86 yaşındaki Nuri Sesigüzel'in Beylikdüzü'ndeki özel hastanede kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi. Sesigüzel için yarın öğle vakti Teşvikiye Camii'nde tören düzenlenecek. Nuri Sesigüzel'in daha sonra Büyükçekmece mezarlığında toprağa verileceği belirtildi.
Kızı Birgi Canberk Sesigüzel, sanatçının vefatına ilişkin yaptığı açıklamada, babasının gece saatlerinde yaşamını yitirdiğini belirterek "Babam gece 02.45 sularında rahmetli oldu. Yarın Teşvikiye Camisi'nden öğle namazını müteakip cenazesi kaldırılacak. Büyükçekmece Mezarlığı'na annemin yanına defnedilecek" dedi.
İBRAHİM TATLISES DUYURDU
Sesigüzel'in ölüm haberini, yakın arkadaşı İbrahim Tatlıses, sosyal medyadan duyurdu. Tatlıses, "Ustaların ustası, koca bir sevir seninle kapandı. Mekanın cennet olsun" diye yazdı.
NURİ SESİGÜZEL KİMDİR?
Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 1 Temmuz 1937'de doğan sanatçı, ortaöğrenimden sonra eğitimini yarıda bırakarak müzikle ilgilenmeye başladı. Sesigüzel, sanat hayatına İstanbul Radyosunun 1961'de açtığı yarışmayı kazanarak adım attı. Nuri Sesigüzel'in gerçek soyadı Kaçtaş'tı...
"Kore Dağlarında Kar Bölük Bölük” adlı ilk 45'liğini çıkardıktan sonra Ankara Radyosu ile sesini tüm Türkiye'ye duyuran sanatçı, "Sarı Sabahlık, Ağlayan Gözlerim, Saç Beyaz Oldu" türküleriyle altın plak kazandı.
Sinema oyunculuğuna 1963'te "Kara Yılan" filmi ile adım atan sanatçı, 1964'te Fabrikanın Gülü, 1966'da "Kara Tren", 1969'da "Aşk Türküsü", "Mahallenin Namusu", 1970'de "Kaderin Oyunu" adlı filmlerde rol aldı.
Usta sanatçı 1966'da "Geceler Yarim Oldu" ve "Burçak Tarlası", 1968'de ise "Kara Sevda" filmlerinin müziklerini yaptı.
Oyuncu arkadaşlarıyla 1975'te Film-San Vakfını kuran Sesigüzel, 1977’de "Bir Yiğit Gurbete Gitse" filminde oynadı.
BİLİNEN NURİ SEZSİGÜZEL'İN BİLİNMEYEN YÖNLERİ (1975 Hey Dergisi'nden)
Kişi vardır 2-3 yıllık bir taze ünün sahibidir ve tüm özellikleriyle tanınır hakkındaki herşey A dan Z ye kadar bilinir Kişi de vardır yıllanmış şöhretin sahibidir ama hakkında bilinmeyenler bilinenlerin yanında kat kat fazladır Buna tipik bir örnek Nuri Sesigüzel.....
Adı 1960 lardan bu yana göz önündedir. Hemen her yıl bir iki film izler birkaç plağını dinleriz. Folkdan bilgece anlayanların Tekniği en sağlam türkücü olarak nitelendirdiği Sesigüzel sinemada da en uzun ömürlü türkücü artist olmuştur. Malatyalı Fahri ile başlayan türkücü artistlerin kaderi Sesigüzel'e kadar hep aynı olmuştur. Her biri 1 çok çok 2 film çevirdikten sonra sinemadan çekilmiştir. Bu gerçeğe karşı Sesigüzel bu güne kadar 36 film çevirmiştir. Bu röportajda adı çok bilinen kişiliği ve geçmişi pek az bilinen Sesigüzel i sizlere tanıtmaya gayret edeceğiz.
Büyük Kent 1939 da Urfa da Birecik'te doğmuş ilk ve orta okulu orda okumuş o yıllarda lise yokmuş. Birecik'te o yüzden okulu yarım kalmış. Aradan yıllar geçecek ve Sesigüzel hemşehrileri ile birlikte Birecik Lisesini yaptıracaktır. Baba çiftçiymiş 2000 kök üzüm ve Antep fıstıkları varmış. Ayrıca mercimek ve buğday alışverişi yaparlarmış. Hala var onlar şunun için söylüyorum kendi paramla alınmış şeyler değil onlar. Ortaokulu bitiren Sesigüzel ilk türkülerini Şehre eşekle yolda üzüm fıstık çekerken gönül eğlendirmek için söylemiş. Bir Aşk-I Sevda Sonra gencecik yaşında aşık olmuş 14 yaşında kendi yaşıtı Birecikli birini sevmiş. Ardından askerlik gelmiş Gönlünde aşkı , cebinde sülüsü, Denizli'ye gitmiş. 1957 de Orada 4 ay eğitim görmüş ardından dağıtımda Gaziantep'e gitmiş.
