Eren Derdiyok’un Bursaspor maçında sakatlanması Galatasaraylı taraftarlar arasında “Gomis sakatlanırsa ne yaparız?” sorusunun sorulmasına neden oldu. Çünkü bu sakatlık, bir anlamda Galatasaray’ın kadro planlamasında, forvet bölgesindeki hatayı gözler önüne sermiş oldu.
Galatasaray’da Dursun Özbek dönemi 20 Ocak’taki seçimle sona erse de Özbek döneminde yapılan hataların takıma olan negatif etkileri maalesef bitmek bilmiyor. Kulüpte ortaya çıkan her problemin altından mutlaka Özbek’in bir icraatı çıkıyor.
Eren’in sakatlığıyla Özbek’in ne ilgisi olduğunu soranlara cevaben “Lukas Podolski” demem yeterli olacaktır sanırım. Eğer ki Podolski, Japonlar’a satılmasaydı Fatih Terim’in, bugün “Gomis sakatlanırsa ne yaparız” diye bir endişesi olmayacaktı? Şimdi bakıyorum Podolski, Galatasaray’a 2,5 milyon euroya alınmış, Japonlar’a da aynı fiyata satılmış. Burada Galatasaray takımının tek bir kârından söz edilebilir mi? Galatasaray pozitif katkısı yadsınamayacak bir futbolcu hangi amaçla satılır? Futbolcu iyi oynar teklif gelir, hem kulüp kazanır, hem futbolcu kazanır da ondan satılır. Peki şimdi Dursun Özbek’e sormak lazım bu futbolcu ne maksatla satıldı? Galatasaray’ın kasasına giren para çıkan parayla aynı…
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Galatasaray için Gomis şu an ne kadar değerliyse o dönemde de Podolski o kadar değerliydi. Özbek, anlaşmaları mantıklı bir şekilde yapsaydı Galatasaray takımında şu an 2 yıldız forvet bir arada forma giyiyor olacaktı. Teknik direktör Fatih Terim de rahat bir nefes alacaktı ve şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlemiş olacaktı. Ne demişler, “Ölmüş ve olmuşa çare bulunmaz…”