Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk olarak 26 Ağustos tarihinde Malazgirt Zaferi programında, ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı programında ve son olarak 1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışında yapmış olduğu “iç cephenin güçlendirilmesi” ve “birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi” vurgularından sonra, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli, DEM Parti sıralarına elini uzatmış ve sonraki süreçlerdeki Meclis konuşmalarında, PKK’nın silah bırakması yönünde “Teröristbaşı Öcalan PKK’ya çağrıda bulunsun, örgütünü lağvetsin.” demişti.
Bahçeli’nin bu çağrısı sonrası birçok kişi, “Öcalan bu çağrıyı yapmaz; yapsa da örgüt buna uymaz.” şeklinde yorumlarda bulundu.
Ardından teröristbaşı Öcalan çağrı yaparak örgütüne, “Kongremizi toplayın ve tüm gruplar kendini feshetsin.” şeklinde seslendi.
Yine dediler ki; “Örgüt buna uymaz.” Başka yorumlar da geldi; “Neyin pazarlığı karşılığında örgütü feshedecekler?” gibi…
Nitekim terör örgütü PKK kongresini topladı, ardından fesih kararını aldı.
Terörsüz Türkiye sürecine itiraz edenler, itirazlarını sürdürdüler. Bu sefer başka argümanlar buldular. Mesela bunlardan birinde, Samanyolu TV’nin ‘ekran güzeli’ Bahar Feyzan diyor ki:
“PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakmasının bize faydası ne? Gerçekten bir samimiyetle soruyorum bunu. Ben zaten savaşmıyorum ki sokağa çıkıp. Çok naif ve basit bir yerden soruyorum. Ben zaten PKK ile Kürt’ün ayrımını yapabilen biriyim. Defalarca lanetliyoruz. Şehirde etkileri yok. Peki bugün sıradan bir vatandaşın hayatına katkısı ne? Ahmet Efendi’ye faydası ne? Bunu açıklayın.”
Biz açıklarız da ‘Bahar Feyzan’lar, ‘Fatih Portakal’lar vb. gibi birçok kişi bunu anlamaz, anlayamaz.
Anlaşılan bunların faydası başka yerlerde olabilir. Türk milleti ve devleti dışında başka ülkelerin faydasını önceliyor olabilirler.
“Ben savaşmıyorum ki sokağa çıkıp.” diyor. Teröristlerle mücadele eden Türk askeri ve polisinin mücadeleyi kazanıp PKK’ya pes ettirmesi, onun için bir anlam ifade etmiyor. “Şehirde etkileri yok.” diyor. Diyoruz ki; birçok kez şehirlerde, İstanbul’un göbeğinde, Taksim’de bile terör eylemi yaptılar.
Sonuç olarak PKK’nın kendisini feshetmesi; üstelik hiçbir pazarlık yapmadan feshetmesi, anlaşılması zor bir durumdur.
Dünyadaki örneklere baktığımızda; ETA, IRA, FARC gibi terör örgütleri birtakım pazarlıklar neticesinde faaliyetlerine son verip silah bıraktılar.
Bunu anlamayıp da “Bir şeyler almışlardır, o şekilde silah bırakıyorlardır yoksa neden silah bıraksınlar?” sorusunu sorsanız belki bu tutumunuz anlaşılır. Çünkü herkesin anlayamayacağı bir şekilde Türk devleti, terör örgütüne silah bıraktırıyor. Artık Ahmetler, Mehmetler askere gidip şehit olmayacaklar. Aybüke öğretmenler, Fırat öğretmenler; Kürt çocuklarına eğitim verirken katledilmeyecekler. Kaynaklarımız doğru yerlere gidecek. Terörle mücadele, enerjimizi sömürmeyecek. “İç cephemiz” güçlenecek, birlik ve beraberliğimiz pekişecek. Tüm bu gelişmelerden aidiyeti bu ülkeye olanlar kazanacak. Aidiyeti başka ülkelere, dış mihraklara olanlarsa kaybedecekler.