Fenerbahçe-Galatasaray derbisi dünyayı ilgilendiren derbilerden biri. Bizim için Avrupa’da Real Madrid-Barcelona derbisi neyse Avrupa için de Fenerbahçe-Galatasaray derbisi odur. Ama bir şeyi atlamamak gerekiyor; Avrupa’da karşılaşmaları yöneten hakemler Süper Lig’deki hakemler kadar kötü yönetmiyor. Avrupa’da maçlar daha profesyonel ve hatayı minimuma indirilecek şekilde yönetiliyor. Bizim ligimizde ise “Büyük takımların karşılaşmalarını küçük hakemler yönetiyor!” Türkiye’de hakemlerin performansından memnun olan kulüp olduğunu düşünmüyorum. En büyük hatamız; yapılan hatalara rağmen ufak tefek seminerler verilerek üstesinden gelinebilir düşüncesine girilmesidir. Kafamızı kaldırıp etrafımıza bir bakalım; hangi yönetici, hangi taraftar yönetilen karşılaşmalardan memnun? Tek ümidim derbiye hakem gölgesi düşmemesi.
Fenerbahçe, Galatasaray’ın 6 puan gerisinde yer alıyor. Bildiğimiz üzere Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 18 yıldır mağlup edemiyor. 19. yıl olur mu? Olur; neden olmasın? Peki Galatasaray 18 yıl sonra Kadıköy’de kazanır mı? Bence kazanırsa, Fenerbahçe taraftarı ve Ali Koç için harika olur. Galatasaray’ın kazandığını düşünerek şöyle bir analiz yapılabilir: “Fenerbahçe taraftarının çoğunluğu Aziz Yıldırım’ı istemiyor. Fenerbahçe’nin, Galatasaray karşısındaki en büyük kozu 18 yıldır kaybetmemesi. Ali Koç ise Fenerbahçe Kulübü’nün başkanı olmak istiyor; yani Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenerse Aziz Yıldırım’ın koltuğu sarsılır. Bu işten hem Galatasaray kârlı çıkar hem Fenerbahçe taraftarı hem de Ali Koç.”
O halde “O sene bu sene” olabilir!
Yan toplara dikkat!
Galatasaray’ın canı son zamanda en çok duran toplardan ve yan toplardan yandı. Fatih Terim’in derbi öncesi takımına özellikle duran top ve yan top çalışması yaptırdı. Üstüne üstlük bir de futbolcularına Kadıköy deplasmanı öncesi taraftara açık antrenman yaptırarak moralleri üst düzeye çıkardı. Farklı düşünceyle takımını büyük derbiye hazırlayan Terim’in yüzü bu sene gülecek mi? Bu sorunun cevabını bugün bütün dünya görecek…