Beşşar El Esed’in en önemli adamlarından olan güvenlik danışmanı Ali Memluk’un Suudi Arabistanlı yetkililerle yaptığı gizli görüşme ilk önce Baas rejimi tarafından Lübnan’daki Hizbullah yanlısı El Ahbar gazetesine sızdırıldı.
Baas rejimi, Rusların arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmeyi sızdırarak “Suudi Arabistan geri adım attı ve Şam’ın çözümün bir parçası olduğunu gördü” mesajı vermek istiyordu.
İran’ın finanse ettiği bazı Arap gazeteciler de, Ali Memluk’un görüşmede “Suriye-Mısır-Suudi Arabistan” üçlüsünün Arap dünyasına öncülük ettiği günleri hatırlatarak söze başladığını yazdılar.
Gizli görüşme, adeta “direniş ekseninin zaferi” gibi sunuldu.
Gelişmeleri dikkatle takip edenler ise Şam’ın söz konusu haberi görüşmeden beklediği sonucu alamadığı için sızdırdığının farkında.
Ali Memluk’un Cidde’de Suudi Arabistanlı yetkililerle yaptığı görüşmeyle ilgili haberler Baas rejimi tarafından medyaya sızdırılınca, Suudi Arabistan da kendi rivayetini El Hayat gazetesi aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı.
Riyad’dan birkaç gün geciklemeli olarak gelen açıklamaya göre, Suudi Arabistan muhaliflerden desteğini çekmek için İran’ın ve Hizbullah’ın Suriye’den çekilmesini şart koştu.
Ali Memluk’e, “İran, Hizbullah ve dünyanın dört bir yanından getirilen Şii milisler Suriye’den çekilsin, Suriyeliler birbirleriyle başbaşa kalsınlar, uluslararası toplum gözetiminde seçimler yapılsın ve çözüm kendi aralarında sağlansın” dedi.
Riyad’ın bu şartına Baas rejiminin ve Rusya’nın ne cevap verdiğine dair henüz bir haber yok.
Mevcut şartlarda İran’ın ve Hizbullah’ın Suriye’den çekilmesi rejimin çökmesi demek.
Çünkü Suriye’de uzun süredir muhaliflere karşı Baas rejimi değil bizzat İran savaşıyor.
Suudi Arabistanlı yorumculara göre, Riyad, Ali Memluk ile görüşmeyi Rusya’ya karşı “Suriye’de çözümü tıkayan taraf” görünmemek için kabul etti ve yine aynı nedenle yukarıda kısaca bahsedilen çözüm formülünü ileri sürdü.
Bu formülün Tahran ve dolayısıyla Baas rejimi tarafından kabul edilmesi imkansız.
Riyad’ın “Beşşar El Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri yok” tavrı ise sürüyor.
Cidde görüşmesinden sonra ABD, Rusya ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları Doha’daki üçlü zirvede bir araya geldi.
Daha sonra, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cubeyr, Moskova’da Rus yetkililerle görüştü.
El Cubeyr, dün Moskova’da yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın tavrında herhangi bir değişiklik olmadığını bir kez daha vurguladı ve Suriye krizinin çözümü için Cenevre-1’i işaret etti.
Beşşar El Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri olmadığının ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün altını çizdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ayrıca Suriye’de devlet kurumlarının korunmasının önemine dikkat çekti.
Önümüzdeki günlerde Suriye muhalefetini Riyad’da toplamaya hazırlanan Suudi Arabistan’ın Beşşar El Esed’siz bir geçiş dönemi için çalıştığı ve muhaliflerle rejimi masaya oturtmayı planladığı anlaşılıyor.
Fakat birçok uluslararası ve bölgesel gücün sahada olduğu Suriye gibi sorunlarda kolay bir çözüm formülü yok.
Washington ve Moskova’nın tavırlarındaki müphemlik ise hâlâ devam ediyor.
Bir yanda İran’ın ve diğer yanda Suudi Arabistan’ın diplomatik çabaları sürerken Suriye’de devrimin sahadaki sahibi yerel güçlerin tavrı ve ne dedikleri de göz ardı edilmemeli.