Eskişehir’in sabahı ile İstanbul sabahı farklı olur. Eskişehir’de sabahları keskin bir soğuk olur. Eller soğuktan kızarmış vaziyette, titreye tireye camiye yürürüz. Camide kıldığımız o namazda vücudumuz açılır, kendimize geliriz. Namaz sonrası tüm akrabalar, komşular eş dost bayramlaşırız. E tabi bayram sonrası o kahvaltı vazgeçilmezdir. Otuz günün ardından ilk sabah kahvaltısı ayrı bir lezzetli oluyor. Dedemler, amcamlar, halamlar hep birlikte mezarlığa gideriz. İmam olan amcam, Yasin suresini okur ve dua ederiz. Bu bayramın diğer bayramlardan farkı, dedemin geçirmiş olduğu kalp ameliyatı… Genelde bayram ziyaretleri için komşulara biz gideriz ama bu sefer dedem için komşular bize geldi. Aslında bir bakımdan bu bayram bizim için peş peşe iki bayram oldu. Çünkü Trabzon şampiyon oldu. Şampiyonluk kutlamalarına gidemedim ama şampiyonluk duygusunu yaşadım. Bu bayram benim için güzel geçti. Küs olan babamla amcam barıştı, dedemin morali düzeldi, Trabzon spor şampiyon oldu daha ne isteyebilirim ki…
Umarım herkesin bayramı benimki gibi güzel geçmiştir. Herkes bayramın kıymetini bilsin.