Ramazan

Ramazan'da komşuluk

Peygamber Efendimiz (sav), “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” buyuruyor. Dolayısıyla komşuluk bizim için hem dinî yönden hem de geleneksel yönden çok çok önemli bir değerdir. Bu değer Ramazan ayı ile daha müstesna bir önem kazanmaktadır.

Abone Ol

Hüseyin Türkoğlu / Diriliş Postası

Komşuluk, inancımızda ve kültürümüzde çok büyük bir öneme sahiptir. Allahu Teala Nisa suresi 36. ayette şöyle buyuruyor: “Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...”

  • GÜNÜN AYETİ
    Geceyle gündüzün farklı olmasında, Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı bunca varlıkta, O’na saygısızlıktan sakınanlar için büyük işaretler vardır. (YUNUS, 6)

AİLEDEN SONRA İKİNCİ UNSUR

Peygamber Efendimiz de (sav) bir hadisişeriflerinde “Cebrail bana komşuluğun öneminden bahsetti. Anlattıklarından komşuların mirasçı olacağını sandım.” (Buhârî, Müslim) buyurmuştur. Bir başka hadisişerifte ise “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” (Hâkim) buyurulmuştur. Komşuluk, bazen bir yerleşim birimindeki birkaç evi, bazen bir apartmanın dairelerinde oturan hane sahiplerini, bazen yakın köyleri, bazen mahalleleri, bazen şehirleri ve bazen de sınırdaş ülkeleri ifade eder. Ama hangisinde olursa olsun, özde bir birliktelik ve muhtaçlık vurgusu vardır komşulukta… Komşuluk, zaten insanların toplum hâlinde yaşamalarının zorunlu bir sonucu değil mi? Dolayısıyla toplumları oluşturan en küçük birlik olan aileden sonra gelen ikinci unsur komşudur.

  • GÜNÜN HADİSİ
    Biriniz orucunu açtığı zaman hurma ile açsın. Hurma bulamazsa su ile açsın. Çünkü su temizdir/ temizleyicidir. (TİRMİZİ)

HÂLEN ÖNEMİNİ KORUYOR

Atasözlerimizde de “komşuluk” önemli olarak vurgulanmış bir konudur. Dolayısıyla çağın getirdiği bazı sebeplerle kısmen zayıflasa da komşuluğun gerektirdiği görevler, toplumumuzda hâlen önemli ölçüde yerine getirilmektedir. Bu görevler her zaman önemli olmakla birlikte yardımlaşma ve dayanışma ayı Ramazan’da daha bir ehemmiyet kazanmaktadır. Cehennem kapılarının kapatıldığı, cennet kapılarının açıldığı bu ayda kapılar komşulara açılsın ki rahmet kapısı da bizlere açılsın.

  • GÜNÜN DUASI
    Ey Allah’ım! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver; ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi cehennem azabından koru.

KOMŞULARLA PAYLAŞMA

Kuracağımız gönül köprüleriyle bu ayın bereketini paylaşmalıyız. Varsa kırgınlıklar giderilmeli, hastalar ziyaret edilmeli, ihtiyaçları gidermek konusunda ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bunu yaparken de komşularımızı incitmemeye azami dikkat gösterilmelidir. Büyüklerimizden gördüğümüz paylaşma ve dayanışma örneklerindeki hassasiyetler Ramazan’ın manevi iklimi ile bütünleştiğinde ayrı bir huzur veriyor insana.

Komşulukla ilgili atasözleri;

  • Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
  • Komşuda pişer, bize de düşer.
  • Komşu komşudan huy kapar.
  • Komşuyu komşudan sorarlar.
  • Ev alma komşu al.
  • Komşu iti komşuya ürümez.
  • Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına.
  • Komşuna tavuk iste ki Allah sana kaz versin.
  • Komşu kızı almak kalaylı tastan su içmektir.
  • Komşunun ekmeği komşuya borçtur.
  • Kötü komşu adamı mal sahibi yapar.

...

Tekne orucu nedir?

TEKNE orucu, küçük çocukların oruca alıştırılması için yaygın alarak uygulanan bir yöntemdir. Yüzyıllardır süregelen bir Ramazan âdetidir. Henüz oruç tutmakla mükellef olmayan küçük çocuklar büyüklerle birlikte sahura kalkar, birlikte yemeklerini yerler ve oruca niyetlenirler. Öğle saatlerinde kendilerine özel hazırlanan (iftar) sofrasına oturarak tıpkı büyüklerin akşam yaptıkları şekilde erkenden oruçlarını açarlar. Böylece çocuklara dinî açıdan bir kimlik ve görev kazandırılması arzu edilir.

HER GÜN İPLİK KESİLİRDİ

Bazı bölgelerde çocuğun tuttuğu her gün için bir iplik kesilir, bu iplikler bayrama yakın günlerde dualar eşliğinde birbirine düğümlenerek küçük bir sandığa konur ve sandık aile toplantısında açık artırmaya çıkarılırdı. Sandık genelde aile büyüğü tarafından satın alınır ve böylece bir kimlik kazandırılan küçük çocuk da bayram harçlığını almış olurdu.

...

Ramazan şerbeti

Ramazan aylarında eskiden beri iftar sofralarının vazgeçilmezlerinden birisi de hurma ile birlikte Ramazan şerbetidir. Farklı türleri olan Ramazan şerbeti, birçok meyve türünden yapılır ve genellikle balla tatlandırılır; güçlü antioksidan yapısı ve içerdiği mineraller sayesinde kan şekeri ve yüksek tansiyonu dengeler, hazımsızlığı önler ve vücuda ferahlık verir. Türk mutfağının önemli içeceklerinden olan, Anadolu’da sıklıkla yapılan hoşaf da bu amaçla yaygın olarak tüketilir. Bağırsak sağlığı için gerekli olan lif ve sıvıyı bir arada barındıran hoşaf bu özellikleri dolayısıyla iftar ve sahur sofralarından eksik edilmez.

...

İftarı ne kadar geciktirmek caiz olur?

PEYGAMBER Efendimiz (sav) bir hadisişeriflerinde, “İftarda acele edin” buyurdu. Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır; sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için akşam namazı gecikebilir.

ÖNCE NAMAZ KILINMALI

Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz.