Muradiye

Abone Ol

Annem ağlıyor yanı başımda.

Elli yıl kadar önce de ağlamış olmalı. O zaman bana göstermedi ama. Duyurmak istemedi belli ki. Gencecik yaşında, dört evladının yanında kalmak için canhıraş çabalasa da, iktidara yenildi, geleneğin kokuşmuş ağında parçalandı ümitleri. Yirmili yaşlarının başında, incecik bir siluet halinde yitip gitti gözümden.  Küçücüktüm; Elif Bilge’nin yaşında bile değildim. “Anne!” diyecek olduğum her defasında, soğuk bir sessizlik cevap verdi, acı bir uzaklık kaldı bana.  

Bizden sonra, annem doğurmuş. Anne bir baba ayrı kardeşimin adını Murat koymuş. Bizden muradını alamadığı için muradını Murat’la istemiş Allah’tan. Anne bir baba ayrı, en küçük kız kardeşim ise Murat’tan sonra doğmuş. Onun adını da Muradiye koymuş annem. O da bizimle yarım kalmış muradı tamamlama duasıymış meğer.

Muradiye’ye ağlıyor annem şimdi. Beraber ağlıyoruz.

Bir pompalı tüfeğin ucunda parçalandı göğsü Muradiye’nin. Yüzü kaldı bize. Öte âleme dönük yüzü. “Abi nerede kaldın?” diyen gücenik yüzü. Sonsuzluk müjdesinden sızan tebessümü.

Haberler ise hoyrat… Haber dili kaba. “Esenyurt Belediyesi’nde silah sesleri…” diye başladı. Sonra yazdılar, yazdılar… İlle de açıklayacaklar ya cinayeti. Bir şablon bulmak gerek ya. Rahatlayacaklar onu da bir kategorinin istatistiği yaparlarsa…

Niye savrulur insan düşünmez haberciler. Hangi acılar var içinde; hesap etmez dışarıdan bakanlar. Hatasını görürler insanın da, hatasından dönüşünü görmezler. Sözüm ona dramını yazarlar kadının da, içindeki çaresizliğe eğilmeye cesaret edemezler. İnce ince kelimelere dökerler olup biteni. Alışıldık, bildik, tanıdık ve olağan cümleler içinde eritiverirler insanın biricikliği…

Az sonra salâsı okunacak Muradiye’nin. İmam olan eşi okuyacak. Annem soruyor: “Ağzın varıyor mu oğlum okumaya?” Eşi hıçkırıklar içinde cevap veriyor: “Sanki ben istiyor muyum?”

Buzdolabını karıştırıyorum; iştiham yok gerçi… Muradiye’nin yapıp bıraktığı yemekler duruyor; tazecik. Yemeği pişirirken, kendine rızık olmayacağı aklına gelmiş miydi?

Siz bu satırları okurken toprağa vermiş olacağız kız kardeşimi. Elif Bilge kim mi?. Ben bu satırları yazarken, yan odada uyuyor. Altı yaşında. Tam da benim annesiz kaldığım yaşta… Dayıyım ya; Elif Bilge’ye ben anlatacağım annesiz kaldığını.

Elli yıldır böyle ama alışamamışım hiç…