(Nuri Sesigüzel bundan sonrasını kendisi anlatıyor)
47. piyade Alayında 106mm.lik havan topu takım çavuşu oldum. En önemli en değerli anılarımdan biri o zamana rastlar atış vardı. Kazandım barut hakkını bir tamam ayarlayıp havanları hedefe tam isabet ettirdim. Rahmetli Gürsel Paşa bile sırtımı sıvazladı. Sonra 2 hafta mükafaat izni verdiler
Terhis olup memlekete döndükten sonra başlayıp 4 yıl süren bir olay bu Birecik e geldim. Sevdiğim kızı başkasıyla evermişler. O bir yandan müzik bir yandan darladı sıkıştırdı beni. Duramaz oldum. Gitmesine gideceğim ya eve söylersem olmaz diyecekler biliyorum. Bir gün ansızın karar verdim iki satır bir şey karalayıp vurdum kendimi yollara . Aceleden nüfus kağıdımı yanımı almayı unutmuşum. 4 yıl hüviyetsiz gezdim bu yüzden. Neyse İstanbul a geldim. O zamanlar Sirkeci de Pathe firması vardı. Oraya başvurdum Plak doldurmak istiyorum dedim yarın gel dediler gittim önce dinlediler sonra tamam dediler. İlk Plak O güne kadar türkülerini kendi kendine bir de asker ocağında arkadaşlarına söylemiş Sesigüzel. Stüdyoya girmiş sonra , plağa okumuş türküyü İlk plağın sazları pek iyiydi.
İsmail Şencalar, Şükrü Tunar, Adnan Ataman ve diğer ustalar Al Yeşili Giymiş Geline bakın ı okudum Sonra onlar bana müziğin baş şartının çalışma olduğunu söyleyip ne yaptığımı sordular Yabancıydım ne yapılır nasıl yapılır bilmiyordum Bana Aksaray Musiki Cemiyetine git dediler Orda çalışmalara devam ederken radyo imtihanı açıldı. Nida tüfekçi , Ali Ekber Çiçek, ben hep aynı imtihanla girdik radyoya. Ama İstanbul radyosuna girmek amacım değildi. Niye ? O zaman İstanbul radyosu sadece Adapazarı'na kadar dinlene biliyordu. Oysa ki ben Birecik'e orda ki kıza söylemek istiyordum radyodan. Bu yüzden Ankara radyosu imtihanına da girdim onu da kazandım. 1963 e kadar Başkent'te kaldım. 1964 te İstanbul a geldim. Kazablanka Gazinosunda programa çıktım. Sonra Maksim, Cumhuriyette çalıştım....
Fabrikanın Gülü Sesigüzel in günümüzde de devam eden sinemacılığı da o yıllarda başlar. İlk olarak Fabrikanın Gülü adlı filmde oynar. Bu filmden aldığı ücret 20.000 liradır. Film ortalığı yıkıp geçirir en çok iş yapan filmlerden biri olur. Sonra filmler peşpeşe gelir bilinir ki yapımcı filmleri iş yapan artistte yeniden film çevirir. Daha önce de söylediğimiz gibi bütün türkücüler 1-2 film çevirirken Sesigüzel 36 filme ulaştı bunun sırrı...
Ben halktan hiç kopmadım. Hep göründüğüm gibi oldum olduğum gibi göründüm. Bir Anadolu çocuğu olarak perdede onlara ters gelebilecek hiçbir şey yapmadım mesela evli kadına sarkıntılık etmedim. Ne özel hayatımda ne de filmde yaptım bunu. Anılar Son olarak Başa gelen çekilir adlı filmi çevirmiş. Bu 36 filmde en sevdikleri sorulduğunda şöyle diyor. Hülya Koçyiğit le oynadığım Kara sevda, Selda Alkor la oynadığımız Acı Türkü, Fatma Girik le oynadığımız Fabrikanın Şoförü
UNUTAMADIĞI ANISI
Kara Tren i çekiyoruz. Ben hapisten çıkıp bir meyhaneye gidiyorum. Aradan 6-7 ay geçiyor gene aynı meyhanede bir şeyler oluyor. Bu iki sahneyi aynı gün çektik tabii. Yalnız iki sahne çekilirken gittim rejisöre Ağabey arkadaki arkadaşlar aynı, mevsim değişti ama benim elbisem aynı, ortadaki yiyecekler aynı, salata bile aynı. İstersen ceketimi çıkarıyım diyecek oldum, rejisör birden parladı, senaryoyu yere attı. Arkadaşlar Nuri bundan sonra ki filminde rejisör olacak dedi. Peki bunun ilginç yanı nerde ? Benim açımdan şurada. O gün basının eleştirilerinde ne kadar haklı olduğunu anladım
DİRİLİŞ POSTASI / DERLEME-NUSRET ODABAŞ