Riyad’ın amacı ne?

Abone Ol

Suudi Arabistan Büyük Âlimler Heyeti geçenlerde Müslüman Kardeşler Cemaati’ni terör örgütü ilan eden ve yerden yere vuran bir bildiri yayınladı.

Cuma günü de ülkenin tüm camilerinde aynı konuyu anlatan hutbeler okundu.

Söz konusu hutbeleri imamların büyük bir bölümünün gönüllü olarak değil “devlet baskısıyla” okuduğunu söylemek mümkün.

Çünkü vatandaşlardan hutbeyi okumayan imamları ihbar hattına bildirmeleri talep edildi.

Suudi Arabistan Büyük Âlimler Heyeti’nde Siyonist Yahudilerle sıkı ilişkileri olan Râbıta Genel Sekreteri Muhammed el-İsa ve Cemal Kaşıkçı suikastının savcısı Suud el-Muceb gibi tartışmalı birçok isim yer alıyor.

Heyetin Müslüman Kardeşler Cemaati’yle ilgili bildirisi de dini bir fetva değil, hükümetin talebiyle yayınlanmış siyasi bir bildiri.

Cemaati “dini siyasete alet etmek” ile suçladığı halde bizzat kendisi âlimleri ve minberleri seferber ederek büyük bir çelişkiye düşen Suudi Arabistan’ın Müslüman Kardeşler’e açtığı savaşı yeniden alevlendirmesinin amacı ne?

Ne oldu da Riyad zaten daha önce “terör örgütü” ilan ettiği cemaati yeniden gündeminin ilk sırasına aldı?

Bu soruların cevabı ABD’deki seçimde sandıktan çıkan sonuçlarda yatıyor.

Suudi Arabistan, Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın başkanlık yarışını kazanmasından endişe duyan ülkelerin başında geliyor.

Riyad, Biden’ın başkanlığında Müslüman Kardeşler Cemaati üyelerinin ve cemaate sempati duyan isimlerin ABD’de güçlenmelerinden korkuyor.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), seçimlerde Demokrat Parti’yi açıkça destekledi.

Suudi Arabistan’ın en yakın müttefiki olan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı büyük ölçüde yönlendiren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kasım 2014’te Müslüman Kardeşler Cemaati’yle birlikte CAIR’i de “terör örgütleri ve teröre destek veren oluşumlar” listesine dâhil etmişti.

CAIR’in yayımladığı rapora göre, ABD’deki başkanlık seçimlerinde bir milyondan fazla Müslüman seçmen oy kullandı.

O oyların yüzde 69’u Biden’a ve yüzde 17’si Trump’a gitti.

Yani Müslümanların çoğu diktatör Arap rejimlerine kol kanat geren ve kendilerine karşı ırkçı bir yaklaşım sergileyen Trump’a karşı Biden’ı destekledi.

Yerel ve ulusal düzeyde seçimlere katılan 110 Müslüman adaydan 64’ü sandıktan zaferle çıktı.

Suudi Arabistan’ın politikalarını eleştiren Demokrat Partililerin ve CAIR benzeri sivil toplum kuruluşlarının etkisiyle Biden’ın Müslüman Kardeşler Cemaati üyelerine ve cemaate yakın isimlere güç kazandırmasından kaygı duyan Riyad, cemaati “terör örgütü” olarak gördüğünü bir kez daha yüksek sesle duyurarak Washington’a mesaj veriyor ve bunun önüne geçmeye çalışıyor.

Suudi Arabistan Büyük Âlimler Heyeti’nin yayınladığı bildiri ile Cuma günü Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi dâhil ülkedeki tüm camilerde okunan hutbeler diğer İslam ülkelerindeki âlimlerden büyük tepki gördü.

Hindistan’ın önde gelen âlimlerinden Selman en-Nedvî, Kâbe’nin minberinin mazlumlara destek yerine Allah’ın salih kullarına saldırı için kullanılmasını sert bir dille eleştirdi.

Müslüman Kardeşler Cemaati aleyhine konuşurken aslan kesilen sözde âlimlerin Fransa’da Peygamber Efendimiz’e yapılan ağır hakaretler karşısında adeta dillerini yutmaları da Müslümanlar tarafından not edildi.