yaşanıyor.

Raslan’ın rejimin kuklası olduğunu söyleyenler, asıl kuklacının yargılanıp cezalandırılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Diğer bir ifadeyle, eski istihbarat subayı onca işkenceyi ve cinayeti kendi inisiyatifiyle yapmış olamaz.

Dolayısıyla, insanlığa karşı suç işleyenlerin cezalandırılması isteniyorsa işe rejimin en tepesinden başlamak gerekiyor.

Beşşar El-Esed ve Suriye rejiminin önde gelen isimleri yargılanıp cezalandırılmadan adaletin tecellisinden söz edilemez.

Almanya’da yargılanıp ömür boyu hapse mahkûm edilen eski istihbarat subayının meslektaşları Suriye’de onun işlediği suçların benzerlerini ve belki de daha fazlasını işlemeye devam ediyor.

Uluslararası toplumun önceliği mevcut işkencelerin sona ermesini sağlamak ve yeni cinayetler işlenmesini engellemek olmalı.

Aksi takdirde Raslan gibi birkaç kişi günah keçisi seçilerek verilecek cezalar Suriye rejiminin cinayetlerine seyirci kalanların kendilerini aklama ve vicdanlarını rahatlatma girişiminden ibaret kalır.

Almanya’daki mahkeme kararının ardından “Caniler nihayet hak ettikleri cezalara çarptırılacaklar” diye düşünmek ve sevinmek için henüz çok erken.

Çünkü bir yandan rejimden ayrılan eski bir istihbarat subayına geçmişte işlediği suçlar sebebiyle ömür boyu hapis cezası verilirken diğer yandan o suçların ve çok daha fazlasının asıl faili olan katil rejimi yeniden ayağa kaldırma çabaları -ne yazık ki- tüm hızıyla devam ediyor.