Evanjelist haçlı zihniyetinin Birinci Dünya Savaşı’nda Sevr Antlaşması’yla ölüme mahkûm ettiği Türkiye, içinde bulunduğu jeostratejik konumu itibariyle bugün yine Batı’nın hedefinde yer alıyor. Etrafı kaos tüccarı emperyalistlerin iç savaş ateşiyle çevrilen Türkiye, güney sınırını işgal etmek için elini ovuşturan kirli ittifakların hesaplarını Barış Pınarı Harekatı ile altüst etti.
Altı yıldır Siyonist emelleri gerçekleştirmek için Suriye’nin güneyine onlarca üs açan ABD’nin terör örgütü YPG/PKK ile kurduğu köprüleri Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtıyla yıkan Türkiye, bugün dünyanın iki süper gücü kabul edilen ülkelere geri adım attırdı. ABD’ye 120 saat, Rusya’ya 150 saat mühlet vererek güney sınırındaki teröristlerin işgal ettiği bölgeleri boşaltmasını sağlayan Türkiye, sadece 6 günde bölgedeki dengeleri değiştirdi. Dahası yıllardır dile getirdiği “Güvenli Bölge” tezini bir öneri olmaktan çıkararak hayata geçirdi.
SEVR’İN HORTLAMASI ÖNLENDİ
Başladığı andan itibaren Barış Pınarı Harekâtı’nı tezviratlarıyla karalamaya çalışan Batı medyası, Türkiye’yi uluslararası kamuoyu baskısıyla durdurmaya çalıştı. Ancak başarılı olamayınca kendileri için ortaya çıkan vahim tabloyu itiraf etti.
Özellikle The Economist dergisi ekim sayısında, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’yla ‘Sevr’in yeniden hortlamasının önüne geçtiğini’ yazdı. Haçlı zihniyetine sahip Batı medyası, kendilerine acı gelse de Barış Pınarı Harekâtı’nın bölgede üstelendiği tarihi misyonu itiraf ederken Türkiye’de “Barış Güvercini” kılığına girerek üstelik bir terör operasyonu olduğu açıkça ortada olan bir harekâtın “Savaşa hayır” sloganlarıyla karalanmaya çalışılması trajik bir fotoğraf ortaya koydu.
Anadolu’nun ölüm fermanını yırtıp attık!
Bugün, I. Dünya Savaşı’ndan yenik durumda ayrılan ve Osmanlı Devleti’nin adeta “ölüm fermanı” olan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 101. yıl dönümü. Osmanlı’nın yıkılmasına ve sonrasın kurulan Türkiye’nin sömürge politikalarına mahkûm edilmesine dayanak haline getirilen Mondros Antlaşması ile Anadolu topraklarında İngiliz hâkimiyetinin önü açılmıştı. Türk ordusunun tamamen lağvedilmesine yol açan antlaşmanın yıldönümünde bugün Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı gibi askeri manevralarıyla harita çizen bir ülke konumuna geldi. Sömürgecilerin bu topraklara reva gördüğü işgal haritası yüzyıl sonra da olsa tarihe gömüldü.
KİM BU BARIŞ GÜVERCİNLERİ?
Haçlı zihniyetine sahip Batı medyası, kendilerine acı gelse de Barış Pınarı Harekâtı’nın bölgede üstelendiği tarihi misyonu itiraf ederken Türkiye’de “Barış Güvercini” kılığına girerek üstelik bir terör operasyonu olduğu açıkça ortada olan bir harekâtı “Savaşa hayır” sloganlarıyla karalamaya kalkması trajik bir fotoğraf ortaya koydu. Uzmanlara göre milli menfaatlerin karşısında duracak dozda yapılan açıklamaların zihinlerdeki işgali büyütmekten ve müstemleke ocağı olmaya rıza üretmekten öteye geçmeyeceği için bu söylemlerin vatana ihanetten hiçbir farkı yok.
ZİLLET İTTİFAKI DAĞILDI
Sınırın öte tarafından Mehmetçik’ten ağır darbe alan terör örgütü PKK/YPG’nin siyasi ayağı HDP ile CHP arasındaki ittifak dağılma sürecine girdi. Zira iki partinin milletvekilleri sosyal medya üzerinden bir birine girdi. HDP Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı karşısında CHP’nin yeterince mücadele vermediğini ileri sürerek ana muhalefetinden seçimlerde verdikleri desteğin diyetinin ödemesini istedi. Böylece harekat Batı’nın borazanlığına soyunan muhalefetin kurduğu zillet ittifakını da bozguna uğrattı.
TÜRKİYE KARA PROPAGANDAYI YENDİ
Ayrıca Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı Siyonist beslemesi Batı medyasının ürettiği kara propagandayı da yendi. Bütün “sivil katliamı yapılıyor” kara propagandası, Kahraman Mehmetçiklerimizin Tel Abyad ve Rasulayn arasındaki hattı bir tek sivilin dahi burnu kanamadan teröristlerden temizlemesi boşa çıkardı.
Diriliş Postası Haber Müdürü Muhammed Şimşek / İstanbul