2025 yılının neredeyse 7 ayını geride bıraktık ve bu yıl da ülkemizde işletmeler için çokta kolay geçmiyor.
Birçok sektörde gün geçmiyor ki yeni konkordatolar duymayalım ve gün geçmiyor ki yeni kapılara kilit vurma haberleri almayalım.
Aldığımız her olumsuz haber morallerimizi bozuyor ve ülkemiz için acı bir hüzün içimizi sarıyor.
Bu haberler yetmezmiş gibi her gün yeni bir orman yangını haberi alıyoruz kimileri aynı gün içerisinde söndürülürken yazımı kaleme aldığım zaman diliminde daha önceden çıkmış ve hala söndürülememiş orman yangınlarıyla uğraşıyoruz.
Orman demek akciğer demek oksijen demek yeşillik demek yağmur döngüsünün sağlanması habitat demek yaban hayatı demek güzel kokuları içimize doyasıya çekmek demek demek demek demek…
Ama yazın başından beri yanan ve hala yanmaya devam eden ormanlarımız için eğer ciddi bir koruma kararı alamazsak bu sorun her yaz bizim başımızı ağrıtacak gibi duruyor.
Yetkililer öncelikle bu orman yangınların sebeplerini hızlıca ortaya çıkarmalı ardından bu konuda ihmali olanlara yanan her bir ağaç için ceza verilmeli yani ceza hesabı yanan her bir ağaç üzerinden yapılmalıdır ki cezanın caydırıcılığını herkes anlayabilsin.
Ardından ise ormanlarımızı koruyabilmek için meclis olağanüstü toplanarak yeni yasalar çıkarsın ve herkes bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirsin.
Yanan her bir ormanın tekrar eski durumuna gelmesi için 50 yıla ihtiyaç olduğunu söyleyen uzmanların verdiği bilgiler durumun ne kadar vahim olduğunu da tamamen ortaya koyuyor.
Ülkemizin bulunduğu jeopolitik konumdan ötürü küresel ısınmanın dünyada en fazla hissedileceği bir coğrafya içerisinde olmamız sebebiyle bizim küresel ısınmanın getireceği tüm olumsuz doğa olaylarıyla ilgili önlemleri an geçirmeden almamız gerekmektedir.
Seller, depremler, toprak kaymaları, su baskınları, yangınlar ve diğerleri tüm ama tüm afetlerle ilgili gün geçirmeden bir seferberlik durumu ilan edilerek tüm vatandaşlarımızın konuya ilgisi çekilerek neler yapması gerektiği anlatılmalıdır.
Toplumun her kesimi doğal afetlerle ilgili aydınlatılmalı çocuktan büyüğe herkes afetlerle ilgili hangi zaman diliminde ne yapması gerekliliğini çok ama çok iyi bilmelidir.
Bu bilgilendirme ve harekete geçme seferberliği hızlıca hayata geçirilmezse çok daha zor günlerin bizleri beklediği unutulmamalıdır.
Yangınlara daha hızlı müdahale edecek araç ve gereç yatırımlarını hızla yapmalı bununla ilgili bütçeye özel bir kalem ayrılarak harcamaların hızlıca yapılmasının önü açılmalıdır.
Kesin ve kati kararlar alınarak hemen ama hemen bu kararlar uygulanmaya başlanmalıdır.
Alınan kararları uygulamayanların gözünün yaşına bakılmamalı ve gereken hukuki yaptırımlar hızlıca verilmelidir.
Yanan bir ormanın aynı şekilde ortaya çıkması için 50 yıllık bir süreye ihtiyaç duyulacağı gerçeğiyle alınacak tüm kararlarda hareket edilmelidir.
Hatta yangınlarda kusuru bulunanlara verilecek cezalarda da bu süre dikkate alınmalıdır.
Ayrıca bu yangınların aynı zaman dilimlerinde farklı şehirlerde çıktığını göz ardı etmeden sorumluların aranması da olayın boyutunun nerelere varacağına bir işaret olarak hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.